YOZGAT HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Yozgat 412.624 nüfusu sahip 14.097 kilometrekare alan üzerinde kurulu, İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan bir şehirdir. Anadolu’da ilk siyasi birliği kuran ve Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Yozgat, Hititlerin sınırları içinde en kalabalık yerleşim merkezlerindendir.
İlk zamanlarında Oğuzların Bozok koluna mensup Türkmenlerin hüküm sürdüğü Yozgat, Bozok olarak anılmaktaydı. Fakat 1927 tarihinden itibaren Atatürk’ün emri ile adı Yozgat olarak değiştirildi.
Yozgat’ta merkez ilçe dâhil olmak üzere 14 ilçe, 51 belde ve 556 köy vardır. Kuzeyde Çorum, Amasya, Tokat, doğuda Sivas, güneyde Kayseri, Nevşehir, batıda Kırşehir ve Kırıkkale illeri ile komşudur.
Geçiminin önemli bir kısmını tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. İkliminin yarı kurak olmasından dolayı, yetiştirilen ürünler yoğun olarak tahıl ve baklagillerdir. Hayvancılık da ekonomisi için önemli bir yer kaplamaktadır.
İlk zamanlarında Oğuzların Bozok koluna mensup Türkmenlerin hüküm sürdüğü Yozgat, Bozok olarak anılmaktaydı. Fakat 1927 tarihinden itibaren Atatürk’ün emri ile adı Yozgat olarak değiştirildi.
Yozgat’ta merkez ilçe dâhil olmak üzere 14 ilçe, 51 belde ve 556 köy vardır. Kuzeyde Çorum, Amasya, Tokat, doğuda Sivas, güneyde Kayseri, Nevşehir, batıda Kırşehir ve Kırıkkale illeri ile komşudur.
Geçiminin önemli bir kısmını tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. İkliminin yarı kurak olmasından dolayı, yetiştirilen ürünler yoğun olarak tahıl ve baklagillerdir. Hayvancılık da ekonomisi için önemli bir yer kaplamaktadır.
Birçok ilden Yozgat’a her gün otobüs seferleri düzenlenmektedir. Ayrıca Ankara-Kayseri ve Doğu Anadolu bölgesini bağlayan tren yolu Yozgat’tan geçmektedir. Özel araçlarıyla gelmek isteyenler için Ankara 215 kilometre, İstanbul 668 kilometre, Bursa 599 kilometre, İzmir 794 kilometre, Antalya 684 kilometre, Trabzon 606 kilometre, Erzurum 662 kilometre, Diyarbakır 703 kilometredir.
Malazgirt Savaşı’nın Türklere Anadolu’nun kapılarını açmasıyla Selçuklular kervanlarla gelip Bozok Yaylası’na yerleştiler.
Dağlar arasındaki Yozgat’a girdiğinizde, sizi ilk Yozgatlı Şakir Usta’ya yaptırılan kare prizma şeklindeki Yozgat Saat Kulesi karşılar. Şehrin her tarafından bütün haşmetiyle gösterir kendini. Tüm şehri sanki sessizce seyreder.
Sırtlarını yamaca dayamış eski Yozgat evlerinin iklimin sertliği nedeniyle kalın ve sıvalı olan taş duvarlarının üzerleri kar beyazına boyanmıştır ve harika bir manzara sunar size. Yörede tek katlı evlerin dışında, iki üç katlı evler ve konaklar da bulunmaktadır. Konakların birçoğu 1800’lü yıllarda inşa edilmiştir.
Benzersiz mimarisi ile askerlik şubesi ve Çapanoğlu Camii çarşının tam ortasında tüm heybetiyle durur. 1779 yılında yapılan Çapanoğlu Cami, 3 bölmeli ve tek kubbeli ana mekândan oluşur.
Nizamoğlu Konağı adıyla bilinen Yozgat Müzesi, 1871’de inşa edilmiştir. Tavan ve duvarları ahşap kaplıdır. Yöreye özgü etnografik eserlerin sergilendiği bir müzedir.
Geçmişi günümüze taşıyan faytonlar ile yapacağınız şehir turu sizi Yozgat’a bir kez daha hayran bırakacak. Köşe başlarında rastlayacağınız çeşmelerden buz gibi dağ suları akar ve dolaşırken kentte fırından yeni çıkmış parmak çöreğinin mis gibi kokusu cezbeder sizi.
Şehrin hemen yanı başında dağları süsleyen Çamlık bulunur. İlk milli park olma özelliğini taşıyan Çamlık cennetin yer yüzündeki timsalidir. Çamlık’a gelen Ulu Önder Atatürk gibi siz de bir daha gitmek istemezsiniz. Yaz kış demeden ağaçların arasında akan suların çığlığı bozar sessizliği… Huzur arayanları davet eder çamlık kendine. Yüzyıllık anıt ağaçlar uzanır gökyüzüne. Bazen güneşi bile görmek mümkün değildir dalların arasından.
1850 yılında yapılan Başçavuş Camii’de, nadir görülen tavan işçiliği ve pencere süsleri bulunur. Camiler ve türbeler şehri olan Yozgat’ta, Anadolu İslam kültürünün en güzel örnekleri içerisinde huzur bulursunuz.
Yavuz Sultan Selim’in 1516 yılında Mısır Seferi’ne giderken yaptırdığı mükemmel taş işçiliği ile Karabıyık Köprüsü görülmeye değer eserler arasındadır.
Yozgat’ın meşhur yemeklerinden arabaşı çorbasından, madımaktan en önemlisi testi kebabından yemeden dönülmez. Testi kebabı tadı kadar servisi ile de göz doldurur.
Yozgat Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Akdağmadeni Ormanları
Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde geniş bir alan kapsayan Akdağmadeni Ormanları, şehrin doğal güzelliklerinin büyük bir kısmına sahiptir.
Kış aylarında sessizleşen orman, özellikle bahar ve yaz aylarında hareketlenir. Sadece doğasıyla değil; havası, suyu ve yaban hayatıyla da dikkat çeker.
Akdağmadeni Ormanları, çam ve meşe ağacı başta olmak üzere birçok ağaç türüne ev sahipliği yapmakta. En önemli özelliği İç Anadolu Bölgesi’nin tek blok ormanı olmasıdır. Orman aynı zamanda yöre halkının önemli geçim kaynaklarından biri.
Bir gün yolunuz Yozgat’a düşerse Akdağmadeni Ormanları’nı gezmeyi ve ardından keyifli bir piknik yapmayı sakın unutmayın.
Saraykent Kaplıcaları
Saraykent Kaplıcaları, Yozgat il merkezine 71 kilometrelik bir mesafede olup, şifalı sularında her yıl yüzlerce turisti misafir etmektedir.
Birçok rahatsızlığa iyi gelen kaplıca suyunda sodyum klorür, sodyum bikarbonat ve kalsiyum sülfat bulunmakta… Romatizma, kırık-çıkık, nevrit ve kadın hastalıklarına şifa olur Saraykent Kaplıcaları. Bu rahatsızlıklara iyi geldiği Sağlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu analizler sonucunca ortaya çıkmıştır. Su sıcaklığı 70 C ile 74 C değişmekte.
Yozgat’ın termal zenginliklerinden biri olan kaplıca bölgesinde konaklayabileceğiniz oteller bulunuyor. Çok geçmeden Saraykent Kaplıcaları’nda kendinize güzel bir yer ayırın.
Behramşah Kalesi
Yozgat’ın tarihi değerleri arasında gösterilen, fakat pek fazla tanıtımı yapılmadığı için ziyaretçi potansiyeli düşük olan Behramşah Kalesi, keşif meraklıları için en ideal gezi noktalarından biri.
Akdağmadeni-Muşalikalesi Köyü’ne yakın bir konumda bulunan Behramşah Kalesi, yüksek bir tepe üzerinde bulunmakta. Yapı itibariyle küçük olan kalenin Gıyaseddin Keykavus emirlerinden Necmed-din Behramşah-ı Candar tarafından inşa ettirildiği bilinmektedir. Kalenin yapımında moloz taş ve kesme taş kullanılmıştır.
Behramşah Kalesi’nin büyük bir bölümü günümüze kadar ulaşmıştır. Fakat turizmi hareketlendirebilecek olan bu yapının tanıtımı çok fazla yapılmamış durumda. Bu sebepten dolayı pek bilinmiyor.
Karslıoğlu Konağı
Yozgat’ın geleneksel ev mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Karslıoğlu Konağı, 1883 yılıyla tarihlendirilmektedir. Bir özelliği vardır bu konağın. Atatürk Yozgat’a ikinci gelişinde Karslıoğlu Konağı’nda kalmıştır.
Konağın mimarisi dikdörtgen planlıdır. İki kattan oluşur ve üzeri ahşap çatı ile örtülmüştür. Özellikle tavan, kapı ve dolap kapaklarındaki ağaç işlemeleri görülmeye değerdir. Konak günümüzde Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermekte… Yozgat sınırları içerisinde yapılan kazılar sonucunda gün yüzüne çıkmış birçok eser müzede sergilenmektedir. Karslıoğlu Konağı, şehrin merkezindeki Sungurlu Sokak’ta bulunuyor.
Yozgat Saat Kulesi
Yozgat’ın merkezinde bulunan Saat Kulesi, 1908 yılıyla tarihlendirilmektedir.
Belediye Başkanı Tevfikizade Ahmet Bey tarafından inşa ettirilen Yozgat Saat Kulesi, altı bölüm halinde yapılmıştır. Her bölüm birbirinden ayrılmış olup, her cephesine birer pencere yerleştirilmiştir. Kulenin içerisindeki merdivenlerle yukarı çıkılmaktadır ve en üst katı balkonla çevrelenmiştir.
Kulenin saati 288 kilo ağırlığında. Üzerinde ise “’Nores Jura ve L.D Odobey Gadet”’ yazmakta. Yozgat Saat Kulesi’ni merkezde gezdiğiniz zaman kolaylıkla görebileceksiniz. Çapanoğlu Camii, Başçavuş Camiive Yozgat Müzesi kuleye oldukça yakın.
Karabıyık Köprüsü
1516 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır seferi sırasında yapılan Karabıyık Köprüsü, günümüzde de varlığını korumaya devam etmekte.
Yozgat-Şefaatli karayolunun 38. kilometresinde bulunan ve Kaynak Suyu üzerinde kurulan Karabıyık Köprüsü’nün kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Köprünün yapımında kesme taş kullanılmıştır. Uzunluğu 54 metre olup, 4,50 metrelik bir eni vardır. Kemer açıklıkları ise 6.60 metredir.
Şehrin en eski yapılarından biri olan Karabıyık Köprüsü çok fazla tanıtılmadığı için ziyaretçi potansiyeli oldukça düşüktür.
Başçavuş Camii
Mimari özellikleriyle, tarihi değeriyle Yozgat’ta görülmeye değer bir ibadet mekanıdır Başçavuş Camii.
Merkez ilçenin İstanbulluoğu Mahallesi’nde yer alan cami, 1800-1801 yıllarında inşa edilmiştir. Banisi Başçavuş Halil Ağa’dır. Başçavuş Camii, gerek çiçek motifleri ve nal kemerli alçı işleriyle, gerekse ahşap oyma süslemeleriyle önemli bir yere sahip… Caminin mimarisi dikdörtgen planlı olup, tavanı düz olarak yapılmış.
Minberi, mihrabın batısında kalıyor ve tamamen ahşap bir yapısı var. Son cemaat yeri ise iç ve dıştan iki ahşap direkle desteklenmiş durumda.
Günümüzde hala ibadet mekanı olarak kullanılan Başçavuş Camii, şehrin en görülesi yerlerinden biri.
Çapanoğlu Camii
Tarihe meydan okuyan, sağlamlığıyla ve mimarisiyle göz dolduran Çapanoğlu Camii, Yozgat’ın eski ibadet mekanlarından biridir.
Çapanoğlu Camii, Büyük Camii olarak da adlandırımakta olup, 1779 yılıyla tarihlendirilmektedir. Caminin birinci kısmı Çapanoğlu Ahmet Paşa’nın oğlu Mustafa Bey tarafından yaptırılmış olup, ikinci kısmı ise Mustafa Bey’in kardeşi Süleyman Bey tarafından 1794-1795 yıllarından inşa ettirilmiştir. Çapanoğlu (Büyük) Camii’nin mimarı kesin olarak bilinmiyor. Dönem dönem yeni eklemelerle genişletilmiş durumda.
Osmanlı dönemine ait bu camii, Avrupa etkisinde ortaya çıkan Türk mimari tarzının Anadolu’daki nadir örneklerinden biridir ve Merkez ilçeye bağlı İstanbulluoğlu Mahallesi’nde yer almasından dolayı kolay bir ulaşım yoluna sahiptir.
Yozgat Müzesi
Yozgat’ta bulunan ve 1871 yılıyla tarihlendirilen Nizamoğlu Konağı, 1975 yılında korunması gereken eski eserler arasına alınmıştır.
1979 yılında ise kamulaştırılmış olup, geniş çaplı bir restorasyon döneminden geçen konak, 1985 yılında müze olarak hizmete girmiştir. Yozgat Müzesi, şehir merkezine bağlı olan İstanbulluoğlu Mahallesi’nde yer alıyor.
Müzede arkeolojik ve etnografik eserler bölümleri bulunuyor. Etnografik bölümde 2800’den fazla eser var. Yöresel kıyafetler, kullanılan mutfak eşyaları, kilimler, el yazmaları, ahşap malzemeler, silahlar ve halı dokumaları koleksiyonu oluşturan parçalar arasında.
Arkeolojik eserlerin sergilendiği bölüm de zengin bir koleksiyona sahiptir. 1640’tan fazla arkeolojik eser arasında heykeltıraşlar, pişmiş toprak lahitler, mezar buluntuları, tabletler, sikkeler ve mühürler bulunuyor.
Çeşka Kalesi
Yozgat’ın Merkez ilçesine sadece 3 kilometre uzaklıkta bulunan Çeşka Kalesi, şehrin pek bilinmeyen tarihi değerlerinden biridir.
Çeşka Kalesi, yüksek bir tepede kurulmuş bir yeraltı şehridir. Üç ayrı girişi vardır. Merkez ilçesine çok yakın bulunduğu için turizme kazandırılması adına yeni çalışmalar yapılmaktadır. Çeşka Kalesi’nin Bizans ve Roma dönemine ait olduğu seramik parçalara rastlanmıştır.
Yozgat’ta Kerkenes Harabeleri’ni gezeceğiniz güne Çeşka Kalesi’ni de dahil edebilirsiniz.
Kerkenes Harabeleri
Yozgat-Sorgun’un tarihi noktalarından biri olan Kerkenes Harabeleri, 4000 yıllık geçmişiyle uzun bir yolculuğa çıkaracak sizleri. Kolay bir ulaşım yoluna sahip olan bu antik yerleşim alanı Şahmuratlı Köyü’nde yer almaktadır.
Kerkenes Harabeleri’nde ilk kazı çalışmaları 1993 yılında başlamıştır. Yapılan araştırmalarda şehrin M.Ö. 6000 yıllarında Medler tarafından kurulduğunu göstermiş olsa da yeni kazılarda Frigce yazıların gün yüzüne çıkarılması, kentin son dönemlerde frigleştiğinin bir kanıtıdır. Kerkenes Antik Kenti, Herodot’un Pteria olarak bahsettiği bu alan kendi döneminin en büyük şehridir.
Basilica Therma (Tarihi Tedavi Merkezi)
Yozgat’ın Sarıkaya ilçesinde yapılan arkeolojik kazılarda, Anadolu’nun ilk termal tedavi merkezi ortaya çıkarılmıştır. Basilica Therma olarak adlandırılan kalıntı, tarihin en özel yapılarından biridir.
Yapılan araştırmalarda Roma İmparatorluğu dönemine ait olduğu anlaşılmıştır. Termal kaynaklar üzerine kurulmuş bu kalıntının termal merkezi olarak yapıldığı düşüncesini güçlendirmektedir. Yakın bir zamanda bu 3 bin yıllık kalıntı üzerinde çalışmalar yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor.
Kazı çalışmaları Yozgat Müze Müdürlüğü arkeologlarından Ömer Yıldız tarafından yürütülmektedir.
Kaynak: http://www.gezilebilecekyerler.com/yozgatta-gezilecek-yerler/
Bulama çorbası
İçinde yarma yani dövme bulunan, yumurta, nane ve patlıcanın da eşlik ettiği yoğun kıvamlı bir çorbadır. Yapımı emek ister çünkü dövmeyi uzun süre suda bekletmek gerekir.
Arabaşı
Yozgat’ın en bilinen yemeğidir. Kocaman aileleri bir araya getirir. Çorbası ayrı, hamuru ayrı hazırlanır. Büyükçe bir tepsiye yerleştirilen hamur baklava dilimleri şeklinde kesilir, çorbayla birlikte afiyetle yenir.
Testi kebabı
Desti kebabı olarak da bilinen, içinde kuşbaşı kuzu eti bulunan lezzetli kebap türüdür. Testi kebabının en önemli özelliği ise resmi davetlerde testiyi kıracak olan kişinin kırmadan önce çevresindeki kişilere bir söz vermesidir.
Yozgat böreği
Ispanağın yoğunluklu olarak kullanıldığı börektir hatta neredeyse ıspanaklı börekolarak da kabul edilebilir. Ancak Yozgat böreğinin içine ıspanak böreğinden farklı olarak pastırma girer.
İncir uyutması
Mayalama gibi hazırlanan ve marifet isteyen incir uyutması Yozgat’ın en güzel tatlılarından bir tanesidir. Evde yapıp çoluk çombalak yemek kadar keyiflisi yoktur.
Mayalı bazlama
Mayayla daha çok kabarması sağlanan ve doyurucuğu artmış olan bir bazlamadır. Sabah, öğle ya da akşam hangi saatte yenildiği önemli değildir. Sıcacıksa her zaman baş tacıdır.
Altüst böreği
Bolu’da da aynı isimle yapılan altüst böreği, elde hazırlanmış iki hamurun şekilden şekle sokulmasıyla hazırlanır. Hafta sonu kahvaltılarının en sevilen başrolüdür.
Pezzik cacığı
Pancarla hazırlanan pezzik cacığı yemeklerin yanına ilaç niyetindedir. Afiyetle yenir, severek kaşıklanır.
Çiğdem pilavı
Çiğdem pilavının kendine has bir hikayesi vardır, Hıdrellez zamanı kapı kapı gezen miniklerin torbalarında toplanan bitkilerle yapılır. Bahar pilavı olarak da bilinir. Bahara bir güzellemedir.
Çapçup mantı
Klasik mantıya benzer ancak değildir. Çapçup eriştesiyle hazırlanır. Eğer çapçup erişte yoksa normal erişteyle yapılabilir. Üzerine bol yoğurt konulur, yağ kızdırılarak servis edilir.
Düğürcük çorbası
Bulgurdan yapılan bir lezzet daha. Afiyetle içmemek için bir neden göremiyoruz. İçinde kıyma da varsa oh mis.
Sakala sarkan çorbası
Erişte ve yeşil mercimekten oluşan, bazı yörelerde sakala çarpan da denen çorbadır kendisi. Soğuk kış günlerinde şifa niyetinedir.
Parmak çörek
Çörek denmesine bakmayın, aslında ekmek boyutunda olur. Üzerindeki çizikler uzun incedir, bu yüzden parmak benzetilmesi yapılmıştır. Taş fırında pişince nar gibi kızarır.
Madımak yemeği
Kendine has madımak otundan yapılır. Etli ya da etsiz olarak da pişirilir. Yozgat’taki ev yemeklerinin hasıdır. Madımak yemeğine ekmek banmayı unutmayın.
Kaynak: https://yemek.com/yozgat-yemekleri/
Yozgat ili Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Alişar Höyüğünde 5000 sene önceye âit eserler bulunmuştur. Yozgat il toprakları Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran veAnadolu’da târih devrinin başlangıcı kabul edilen Hititlerin sınırları içinde ve en kalabalık yerleşme merkezlerinden biriydi. M.Ö. 1500-2000 yılları arasında kurulan Hitit Krallığının merkezi Hattuşaş, Yozgat il sınırları içindedir.
Sâmi Asurlular Kızılırmak’ı geçerek buraya kadar gelmişlerse de, bu bölgeye hâkim olamamışlardır. Frikya ve Lidya krallıkları bu bölgeye devamlı hâkim olamadılar.
M.Ö. 6. asırda Presler Anadolu’nun mühim kısmını ve bu bölgeyi istilâ ettiler. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Pers Devletini yenerek Anadolu ve İran’ı krallığına kattı. İskender’in ölümü üzerine imparatorluk komutanları arasında taksim edilerek Anadolu, Asya İmparatorluğu (Selevkoslar Devleti)nin payına düştü. Az sonra bu bölge Kapadokya Krallığına geçerek Kayseri’den idâre edilmiştir.
M.Ö. 1. asırda Roma İmparatorluğu bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de kendi toprakları içine kattı. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü.
İslâm orduları ve Sâsânîler zaman zaman Bizans’ın elindeki bu bölgeye akınlar yapmışlarsa da bu bölgeyi devamlı olarak ellerinde tutamadılar.
1071 Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu fâtihi ve Anadolu’da ilk Türk devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Gâzi Süleymân Şah başkumandanlığındaki Selçuklu Oğuz orduları, bütün Anadolu gibi Yozgat bölgesini de fethederek 1077’de kurulan Selçuklu Türk Devletine kattı. Bir ara Danişmendoğullarının nüfûzuna giren bu bölge, devamlı Konya’ya yâni, Anadolu Selçuklu Türk Devletine bağlı kaldı. 1308’de Selçukoğulları Hânedanı düşünce, Anadolu gibi bu bölge de İlhanlı Devletine bağlandı.
İlhanlıların sonuncu Anadolu Genel Vâlisi Uygur Türklerinden Eratna Bey 1335’te Sivas’ta istiklâlini îlân edince bu bölge Eretna Beyliğine geçti. Bu topraklar 1380’de Selçukoğullarından Melik Rükneddîn’e intikal etti. 1398’de Kâdı Burhâneddîn öldürülünce Sultan Yıldırım Bâyezîd Han bu bölgeyi 1398’de Osmanlı Devletine kattı.
Tîmûr Han 1402-1403 senelerinde Yozgat’ı ele geçirdi. Tîmûr Han Anadolu’yu terk edince Çelebi Sultan Mehmed Han bu bölgeyi Osmanlı Devleti sınırlarına yeniden kattı. Bu târihten îtibâren Osmanlı Devleti yıkılıncaya kadar Yozgat bir İç Anadolu şehri olarak Osmanlı idâresinde yaşadı.
Türkmen beylerinden Çapanoğlu Ahmed Paşa Yozgat’ı yeni baştan îmâr etti. Bu zat 1762-1813 arasında 51 yıl vâlilik yaptı. Bir ara Çorum, Kayseri, Ankara, Amasya, Çankırı, Niğde, Tarsus bu âilenin idâresine verildi. Sultan İkinci Mahmûd Han zamânında idârî değişiklikler olunca, Üçüncü Çapanoğlu Süleymân Beyin büyük oğlu Celâleddîn Paşa vezir (mareşal) olarak devlet hizmetinde çalıştı. Diyarbakır, Halep, Maraş, Erzurum, Adana ve Kayseri vâliliği yaptı ve 1846’da vefât etti. Çapan (Çapar) veya Cebbaroğullarından Ahmed Paşa ve oğulları Hacı Mustafa ile Süleymân Bey; Ömer Ağa ve Müderris Abdülcebbar ve Abdülfettah Efendiler bu âileden olup, devlete büyük hizmetleri oldu.
Osmanlı devrinde “Bozok” denilen ve aşağı yukarı bugünkü Yozgat topraklarını içine alan Sancak (vilâyet), Sivas Beylerbeyliğinin (eyâletinin) 8 sancağından biriydi. Tanzimattan sonra ise Ankara vilâyetinin (eyâletinin) beş sancağından biri oldu. Üç kazâsı vardı.
Cumhûriyet devrinde sancaklara (mutasarrıflıklara) vilâyet (il) denilince Yozgat vilâyet oldu.
Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/yozgat/tarihce.html
• Akdağmadeni
• Aydıncık
• Boğazlıyan
• Çandır
• Çayıralan
• Çekerek
• Kadışehri
• Merkez
• Saraykent
• Sarıkaya
• Sorgun
• Şefaatli
• Yenifakılı
• Yerköy
Yozgat ilinin ekonomisi tarıma dayanır. Faal nüfûsun % 80’i tarım sektöründe çalışır.
Tarım: Yozgat ilinde en fazla tahıl ekimi yapılır. Buğday, arpa ve çavdar en çok yetişen ürünlerdir. Türkiye’nin beş tahıl ambarından biridir. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, çavdar, fasulye, mercimek, şekerpancarı, patates, soğan ve ayçiçeğidir. Sebze ve meyve üretimi il ihtiyacını karşılar. Elma, armut, ayva, üzüm, kayısı ve zerdali en çok yetişen meyvelerdir.
Hayvancılık: Yozgat ilinde geniş mer’alar bulunur. İlde besi hayvancılığı yapılmaz, mer’a hayvancılığı yaygındır. En çok koyun, sığır, kıl keçisi ve tiftik keçisi beslenir. Tavukçuluk ve arıcılık gelişmiştir. Hindileri meşhurdur.
Ormancılık: Yozgat ili, İç Anadolu bölgesinde orman varlığı zengin sayılabilecek bir ildir. Yaklaşık 240.000 hektar orman ve 160.000 hektar fundalığa sâhiptir. Orman içinde 86 ve orman kenarında 73 köy vardır. Yüksek yerlerde iğne yapraklı, daha az yükseklerde meşe ağaçları çoğunluktadır. Bu ormanlardan bol miktarda sanâyi odunu ile yakacak odunu elde edilir.
Mâdenleri: Yozgat ili mâdenler bakımından zengin sayılmaz. Akdağmâdeni ilçesinde kurşun ve çinko, Sorgun ilçesinde kömür yatakları işletilmektedir.
Sanâyi: Yozgat ilinde sanâyi 1970’ten sonra gelişmeye başlamıştır. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran sanâyi iş yeri 40, 10 kişiden az işçi çalıştıran sanâyi iş yeri sayısı 600 civârındadır. Başlıca fabrika ve sanâyi kuruluşları: Çimento Fabrikası, Orta Anadolu Köyişbir Deri Sanâyii A.Ş., yem fabrikaları, un fabrikaları, Deri Sanâyi ve Ticâret A.Ş., Ayça Yağ Fabrikası, Topel Ticâret ve Sanâyi A.Ş., Gentaş Tuğla Fabrikası, Tuğsan Tuğla Fabrikası, prefabrike konut îmâl eden Teknik İnşaat ve Ticâret A.Ş., Akdağ İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Sanâyii ve Ticâret A.Ş. başlıcalarıdır (1994).
Ulaşım: Yozgat, İzmir-Afyon-Ankara-Yozgat-Erzurum-İran’a uzanan E-23 karayolu ile bütün bölgelere ulaşır. İl sınırları içinde devlet yolları 444 km, il yolları 510 kilometredir. Köylerinin % 85’inin yolları vardır. Ankara’dan Doğu Anadolu’ya uzanan demiryolu Yozgat ilinin güney batısından geçer. Yozgat merkez ilçe, demiryolu hattı üzerinde değildir. İlin Yerköy, Şefaatli ve Boğazlıyan ilçeleri demiryolu hattı üzerindedir.
Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/yozgat/ekonomi.html
Yozgat E 88 karayolu üzerinde bulunması ve özellikle Hattuşaş(Hitit Medeniyeti Başkenti)’ın yakın olması ve Hattuşaş ile Kapadokyayı birbirine bağlayan Atatürk yolunun il merkezinden geçmesi nedeniyle yabancıların uğrak yeridir.
Bozok yaylası olarak da adlandırılan ve ilkçağlardan beri yerleşim yeri olan Yozgat, bozulmamış doğası,misafirperver sıcakkanlı insanları,çok güzel misafir anlayışları, sahip olduğu tabiat güzellikleri, mesire yerleri, yüksek ovaları, tarihi, kültürel, turistik değerleri ve kaplıcalarıyla gezilip görülmesi gereken en güzel illerimizden biridir.Türkiye’nin ilk Milli Parklarından olan çamlık Milli Parkı, Akdağ Ormanları, Şebekpınarı Mesire alanı, Kazankaya Vadisi, ve Gelingüllü barajı gibi yerler spor, dinlence ve piknik alanlarıdır.
Kültür
Yemek Kültürü
Şehrin yöresel yemekleri; Testi kebabı,ayva basması, çörek,bazlama,katmer,cızlak,cıvık ekşili,erişte,çap çup,topak çorba,kaypak,helle çorbası,düğürcük çorbası,bulama çorbası,sakala sarkan çorba,haside,sütlü kabak,patlıcan turşusu ve tas kebabıdır.Parmak çörek,peksimet Yozgat’a mahsus özel bir ekmek türüdür.
Turizm
Antik Kentler
Büyüknefes (Tavium – Tavion) Antik Kenti
Çeşka Yeraltı Şehri
Alişar Höyüğü
Hattuşaş
Kerkenes Harabeleri
Müzeler-Konaklar
Nizamoğlu evi
Karslıoğlu Konağı
Koçerler konağı
Yozgat Arkeoloji Müzesi
Milli parklar
Yozgat’ın en tanınmış ormanı Yozgat Çamlığı’dır. Milli Park olup devlet tarafından korunmaktadır.
Kaynak: http://yobidav.org/yozgat/yozgat-kueltuerue