Nevşehir

NEVŞEHİR HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Osmanlı döneminde Muşkara adı ile bilinen bir köy olan Nevşehir, 18. yüzyılda Osmanlıcada “yeni şehir” anlamını taşıyan bugünkü ismini almıştır. Anadolu’nun masal kenti diye de adlandırılan bu şehir, tarihi ve dokusuyla farklı bir dünyaya açılan kapı gibidir. Nevşehir denilince ilk akla gelen bölge Kapadokya oluyor haliyle. Buranın adı ise eski Kapadokya Krallığı’ndan gelmektedir. O da Katpatuka isminin bir farklı deyişidir ve rivayete göre bu kelime de “güzel atlar” demektir. Bu nedenledir ki anlatmaya çalışacağımız bölge Güzel Atlar Diyarı olarak da dilimizde yerini alır.

Hititler’den sonra Hristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelen bu bölgede evler kayalara oyulmuş, kiliseler sert taşların işlenmesiyle oluşturulmuş, resimler taş duvarlara çizilmiştir. Roma baskısından kaçan Hristiyan dünyası için önemli bir inziva ve sığınak yeri olmuştur. Asıl olarak Kapadokya diye adlandırdığımız coğrafî bölge, şu anda bahsettiğimiz yerden çok daha büyük ve geniş bir yeri kapsamakta olsa bile, biz şu an Nevşehir ili içerisindeki bir bölgeyi böyle adlandırıyoruz. Burası da Nevşehir’e hayat veren bir ilçe niteliği taşıyor. Jeolojik olarak etrafındaki 3 büyük yanardağın küflerinin oluşturduğu yumuşak yapıyı yıllar içeresinde yağmur ve rüzgârın aşındırmasıyla oluşan taş yığınları olarak tanımlayabiliriz bu bölgeyi. Ancak daha yeni okumuş olduğunuz bu basit cümle aslında 60 milyon yıl önce oluşan bir olayı ve 60 milyon senede bu hale gelebilen sert kayaları içine almakta.

Türkiye’nin popüler turizm bölgeleri arasında bulunan Nevşehir’e tüm dünyadan ulaşım oldukça kolaydır. Ancak Türkiye içinden ulaşımı ele alacak olursak en kolay ulaşım İstanbul-Nevşehir uçak seferleri olarak görülüyor. Tuzköy Havaalanı, bölge merkezine 30 kilometre uzaklıktadır. Pek çok yer birbirine çok yakın olduğu için havaalanından 20-30 dakikalık bir yolculukla Nevşehir’in her yerine ulaşmak mümkündür. Alternatifleri artırmak isterseniz, Kayseri Havaalanı, Nevşehir merkeze 100 km uzaklıktadır. Bu havalimanı, Tuzköy Havaalanı’na göre daha aktiftir ve daha çok hava şirketinin Kayseri Havaalanı’na uçuşunu kolayca bulabilirsiniz. Buradan da Nevşehir merkeze ortalama 45 dakikalık bir mesafe bulunmaktadır. Fakat eğer bir otelde kalmak istiyorsanız, Nevşehir içindeki pek çok otel Kayseri Havaalanı’ndan da Tuzköy Havaalanı’ndan da müşterilerine havayolu taşıma hizmeti sunmaktadır.

Diğer bir ulaşım yolu ise karayolu. Nevşehir’le pek çok şehir arasında düzgün yollar mevcut. Hem Nevşehir içinde avantaja sahip olmak, hem de yol üzerinde daha fazla gezilebilecek yere uğrayabilmek istiyorsanız karayolu tercih sebebi olabilir. Ankara- Nevşehir arası ortalama 280 kilometre civarındadır. İstanbul’dan ulaşım sağlayacaklar için de yine yol Ankara üzerinden geçiyor. Ortalama 3-3,5 saat süren Ankara-Nevşehir yolculuğunu iki farklı güzergâhta yapmanız mümkün. Konya yolundan devam eden güzergâh Samsunyoluna göre biraz daha uzun ve genelde ağır vasıtalar tarafından kullanıldığı için Samsun yolu daha çok tercih edilmektedir.

Daha ekonomik ulaşım çeşidi de otobüs. Ankara’dan ortalama 3,5 saat süren yol, Tuz Gölü manzarası eşliğinde devam ediyor. Sadece Ankara değil, neredeyse ülkenin her bölgesinden ulaşım bulunan Nevşehir için otobüs seçeneği de popüler bir ulaşım çeşidi.

Yolculuk macerasını artırmak isteyen gezginler için, Nevşehir’e bir diğer ulaşım çeşidi de tren yoluyla olabilir. Direkt merkeze kadar tren yolcuları gidemese de, Kayseri ulaşan trenden inip günün her saati Nevşehir’e ulaşım için otobüs bulunabilir.

 

Göreme Açık Hava Müzesi: Bölgedeki en önemli turistik mekanlardan biridir Göreme Açık Hava Müzesi. Göreme sınırları içerisinde yer alır ve ilçe merkezine 2 kilometre mesafededir. Geçmişin izlerini günümüze taşıyan müze, doğal oluşum sonucu meydana gelmiş bir vadinin başında yer almaktadır. Göreme Açık Hava Müzesi, Kayseri Başpiskoposu Aziz Basil tarafından yaptırılmıştır. 1000 yıl kadar eğitime devam eden müze içerisinde, şapel, yemekhane, kilise, mutfak, manastır gibi alanlar yer alır.

Olduğunuz andan kopup, geçmişe yolculuk yapmanızı sağlayacak olan müzede göreceğiniz önemli tarihi yapılar arasında; Elmalı Kilise,Yılanlı Kilise, Azize Barbara, Manastır, Aziz Basel Şapeli gelir.

Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi: Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki en sık ziyaret edilen mekanlar arasında gelir Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nde 1964 yılında açılmış olan Hacı Bektaş Veli Müzesi. Üç avludan oluşan müze, Etnografya Müzesi olarak hizmete girmiştir.

Derinkuyu Yeraltı Şehri: Bölgeye gelenlerin ilk ziyaret etmek istedikleri, en çok merak ettikleri yerlerden biridir Kapadokya’nın rengine renk katan Derinkuyu Yeraltı Şehri. 85 metre derinliğinde olan yeraltı şehri, en derin ve en geniş yerleşim alanlarından biridir. Sekiz katlıdır ve içerisinde; ahırlar, mutfak, okul ve yemekhane yer alır. İçeriye adım attığınız anda dünya ile bağınız kopacak ve eski dönemlere kısa bir yolculuk yapacaksınız.

Temenni Tepesi: Mistik bir atmosferi olan Kapadokya Bölgesi’ndeki Ürgüp’ün güzelliklerini seyredebileceğiniz en güzel yerlerden biridirTemenni Tepesi. Peri bacaları, kaleler, camiler, kiliseler ve doğal güzellikler buradan daha bir güzel görünür sanki gözünüze. Tüm karmaşadan sıyrılıp, bölgenin büyüleyen güzelliklerini en tepeden seyretmek ruhunuzu aydınlatacak adeta. Burada, Temenni Tepesi’nin manzarası eşliğinde leziz gözlemelerden yiyip, yanında da sıcacık bir çay içebilirsiniz.

Kaymaklı Yeraltı Şehri: Kaymaklı kasabasında yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir’e 20 kilometre mesafede yer alır. 8 kattan oluşur ve genişlemesinde Roma ve Bizans dönemlerinin büyük etkisi vardır. Burada, bir koridorda tüm odalar birbirine bağlıdır.

Ihlara Vadisi: Kapadokya Bölgesi’ndeki en güzel, en özel doğal güzelliklerden biridir göğe kadar uzanan ağaçlarla çevrili Ihlara Vadisi. Kartpostalları aratmayan ve doğanın en güzel renklerini sunan vadi, Melendiz Çayı’nın görüntüsüyle birleşip benzersiz bir güzellik sunmakta ziyaretçilerine. Uzun bir yürüyüş parkuru olan vadiye girmeden önce, yolun başında vadiyi anlatan detaylı bir plan zaten karşılıyor olacak sizleri. Eğer hiç gitmediyseniz vadi içerisinde bulunan kiliseleri gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Yüzden fazla kilise olmasına rağmen sadece birkaçı gezilebilir durumda.

Paşabağ Rahipler Vadisi: Kapadokya Bölgesi’ndeki en büyülü, en etkileyici yerlerin başında gelir Kapadokya Paşabağ Rahipler Vadisi. Sanki yüzyıllar öncesinden kalmış, zaman durmuş gibidir burada. Avanos – Göreme yolu üzerinde, Kapadokya Zelve Vadisi’ne çok yakın bir konumdadır Paşabağ. Evrenin bir hediyesi gibi duran peri bacalarının küçüklü, büyüklü enteresan örneklerini görebileceğiniz bir yerdir burası. Paşabağ Vadisi’ni geçmişte rahipler ve din adamları kayalara oydukları odalarda inzivaya çekilmek için kullanmışlardır.

Zelve Ören Yeri: Nevşehir’de en dikkat çeken yerlerden biridir üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri. Peri Bacaları bu bölgede yoğunluk gösterir ve Avanos’a 5 kilometre mesafede yer alır. Bölge özellikle 9. ve 13. Yüzyıllarda Hristiyanların hem yerleşim hem de dini merkezi olmuştur.

Belisırma Köyü: Kapadokya’nın doğal güzellikleri ile çevrili bir köydür Belisırma Köyü. Tüm yıl boyunca yerli ve yabancı turistlerin ziyaretçi akınına uğrayan köy Ihlara Vadisi’nin ortasında yer alır ve kenarındaki Melendiz Çayı ile güzelliği tamamlanır adeta. Tabiat Ana’nın özenerek yarattığı Ihlara Vadisi’ndeki ziyarete açık 14 kilisenin 7 tanesi Belisırma Köyü’nde yer alır. Direkli Kilisesi, Bezirhane Kilisesi ve Ala Kilise bu kiliselerden sadece bir kaçıdır. Şirin mi şirin bir köy olan Belisırma’da birçok lokanta vardır. Birbirinden şirin lokantalarda balık ve yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz.

Tokalı Kilise

Tokalı Kilise
Tokalı Kilise

Kapadokya’nın en gözde tarihi gezi alanlarından biri olan Göreme’deki Tokalı Kilise, dini tasvirleriyle kısa bir film izletiyormuşçasına keyif verir gezen misafirlerine.

10. yüzyılla tarihlendirilen Tokalı Kilise, bölgede bulunan en büyük kaya kilisesi olarak bilinmektedir. Eski kilise, eski kilisenin altında yer alan kilise, yeni kilise ve şapel olmak üzere 4 bölümden oluşmaktadır.

Nevşehir-Göreme gezinizde ilk duraklarınızdan biri olmalı Tokalı Kilise. Freskleriyle, mimari özellikleriyle keyif alabileceğiniz bir mekan. Hz. İsa’nın Cehenneme İnişi, Zekeriya’nın Öldürülmesi, Hz. İsa’nın Vaftizci Yahya ile Buluşması, Kör Adamın İyileştirilmesi, Hz. İsa’nın Göğe Çıkışı gibi sahneler kilisenin duvarlarını süslemektedir. Burada kendinizi Vatikan’daki sistin Şapeli’nde gibi hissedeceksiniz.

 

Kapadokya Kültür Merkezi

Kapadokya Kültür Merkezi
Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi

1954 yılında bir otel olarak işletilen ve uzun bir aradan sonra restore edilerek müzeleştirilen Kapadokya Kültür Merkezi, Ortahisar Kasabası’nda bulunmaktadır.

2002 yılında hizmete giren kültür merkezi, yöre insanlarının geleneksel yaşam biçimlerini heykellerle anlatmaktadır. Kız isteme geleneği, pekmez yapımı, halı ve kilim dokumacılığı, kumaş baskı teknikleri, kına gecesi merasimi, gelin odası, köy odasını anlatan bölümler vardır. Kapadokya Kültür Merkezi’nde 12 oda bulunmaktadır ve müze olarak kullanılan mekan yıl içerisinde hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini görmektedir. Nevşehirtatilinizde Kapadokya’nın tarihine yolculuk yaptığınız günlerde Kapadokya Kültür Merkezi’ni de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ortahisar’da bulunan Fırkatan Kilisesi, Üzümlü Kilise ve Hallaç Manastırı görmenizi önerdiğimiz yerler arasındadır.

 

Fırkatan Kilisesi

Fırkatan Kilisesi
Fırkatan Kilisesi

Aynalı Kilisesi olarak da bilinen Fırkatan Kilisesi, Ortahisarkasabasına 1 kilometrelik bir mesafede yer alır. Göreme’ye ise 500 metrelik bir mesafede yer alır. Kilisenin mimarisi bölgedeki diğer kiliselere göre farklıdır.

İçerisinde gizli geçitler, mutfak, erzak depoları, tehlike anında sığındıkları mekanlar ve bu mekanlara giden gizli tüneller vardır. Kırmızı renkle boyanmış bazı geometrik şekiller dışında pek fazla resim yoktur. Fırkatan Kilisesi’nin Kapadokya Adliye Sarayı’na yakın olması sebebiyle bu yapıda yargıç veya o düzeylerde kişilerin oturduğu düşünülmektedir. Kapadokya’nın tarihinin bir tanığı olan Fırkatan Kilisesi, yıl içerisinde de birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir. Tarih yolculuğu yapacağınız Kapadokya, doğal güzellikleriyle de başınızı döndürecek ve hafızanızdan hiç çıkmayacak. Bu arada Üzümlü Kilise ve Hallaç Manastırı’nı da ziyaretlerinize dahil edebilirsiniz.

 

Üzümlü Kilise

Üzümlü Kilise
Üzümlü Kilise

İçerisindeki üzüm salkımı motifleri sebebiyle Üzümlü Kilise olarak adlandırılan yapı, Kapadokya’nın Ortahisar kasabasına yakın olan Kızılçukur Vadisi’nde bulunmaktadır. Ortahisar’a 3 kilometre uzaklıktadır ve X. yüzyılda yapılmış bir kilise olduğu tahmin edilmektedir.

Üzümlü Kilise’nin içerisinde balık simgeleri, palmiyeler, asmalar ve ikonaklazm öncesinin freskleri bulunmaktadır. Kapadokya tatiliniz sırasında sizlere gezmenizi önerdiğimiz Üzüm Kilise, iki nefli olup üzeri tonozla örtülüdür. Bu yapıda aynı zamanda dini sembollerde bulunmaktadır. Nevşehir-Kapadokya’da bulunan Üzümlü Kilise’yi ziyaret ettikten sonra bölgenin zengin tarihini gözler önüne seren diğer noktaları da ziyaret ederek eğlenceli günler geçirebilirsiniz. Hallaç Manastırı, Güvercinlik Vadisi ve İshak Kalesi ziyaret etmeniz gereken yerlerin sadece bir kaçıdır.

 

Hallaç Manastırı

Hallaç Manastırı
Hallaç Manastırı

Kapadokya-Ortahisar’ın turistler tarafından ziyaret edilen noktalardan biridir Hallaç Manastırı. Büyük bir kütle üzerine yapılmış olan manastır, yüzyıllardan beri doğa olaylarına dayansa da artık yavaş yavaş çökmeye başlamıştır. Yine de turistlerin yoğun ilgisini görmektedir.

Ortahisar’a 1 kilometre uzaklıktadır ve ismini yanında bulunan Hallaç Deresi’nden almıştır. Hallaç Manastırı aynı zamanda kilise olup, Kapadokya’da başka örneği bulunmayan bir yapıdır. 11 yüzyılda inşa edildiği bilinmektedir ve hasta manastırı olduğu düşünülmektedir. Kapadokya tatilinizde Hallaç Manastırı’nı mutlaka dahil etmelisiniz. Güvercinlik Vadisi, Yılanlı Kilise ve Belisırma Köyü Kapadokya’nın görülmesi gereken noktalarından sadece bir kaçıdır. Tatiliniz sırasında fotoğraf makinenizi yanınızdan sakın ayırmayın.

 

İshak Kalesi

İshak Kalesi
İshak Kalesi

Tarihi Kapadokya bölgesinin önemli yapılarından biridir İshak Kalesi. Ortahisar Kalesi’nin karşısında bulunur ve derler ki; Kapadokya Ortahisar Kalesi ile İshak Kalesi’ni birbirine bağlayan bir tünel vardır. Savaş dönemlerinde halkın bu tünelle ibadethanelerine ve evlerine gidildiği bilinir. Tabii bu bilgi kesinlik kazanmamıştır.

İnsanlar tarafından savunma ve yaşam alanı olarak kullanılmıştır İshak Kalesi. Ortahisar’da bulunan kale, yıl içerisinde birçok turisti ağırlamaktadır. Diğer tarihi alanlara ve doğal güzelliklere yakınlığı sebebiyle de keyifli bir yolculuk sunan İshak Kalesi, tüm görkemiyle sizleri bekliyor. Kapadokya tatilinizde Ortahisar Etnografya Müzesi’ni ve Kapadokya Etnografya Müzesi’ni ziyaret edebilir ve tarihe kısa yolculuklar yapabilirsiniz.

 

Yılanlı Kilise

Yılanlı Kilise
Yılanlı Kilise

Nevşehir-Kapadokya’da bulunan Ihlara Vadisi’ndeki Yılanlı Kilise, günümüze kadar gelebilmiş yapılardan biridir.

İki bölümden oluşan Yılanlı Kilise’deki ikonalar sağlamlığını hala korumaktadır. Kilisenin şiir gibi bir güzelliğe sahip olanIhlara Vadisi’nde gidebileceğiniz yerler arasındaki Yılanlı Kilise’nin üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Kuzey duvarlarının içerisinde ise keşiş mezarları bulunmaktadır.

Batı duvarında bulunan yılanların saldırısına uğramış dört günahkar kadınla ilgili olan freskolar sebebiyle ismi Yılanlı Kilise olarak adlandırılmaktadır. Kapadokya gezinizde göreceğiniz çok yer olacak. Belisırma Köyü, Özkonak Yeraltı Şehri, Saklı Kilise, Karanlık Kilise, Ayvasil Kilisesi, gezi listenizde olmasını önerdiğimiz yerler arasında. Bir doğal güzelliğin içinde etkileyici bir tarihi yapı olan Yılanlı Kilise de gezi duraklarınız arasında etkisinde kalacağınız noktalardan biridir. Kapadokya gezinizde, Kapadokya Havalimanı’nı kolay bir ulaşım için tercih edebilirsiniz.

 

Belisırma Köyü

Belisırma Köyü
Belisırma Köyü

Nevşehir-Kapadokya’nın doğal güzellikleri arasında bir köy olan Belisırma Köyü, yıl içerisinde birçok turistin ziyaret ettiği bir bölgedir.

Karşıdan bakıldığında ne kadar eski ve harabe gibi bir köy görünse de hepsi tarihi eser niteliğinde bir çok kalıntı var.

Ihlara Vadisi’nin ortasında bulunan Belisırma Köyü, kenarındaki Melendiz Çayı ile muhteşem bir görüntü sergiliyor. Köy içerisinde birçok lokanta vardır ve lokantalarda balık ve yöresel yemeklerin tadına bakabilir, geçirdiğiniz zamanlara unutmayacağınız keyifler katabilirsiniz.

Ihlara Vadisi’ndeki ziyarete açık 14 kilisenin 7 tanesi Belisırma Köyü’nde bulunmaktadır. Batkın Kilise, Direkli Kilisesi, Bezirhane Kilisesi ve Ala Kilise bunların bir kaçıdır. Bölgenin kısa bir özeti olan Belisırma Köyü, Anadolu köyü görmek isteyenlerin ilk uğraması gereken yerlerden biri. Kapadokya gezinize mutlaka dahil etmenizi önerdiğimiz köy, tüm güzellikleriyle sizleri bekliyor. Kapadokya’da bulunan Temenni Tepesi, Yılanlı Kilise,Derinkuyu Yeraltı Şehri ve El Nazar Kilisesi gezebileceğiniz yerler arasında. Hayranlığınızı kazanacak Kapadokya tatilinize ulaşım için Kapadokya Havalimanı’nı tercih edebilirsiniz.

 

Temenni Tepesi

Temenni Tepesi
Temenni Tepesi

Benzersiz bir bölge olan Kapadokya’da her adım attığınızda mistik bir atmosferin içinde tarihi dokuların güzelliklerini keşfedersiniz. Yeraltı şehirleri, ören yerleri, camiler, kiliseler, doğal güzellikler…

Tarihinde birçok medeniyete ev sahipliği yapan Kapadokya’da Ihlara Vadisi, Saklı Kilise, Belisırma Köyü,Derinkuyu Yeraltı Şehri, Kaymaklı Yeraltı Şehri ve Hacı Bektaş Veli Müzesi görmeniz gereken ilk yerler arasında. Güzellikleri saymakla bitmeyen Kapadokya gezinize Temenni Tepesi’ni de mutlaka dahil etmenizi öneririz.

Ürgüp manzarasını gözler önüne seren Temenni Tepesi’nde bir şeyler içip bölgenin tadını çıkarmalısınız. Gerçekten benzersiz bir duygu olacak sizler için. Neredeyse Kayseri’ye kadar çevreyi görebileceğiniz Temenni Tepesi’ne sokak aralarından 10 dakikada ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda en güzel vakitlerinizi burada geçirirken fotoğraf çekmeyi sakın unutmayın. Bir seyir noktası olan Temenni Tepesi, Ürgüp’ün tüm güzelliğini gözler önüne sermeye hazır. Tatiliniz sırasında bölgenin gezilecek yerlerine kısa ziyaretler yapabilir ve keyifli günler geçirebilirsiniz. Yolculuğunuz sırasında Kapadokya Havalimanı’nı tercih edebilirsiniz.

 

Damat İbrahim Paşa Külliyesi

Damat İbrahim Paşa Külliyesi
Damat İbrahim Paşa Külliyesi

Turizm açısından önemli bir şehirdir Nevşehir. Özkonak Yeraltı Şehri’yle,Zelve Ören Yeri’yle, Kaymaklı Yeraltı Şehri’yle, Saklı Kilise’si ile tarihini anlatan Nevşehir, tüm tarihi yapılarını sıcak bir anne kucağı gibi sarıp sarmalar. Hepsi ayrı bir tarihi anlatır yapıların, hepsi kendi tarihinden birer parçayı oluşturur.

Nevşehir’in tarihinin bir bölümü oluşturan yapı ise Damat İbrahim Paşa Külliyesi’dir. İl merkezinde bulunan Damat İbrahim Paşa Külliyesi, 1726,1727 yılları arasında yaptırılmıştır. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından inşa ettirilmiştir ve günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Külliyenin içinde cami, medrese, imaret, hamam, sıbyan mektebi, iki çeşme ve kervansaray bulunmaktadır. Külliyenin medresesi günümüzde kütüphane olarak kullanılıyor. Nevşehir gezinize Damat İbrahim Paşa Külliyesi’ni de ekleyebilir ve külliyenin bölümlerini sırayla gezebilirsiniz. Derin bir tarihin izlerini taşıyan Nevşehir, her kalıntısını sizlere tanıtmaya hazır.

 

Özkonak Yeraltı Şehri

Özkonak Yeraltı Şehri
Özkonak Yeraltı Şehri

Nevşehir-Kapadokya’nın gezilip görülmesi gereken yerlerinden biridir Özkonak Yeraltı Şehri. Avanos’a 14 kilometre uzaklıkta olup, aynı bölgede bulunan Kaymaklı Yeraltı Şehri ve Derinkuyu Yeraltı Şehri’nden farklı bir yapısı vardır.

Odaları düzgün oyulmuştur ve her katta haberleşmek için uzun delikler bulunmaktadır. yapılan bu delikler aynı zamanda havalandırma olarak da kullanılmıştır. Nevşehir’in tarihi atmosferinde en görülesi yerlerinden biridir Özkonak Yeraltı Şehri. Nevşehir’i keşfetmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleri arasındadır ve yıl içerisinde ziyaretçi sayısı oldukça fazladır.

 

Zelve Ören Yeri

Zelve Ören Yeri
Zelve Ören Yeri

Nevşehir’in en keyifli keşif yolculuklarından biridir Zelve Ören Yeri. Maceralı bir tırmanış sonucu ulaşacağınız ören yerine esasında ulaşım oldukça kolaydır.

Belediye otobüsleriyle ve özel araçla da gidebileceğiniz Zelve, üç vadiden oluşmaktadır. Kapadokya Peri Bacaları’nın en yoğun olduğu yerlerden biridir aynı zamanda. Avanos’a sadece 5 kilometre uzaklıktaki Zelve’deki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir. Bu bölge özellikle 9. ve 13. Yüzyıllarda Hristiyanların hem yerleşim hem de dini merkezi olmuştur. Hacı Bektaş Veli Müzesi, Özkonak Yeraltı Şehri’ni, Kaymaklı Yeraltı Şehri, Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Tatlarin Yeraltı Şehri ve diğer tüm güzellikleri görme imkanı bulacağınız Nevşehir gezinizde Zelve Ören Yeri’ni de mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

Hacı Bektaş Veli Müzesi

Hacı Bektaş Veli Müzesi
Hacı Bektaş Veli Müzesi

Nevşehir’de en çok ziyaret edilen yerler arasında olan Hacı Bektaş Veli Müzesi, Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nde 1964 yılında açılmıştır.

Üç avludan oluşan müze, Etnografya Müzesi olarak hizmete girmiştir. Birinci avluda; üçler çeşmesi, günümüze ulaşmayan, ekmek evi, at evi, tuvalet ve çamaşırhane vardır. İkinci avluda ise; aslanlı çeşme, baba köşkü, Tekke Camii, havuz, mihman evi, meydanevi ve Dedebaba Köşkü bulunmaktadır. Üçüncü avluda; Atatürk Köşesi, pirevi, Balım Sultan Türbesi ve hazinesi bulunmaktadır.

Hacı Bektaş Veli Müzesi, Nevşehir turunuzda ziyaret etmeniz gereken yerlerden sadece bir tanesidir. Ardından;Kaymaklı Yeraltı Şehri, Zelve Ören Yeri’ni, El Nazar Kilisesi, Tatlarin Yeraltı Şehri ve Mazı Yeraltı Şehri’ni ziyaret edebilirsiniz.

 

Kaymaklı Yeraltı Şehri

Kaymaklı Yeraltı Şehri
Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 20 kilometre uzaklıkta olan Kaymaklı Yeraltı Şehri, tarihi kalıntılar arasında belki de en dikkat çeken yerlerden biridir.

Kaymaklı Kasabası’nda bulunan ve aynı ismi taşıyan bu yeraltı şehri, 8 kattan oluşmaktadır.

Genişlemesinde Roma ve Bizans dönemlerinin büyük etkisi vardır. Bir koridorda tüm odalar birbirine bağlıdır Kaymaklı Yeraltı Şehri.

Turizm açısından bir öneme sahip olan Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni gezdikten sonra Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Mazı Yeraltı Şehri, Ayvasil Kilisesi’ni, Zelve Ören Yeri’ni,Özkonak Yeraltı Şehri’ni ve diğer tarihi noktaları ziyaret etmeyi de unutmayın.

 

El Nazar Kilisesi

El Nazar Kilisesi
El Nazar Kilisesi

Nevşehir’in tarihi kalıntıları arasında kendini gösteren El Nazar Kilisesi’nin X. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir.

Merkez ilçesinde bulunan kilise, T planlı bir şekilde yapılmıştır. Mimari açıdan çekici olmakla birlikte, haçının kolları beşik tonozla örtülmüştür. Özellikle kilisenin zemini tahrip olmuştur; fakat hala görülmeye değer niteliktedir.

El Nazar Kilisesi’nin duvarlarına İncil’den alınan sahneler yansıtılmıştır. Tasvir edilen sahneler kronolojik şekilde sıralanmıştır. Aynı zamanda Mazı Yeraltı Şehri, Belisırma Köyü, Özkonak Yeraltı Şehri, Ayvasil Kilisesi, Ürgüp Temenni Anıt Mezarı ve Ürgüp Taşkın Paşa Cami’yi de ziyaret edebilirsiniz. Eğlenceli yolculuğunuza ilk fırsatta başlayın.

 

Tatlarin Yeraltı Şehri

Tatlarin Yeraltı Şehri
Tatlarin Yeraltı Şehri

Mazı Yeraltı Şehri’yle, Zelve Ören Yeri’yle Derinkuyu Yeraltı Şehri’yle, Ayvasil Kilisesi’yle, Ürgüp Temenni Anıt Mezarı’yla, Özkonak Yeraltı Şehri’yle ve diğer tarihi kalıntılarıyla tarihi gezi alanlarının başında gelir Nevşehir.

Nevşehir’in bu tarihi kalıntılarından biri de Tatlarin Yeraltı Şehri’dir. Ziyaretçilerine kapılarını 1991 yılında açan yeraltı şehri, Acıgöl’ün 10 kilometre kuzeyinde kalmaktadır. Ortaya atılan bilgilere göre sivil bir yerleşim alanından çok askeri ve dini amaçlı bir manastır olduğu söylenmektedir.

Zindan olarak yapılan bölümlerde üç tane iskelet bulunmuştur. Bunun yanı sıra zindanın sağ tarafında mutfak, ikinci girişte ahır, erzak dolabı, beş ambar bulunmaktadır. Tatlarin Yeraltı Şehri’nde yapacağınız yolculukta fotoğraf makinanızı sakın unutmayın; çünkü o anları ölümsüzleştirmek isteyeceksiniz.

 

Mazı Yeraltı Şehri

Mazı Yeraltı Şehri
Mazı Yeraltı Şehri

Nevşehir, tarihin anavatanı olarak birçok tarihi kalıntıyı doğal güzelliğiyle birlikte bütünleştirmiştir.

Mazı Yeraltı Şehri, Ürgüp’te olup farklı yolcuk yapmak isteyenlerin ilk uğrak yerleri arasındadır. Erken Roma dönemine ait olan yeraltı şehri, hem Roma döneminden hem de Bizans döneminden mezarlar görebileceğiniz eşsiz bir yer.

Dik bir yamaçta konumlanan Mazı Yeraltı Şehri’nin dört ayrı giriş kapısı bulunmaktadır. Asıl girişi düzensiz bir koridor görünümündedir. Bu girişin karşısında bulunan ahır ilk dikkat çeken detaydır. İçinde kilisede bulunmaktadır şehrin ve kilise farklı bir alanda konumlanmış olsa da mistik havasını koruyor.

Farklı bir dünyaya giriş yapmak Ürgüp’ten geçiyor. Mazı Yeraltı Şehri büyüleyici havasıyla sizi değişik zamanlara yolculuğa çıkaracak. Aynı zamanda burada bulunan Ayvasil Kilisesi, Ürgüp Temenni Anıt Mezarı, Ürgüp Kadıkalesi ve Ürgüp Taşkın Paşa Cami’yi de ziyaret etmeyi unutmayın.

 

Saklı Kilise

Saklı Kilise
Saklı Kilise

Nevşehir’de bulunan ve çok geç tarihlerde bulunduğu için adına Saklı Kilise denen bu tarihi yapının gerçek adı Aya Lonnes’dir. El Nazar Şapeli’nin yakınında bulunan kilise, üç apsislidir.

Düz tavanında haç ve geometrik süslemeler kullanılmıştır. 11. Yüzyılda yapıldığına dair fikirler öne sürülmektedir.

Aynı zamanda kilisenin önemli süslemeleri arasında olan resimler doğrudan ana kaya üzerine yapılmıştır. NevşehirGöreme’de bulunan Saklı Kilise, ilginç yapısıyla içerisindeki farklı süslemelerle ve renklerin canlılığıyla sizi fazlasıyla şaşırtacak. Eğer tarihi bir gezi yapmayı planlıyorsanız, rotanızı bu yıllarca saklanmış olan kiliseye de çevirebilirsiniz. Ardından; Tatlarin Yeraltı Şehri’ni, Kaymaklı Yeraltı Şehri’ni, Özkonak Yeraltı Şehri’ni, Zelve Ören Yeri’ni ve El Nazar Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

 

Karanlık Kilise

Karanlık Kilise
Karanlık Kilise

Kapadokya bölgesinin hala önemini koruyan; fakat fazla ziyaretçi akınının olmadığı Karanlık Kilise’nin, 12. yüzyılın başlarında yapıldığı bilinmektedir.

Zengin süslemelere sahip olmakla birlikte fresklerin renkleri ilk günkü gibi canlı… İç mekan büyüleyici… Kapadokya köklü tarihinden dolayı fazlasıyla ilgi odağı olmuştur ve hala yılın her mevsimi misafirlerini ağırlamaktadır.

Gezinin sırasında Karanlık Kilise oldukça dikkatinizi çekecek. Derinkuyu Yeraltı Şehri, Ayvasil Kilisesi ve diğer tarihi yapıtları sizi ağırlamak için bekliyor. Hepsi ayrı bir tarih, hepsi ayrı bir yaşam alanı ve farklı mimariye sahip… Gezip de şaşıracağınız çok şey var. Ertelemeden Kapadokya gezinizi hayata geçirin.

 

Ayvasil Kilisesi

Ayvasil Kilisesi
Ayvasil Kilisesi

Nevşehir’in Kapadokya ilçesinde yer alan Ayvasil Kilisesi, kaya kilise olma özelliğini taşımaktadır.

Köklü bir tarihe sahip olan kilisenin yapım tarihi hakkında pek bilgi bulunmamaktadır. 1905 yılında yenilenip yeni duvar resimleri yapılmıştır.

Bu yeniliğin içinde, burada yaşayanlar sanki dün gitmişler gibi… Yeri hakkında bilgi sahibi olmadan gitmeyin; çünkü bulunması biraz zordur. Şu anda kilitli olsa bile bekçiler eşliğinde gezebilme imkanınız var. Kapadokya bölgesinin tarihi zenginliklerinden olan Ayvasil Kilisesi, günümüze kadar önemini korumayı başaran ve hala ziyaretçi yoğunluğu ile karşı karşıya olan tarihi bir yapıdır. Şirin bir mimariye sahip olan bu kiliseyi ziyaret ettiğinizde keyifli zamanlar geçirme fırsatını da yakalamış olacaksınız.

 

Derinkuyu Yeraltı Şehri

Derinkuyu Yeraltı Şehri
Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir’in ilçelerinden Kapadokya’nın büyüleyen tarihi yerlerinden biri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri, en geniş ve en derin yerleşim alanlarından biridir.

Sekiz katlı olan bu harikalar diyarı; yemekhaneler, mutfak ve ahırlar bulunmaktadır. 85 metre derinliğinde olup, bulunmayan bir misyoner okulu da bulunuyor. Tarihi yerler bakımından Kapadokya, çok turist çeken bir bölgedir ve gezilecek olan muhteşem yerlere sahiptir. Bunlardan biri olan Derinkuyu Yeraltı Şehri geziniz bittiğinde, şehrin büyüsü eşliğinde diğer tarihi mekanları gezebilirsiniz. Kapadokya bölgesinin dikkat çekici Ihlara Vadisi gezinizi de gün içerisinde ziyaret edebilirsiniz. Rahat bir yolculuk geçirmek tercihleriniz arasındaysa Kapadokya Havalimanı sizi güvenli bir şekilde Kapadokya’ya ulaştıracaktır.

 

Ürgüp Damsa Barajı

Ürgüp Damsa Barajı
Ürgüp Damsa Barajı

Damsa Barajı, Ürgüp’den 17 Km.uzaklıkta yer almaktadır. Baraja giderken geçilen eski adı Sinasos olanMustafapaşa, Ürgüp’de görülmesi gereken köylerin başlarında gelmektedir.

Damsa Barajı, göl ve piknik yapmaya ve balık tutmaya uygundur. Peri Bacaları, Kiliseler ve diğer tarihi yapıların ardından bu baraj doğal güzelliği ile huzur vermektedir.

 

Ürgüp Temenni Anıt Mezarı

Ürgüp Temenni Anıt Mezarı
Temenni Anıt Mezarı

Temenni Anıt Mezarı 1288 yılında, Kılıçarslan için yaptırılmıştır. Anıt Mezar Ürgüp’ün merkezinde yer alan Kadıkalesi’nin en yüksek noktasındadır.

Anıt Mezara 700 m. uzunluğundaki tünel kullanılarak ulaşılmaktadır. Şu an bu tünelin ziyaretçilere bir kısmı açık durumdadır.

Anıt Mezar, Anadolu’da bir dönem sonra en zengin kütüphane olması ile önemlidir.

 

Ürgüp Kadıkalesi

Ürgüp Kadıkalesi
Ürgüp Kadıkalesi

Kadıkalesi, eski dönemlerde savaş durumlarında şehirde yaşayan kadın ve çocukların sığındıkları bir yapı olmuştur. Hatta kaleden tepenin altından akan Damsa Çayına geçit vardır.

Kale kısmen de olsa ayakta kalabilmiştir. Ürgüp gezinizde görmenizi tavsiye ederim.

 

Ürgüp Taşkın Paşa Cami

Ürgüp Taşkın Paşa Cami
Ürgüp Taşkın Paşa Cami

Karamanlılar döneminde yapılan Cami Ürgüp’ün Damsa Köyü’nde yer almaktadır.

Cami’nin ceviz ağacında yapılmış mihrabi AnkaraEtnografya Müzesi’nde sergilenmektedir. Cami’nin yapıldığı alanda aynı ismi taşıyan bir de medrese vardır.

Ürgüp Aziz Theodore Kilisesi

Ürgüp Aziz Theodore Kilisesi
Aziz Theodore Kilisesi

Ürgüp’ün Yeşilöz Köyünde yer alan kilise, T plan şeklinde yapılmış olup, ortası kubbe ile kapatılmıştır. Üstteki galeriye merdivenle çıkılmaktadır. Kilise bu yapı şekli ile diğer Kapadokya Kiliseleri’nden ayrılmaktadır.

Üç ayrı sanatçının yapmış olduğu anlaşılan Freksler günümüze kadar kısmen bozulmadan ulaşmıştır.

 

Ürgüp Fıratkan

Ürgüp Fıratkan
Ürgüp Fıratkan

Ürgüp-Göreme yolu üzerinde kilise, yemekhane, yatakhane, mutfak gibi yaşam alanlarının bir arada olduğu iki katlı bir yapıdır.

İlginç yapısı ile görülmeye değerdir.

 

Ürgüp Sarıhan Kervansaray

Ürgüp Sarıhan
nevşehir sarıhan kervansarayı

1217 yılında Alaattin Keykubat tarafından yaptırılan Kervansaray, Kayseri-Ürgüp-Aksaray yollarının ortasından yer almaktadır.

Yapımından kullanılan sarı taşlardan ismini alan kervansaray, restarosyon görmüş, Selçuklu mimarisinin güzel örneklerindendir.

 

Ürgüp Kızılçukur

Ürgüp Kızılçukur
Ürgüp Kızılçukur

Ürgüp sınırları içerisinde yer alan Kızılçukur, Kapadokya’da gün batımının en güzel izlendiği yerlerden biridir. Kapadokya gezinizde gün batımına yakın Göreme’de olursanız, güneşin batışını bu vadiden izlemenizi tavsiye ederim.

Güneş ve peri bacalarının güneş batarken oluşan görüntüsü görülmeye değer güzel görüntüler oluşturmaktadır.Vadi, Göreme-Çavuşin yolu üzerinde yer almaktadır.

 

 

Ürgüp Pembe Vadi

Ürgüp Pembe Vadi
Ürgüp Pembe Vadi

Ürgüp-Avanos yolu üzerinde yer alan vadi, özellikle Peri Bacaları açısından oldukça zengindir. Peri Bacalarının değişik şekiller aldığı vadi görülmeye değerdir.

Vadi yürüyüş için uygundur.

Ürgüp Vadileri

Ürgüp Vadileri
Ürgüp Vadileri

Ürgüp, Kapadokya’da peri bacalarının en güzel örneklerini görebileceğiniz, bölgenin en gelişmiş yerleşim alanıdır.

Ürgüp’de sınırları içerisinde yer alan yürüyüş yapılabilen vadiler şöyledir; Pancarlık, Üzengi ve Keşlik vadisi.

 

Zemi Vadisi

Zemi Vadisi
Zemi Vadisi

Zemi Vadisi, Göreme Açık Hava Müzesi’nin bulunduğu alandan başlayıp Kermil Tepesi’nde sonlanmaktadır.

Vadi içerisi bitki örtüsü açısından diğer vadiler gibi oldukça zengindir. Vadi gezinizde Sarnıç, Saklı, Görkündere ve El Nazar Kilisesilerini gezebilirsiniz.

 

Göreme Bağlıdere Aşk Vadisi

Göreme Bağlıdere Aşk Vadisi
Göreme Bağlıdere Aşk Vadisi

Bağlıdere Vadisi, diğer adıyla Aşk Vadisi, Göreme-Uçhisaryolu üzerindeki Örencik’den başlayıp, Göreme-Avanos yolu üzerinde biten 4900m. uzunluğunda bir vadidir.

Vadi yürüyüş için oldukça uygundur. Vadi içerisindeki bitki örtüsü ve peri bacaları görmeye değerdir.

 

Güllüdere Vadisi

Güllüdere Vadisi
KIZILÇUKUR & GÜLLÜDERE VADİSİ YÜRÜYÜŞ

Güllüdere Vadisi, Çavuşin ve Göreme arasında yer almaktadır.

Vadi yürüyüş yapmaya uygundur. Vadi içerisinde kilise manastır ve yaşam alanı kalıntıları görülesi yapılardır. Volkanik yapısı bu vadinin barınma amaçlı kullanılmasını sağlamıştır.

Göreme gezinizde yürüyüşten ve keşfetmekten hoşlananlar için harika bir vadi.

Güvercinlik Vadisi

Güvercinlik Vadisi
Güvercinlik Vadisi

Tarihi ve doğal güzelliklerinin büyülü dünyasına birçok turisti ağırlayan Kapadokya, her adımda farklı bir zaman diliminde hiç görülmemiş güzellikler sunar. Kiliseler, yeraltı şehirleri, ören yerleri, camiler, anıt mezarlar…

Kapadokya tatiline çıkmayı planlıyorsanız, kesinlikle bir an bile sıkılmayacağınız, yeni keşifler yapıp eğlenceli günlerin sizi beklediğini söyleyebiliriz. Tatilinize dahil etmenizi önerdiğimiz çok yer olacak. Bunlardan biri Güvercinlik Vadisi… Göreme’de bulunan Güvercinlik Vadisi, yeşilin binbir tonuyla gören herkesi büyülüyor. 4100 metre uzunluğundadır ve Nevşehir’in en çok merak edilen noktalarından biridir. Burada birçok güvercin görmeniz mümkün. Yerli halk, güvercinler için bu vadiye birçok güvercinlik yapmıştır ve vadi adını da buradan almıştır. Güvercinlik Vadisi’ni gezerken içindeki şelaleyi ziyaret etmeyi unutmayın. Pek çok kişinin bilmediği şelalenin yüksekliği 10-15 metredir ve vadinin küçük kızı rolünü hala severek üstlenmektedir. Kapadokya’nın turizm noktalarından biri olan Güvercinlik Vadisi’ni ziyaret ettikten sonra;Yılanlı Kilise, Belisırma Köyü, Özkonak Yeraltı Şehri, Derinkuyu Yeraltı Şehri ve Ayvasil Kilisesi görmenizi önerdiğimiz yerler arasında.

 

Göreme Vadileri

Göreme Vadileri
Göreme Vadileri

Kapadokya’nın en önemli turistik bölgelerindenGöreme’deki vadiler şöyledir; Zemi Vadisi, Meskendir Vadisi, Güvercinlik Vadisi, Güllüdere Vadisi, Bağlıdere Vadisi, Kızılçukur Vadisi’dir. Yürüyüş parkurlarından, kaya kiliselerine, değişik yeryüzü şekillerinden çeşitli meyve ağaçlarına kadar birçok güzelliği bünyesinde toplayan vadiler peribacası oluşumlarını görmek için ideal yerlerdir. Şapkalı, konili, sivri, mantar biçimli ya da sütunlu peribacalarının yanı sıra her vadi kendine has bir renk ve bitki örtüsüne sahiptir.

Bu vadilerde patika yürüyüş yolları ile keşfe çıkabilir, keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz.

 

Göreme Kiliseleri

Saklı Kilise
Saklı Kilise

Nevşehir’e 10 Km.mesafede, etrafı vadilerle çevriliGöreme’deki Kiliseler şöyledir; Durmuş Kadir Kilisesi, El Nazar Kilisesi, Yusuf Koç Kilisesi, Sarnıç Kilise, Karabulut Kilisesi, Karşı Bucak Kilisesi, Saklı Kilise, Meryem Ana Kilisesi, Kılıçlar Kilisesi, Yamalı Kilise, Eğritaş Kilisesi’dir.

Göreme gezinizde ziyaret edebileceğiniz tarihi pek çok kilise vardır.

 

Kapadokya Ortahisar Kalesi

Kapadokya Ortahisar Kalesi
Kapadokya Ortahisar Kalesi

Göreme ile Ürgüp arasında yer alan Ortahisar’daki kale tarihi tam bilinmemekle birlikte Bizans döneminde yapıldığı düşünülmektedir.

Konumu ve 80 m. yüksekliği ile hem barınma hem de stratejik amaçla yapılmış olan kale içerisinde birbiriyle bağlantı koridor, oda ve tüneller görülmeye değerdir.

Kalenin zirvesine ulaştığınızda karşınıza çıkan manzara tüm yorgunluğunuzu alacak kadar güzeldir.

Göreme’ye 3 Km. mesafedeki Ortahisar’a ulaşmak için Ürgüp ve Göreme’den kalkan minibüsleri kullanabilirsiniz.

 

Kapadokya Etnografya Müzesi

Kapadokya Etnografya Müzesi
Kapadokya Etnografya Müzesi

2004 yılında Kapadokya, Ortahisar’da açılan müze, Kapadokya’nın geçmişten günümüze yaşam şeklini ve malzemelerinin tantıldığı bir müzedir.

Kapadokya Ihlara Vadisi

Kapadokya Ihlara Vadisi
Kapadokya Ihlara Vadisi

Ihlara Vadisi’nde hiç yürüdünüz mü? Kapadokya’nın en ünlü yürüyüş alanlarından biri olan Ihlara Vadisi Melendiz Çayı’nın görüntüsüyle birleşip eşsiz bir güzelliğe bürünmekle birlikte, göz kamaştırıcı doğasıyla adeta oraya gidenleri kendine çekiyor. Yürüyüş yolu çok uzun olmasından dolayı çıkıp çıkmamakta biraz tereddütte kalabilirsiniz. Ancak attığınız ilk adımdan sonra zaten vadi sizi derinliklerine sürükleyecektir.

Vadi yürüyüşünüze çıkmadan önce yolun başında vadiyi anlatan detaylı bir plan zaten karşılıyor olacak sizleri. Eğer hiç gitmediyseniz vadi içerisinde bulunan kiliseleri gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Yüzden fazla kilise olmasına rağmen sadece birkaçı gezilebilir durumda. Ama onları görmek o anları yaşamak size fazlasıyla iyi gelecektir. Ayrıca vadiye iniş çıkışlar için kullanılan merdivenleri gördüğünüzde, bu merdivenlerin vadiye estetik bir hava kattığını göreceksiniz. İnişi kolay çıkışı zor olsa da hayatınızda unutamayacağınız bir gezi olacak sizin için.

 

Kapadokya Yeraltı Şehirleri

Derinkuyu Yeraltı Şehri
Derinkuyu Yeraltı Şehri

Yeraltı Şehirleri, Kapadokya’nın en enteresan görülmesi gerekli tarihi yapılarıdır.

Milyonlarca yıllık bir oluşum süreci sonunda şekillenen Kapadokya coğrafyasında, tüf kayaların oyulmaya müsait olması, insanların barınma, depolama ve de en çok savunma amaçlı bu şehirleri oluşturdukları bilinmektedir.

Roma ve Bizans döneminde geliştirilen yer altı şehirlerinin en önemlileri şöyledir, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Mazı, Özlüce, Tatlarin yer altı şehirleridir.

Yer altı şehirlerinin yapısından ve kullanım amaçlarından bahsetmek gerekirse, yeraltı şehirleri özellikle Bizans İmparatorluğu döneminde Müslüman Araplar’ın akınlarından korunmak amacıyla kullanılmışlardır. En büyüğü olan Derinkuyu Yeraltı Şehrinde 20.000 kişi barınabilmektedir. Bu da yapıların ne denli komplike olduğu konusunda fikir vermektedir.

Birden fazla katlı olan yeraltı şehirlerinin ilk katı genellikle uzun süre sığınmalar düşünüldüğünde hayvanların barınması için kullanılmıştır, diğer katlarda erzak odaları, kilise, mutfak, tandır gibi yaşam üniteleri yer almaktadır.

Yeraltı şehirlerinde temel maksat savunma olduğu için her kat arasında ortası delik olan, bu deliğe takılan tahta parçası ile hareket ettirilen, kapı vazifesi gören kaya parçaları vardır. Bu delik sayesinde gelen davetsiz misafirleri görme ve delikten mızrak gibi aletlerle uzaklaştırma imkanıda vardır. Yine savunma maksatlı olarak katlar arası geçişlerde kullanılan tüneller alçak ve tek kişinin geçebileceği boyutlardadır.

Yeraltı şehirlerinin en merak edilen konularından bir taneside aydınlatmadır. Tüneller ve diğer bölümleri bezir yağını döküp yakmak ve aydınlatmak için küçük oyuklar yapılmıştır.

Yeraltı şehirlerinin en alt katlarına dahi indiğinizde soluduğunuz havada pek bir değişiklik yoktur. Yaşam alanları ana havalandırma deliği etrafına oyulmuştur, havalandırma sistemi harika bir şekilde çalışmaktadır.

 

Kapadokya Çavuşin Kilisesi

Kapadokya Çavuşin Kilisesi
Kapadokya Çavuşin Kilisesi

Kapadokya’daki bir çok tarihi yapı içerisinde Çavuşin Kilisesi, Kapadokya’nın biline en eski kilisesi olması ile önemlidir.

Göreme-Avanos yolu üzerinde yer alan kilise, müze kart ya da müze girişinde alacağınız tek kullanımlık biletler ile gezmeniz mümkün. Kilise ve içi günümüzde kadar oldukça korunaklı gelmiştir.

Kapadokya gezinizde tarihi önemi yüksek olan bu kiliseyi gezmenizi tavsiye ederim.

 

Kapadokya Üzengi Vadisi

Kapadokya Üzengi Vadisi
Kapadokya Üzengi Vadisi

Üzengi Vadisi, Kapadokya’nın en keyifli yürüyüş parkularının olduğu vadidir. Ortahisar ve Ürgüp arasında yer alan vadi hem tarihi hem de doğal güzelliklere sahip bir yerdir.

Üzengi Vadisi yürüyüşünüzde kiliseler, doğal su kaynakları, üzengi deresi, bol bol enteresan güvercinlikler, eski köyler ve daha fazlası yürüyüşünüz sırasında göreceğiniz diğer güzellikler.

Kapadokya tatilinizde doğada yürüyerek keşif yapmak isterseniz bu vadi tam size göre.

 

Kapadokya Dervent Hayal Vadisi

Kapadokya Dervent Hayal Vadisi
Kapadokya Dervent Hayal Vadisi

Avanos’da yer alan Devrent vadisi diğer ismiyle Hayal vadisi, Kapadokya’da her zaman yoğun ilgiyle duraklanıp seyredilen enteresan görüntüleri ile ilgi uyandıran bir vadidir.

Suların ve rüzgarın etkisi ile farklı şekillere bürünmüş vadinin, ziyaret ettiğinizde neden ikinci adının hayal vadisi olduğunu tahmin etmek pekde zor değil.

Farklı şekillere sahip görüntüleri hayal gücünüze bağlı olarak farklı şeylere benzetmeniz olası.

Kapadokya Paşabağ Rahipler Vadisi

Kapadokya Paşabağ Rahipler Vadisi
Kapadokya Paşabağ Rahipler Vadisi

Paşabağ Rahipler Vadisi, Göreme-Avanos yolu üzerinde, Zelve Vadisi’ne çok yakın konumdadır. Vadi şapkalı peri bacalarının sıklıkla küçüklü, büyüklü enteresan örneklerini görebileceğiniz bir yerdir.

Kapadokya’ya gelen turistlerin tur programları dahilinde kesinlikle ziyaret ettikleri bu görsel açıdan zengin vadinin iki ismi var. Rahipler Vadisi de denilen Paşabağ Vadisi’ni pahipler ve din adamları kayalara oydukları odalarda inzivaya çekilmek için kullanmışlardır.

Bu bölgeye gelerek şapkalı peri bacalarının en sevimli örneklerini hem de uzun yıllar yaşam alanı olarak kullanılmış çok yakın konumda olan Zelve Vadisi’ni ziyaret edebilirsiniz.

 

Kapadokya Zelve Vadisi

Kapadokya Zelve Vadisi
Kapadokya Zelve Vadisi

Zelve Vadisi, Kapadokya’nın en eski yerleşim yeridir. Yakın tarihe kadar yaşamın olduğu vadi, Kapadokya’da en uzun yaşam alanı olarak kullanılan yerdir. Hristiyanlık’ın ilk yayılmaya başladığı Zelve Vadisi, bu yönüyle önemlidir. 1967 yılında açık hava müzesine çevrilen Zelve Vadisi,Avanos Göreme yolu üzerinde yer almaktadır.

Vadide, Geyikli Kilise, Manastır, Vaftizci Kilise, Direkli Kilise, Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise, Değirmen, Güvercinlikler,Camii, Tünel görülmesi gereken yerlerdir.

Üç vadi içinde yer alan Zelve Vadisi Peri Bacalarının en güzel örneklerini yoğunlukla göreceğiniz bir yerdir.

 

Pancarlık Kilisesi Vadisi

Pancarlık Kilisesi Vadisi
Pancarlık Kilisesi Vadisi

Pancarlık Kilisesi Vadisi, Ortahisar sınırları içerisinde, Ortahisar’ın güneyinde, Ürgüp-Mustafapaşa yolu üzerindeki vadide yer almaktadır. Kapadokya’da kayalara oyulmuş tarihi kiliselerden birisi de Pancarlık Kilisesi’dir.

Manastır, şapel ve güvercinlikler kilise gezinizde görebileceğiniz yapılardır.

 

Uçhisar Kalesi

Uçhisar Kalesi
Uçhisar Kalesi

Uçhisar, Kapadokya’nın en güzel manzaralarına sahip bölgesi. Bu güzellikleri birde kalenin en üst noktasından izlemek apayrı bir duygu.

Uçhisar Kalesi, Kapadokya’nın en yüksek noktası. Stratejik öneme sahip kaleden Ortahisar, Göreme ve Avanosrahatlıkla görülebilmekte. Yakın bir tarihe kadar kale insanlar tarafından ev olarak kullanılmış.

Kaleye tüneller ve düzgün merdivenler ile tırmanılıyor. Çıkarken kısa kısa molalar veriyorsunuz, her seviyede farklı güzellikleri doyasıya izlemek için. Kalenin zirvesinde sizleri bir süpriz bekliyor. Zirvede Bizanslılardan kalma mezarlar bulunmakta.

 

Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi
Göreme Açık Hava Müzesi

Göreme Açık Hava Müzesi, Kapadokya bölgesinin en önemli turistik mekanlarından Göreme’de yer almaktadır. Göreme’ye yaklaşık 2 Km. mesafedeki müze, doğal oluşum sonucu meydana gelmiş bir vadinin başında yer almaktadır.

Müze Kayseri Başpiskoposu Aziz Basil tarafından yaptırılmıştır. 1000 yıl kadar eğitime devam eden müze içerisinde, kilise, manastır, şapel, yemekhane, mutfak gibi yaşam alanlarının da olduğu kompleks bir yapıdadır.

Göreme Açık Hava müzesine müze kart ya da müze girişinde olan gişeden tek kullanımlık kart ile girebilirsiniz. Göreme’de konaklıyorsanız yürüyerek kısa sürede müzeye ulaşabilirsiniz. Ürgüp, Uçhisar gibi daha uzak yerlerden kendi aracınız ile geliyorsanız geniş bir otopark var.

Müze’de gezip, göreceğiniz tarihi yapılar şöyledir, rahibelerin manastırı ve yaşam alanları, rahiplerin manastırı ve yaşam alanları, Aziz Basel’in Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Manastır eğitmenlerinin yemekhanesi, Karanlık Kilise, Azize Catherine Şapeli, Çarıklı Kilise, Manastır öğrencilerinin yemekhanesi, İskeletli Şapel.

Ortahisar Etnografya Müzesi

Ortahisar Etnografya Müzesi
Ortahisar Etnografya Müzesi

2004 yılında ziyarete açılan Ortahisar Etnoğrafya Müzesi,Kapadokya yaşam biçiminin sergilendiği özel bir etnografik müzedir.

 

 

Kapadokya Kaya Evleri

Kapadokya Kaya Evleri
Kapadokya Kaya Evleri

Kapadokya bugünkü görüntüsüne milyonlarca yıl süren oluşumlar neticesinde kavuşmuştur ve bu oluşum halen devam etmektedir.

İnsanoğlu da bu benzersiz coğrafyada barınma ihtiyacını gidermek için kayaları oyarak evler, yapılar inşaa etmişlerdir.

Kapadokya evleri genellikle vadi yamaçlarına yapılmıştır. Evlerin yapımında oyma işlemi ile birlikte bölgede çıkarılan ilk çıktığında yumuşaklığı nedeniyle işlemesi kolay olan taş kullanılmıştır. Taş hava ile temas ettiğinde kısa zamanda sertleşmektedir. Taşın bol olması nedeniyle yöreye has ustalık ve mimari gelişmiştir.

Evler sofa ve sofa çevresinde bulunan odalardan oluşur. Kapılar ahşap malzemedendir. Kapıların üst kısmı kemerlidir. Evlerde oda, mutfak, depo, tandır, kiler, şaraphane bulunmaktadır. Şömine, taş merdiven, dekoratif nişler, sedir, yöresel halılar, toprak testi ve kaplar evlerin içinde bulunan malzemelerdir.

 

Kapadokya Peri Bacaları

Kapadokya Peri Bacaları
Kapadokya Peri Bacaları

Kapadokya Peri Bacaları ile ünlenmiş doğal ve tarihi güzellikleri bünyesinde barındıran dünyaca ünlü bir tatil beldesidir.

Bu enteresan yapılar nasıl oluştu bu konuya değinirsek, Milyonlarca yıl önce Kapadokya bölgesi bir iç denizmiş. Yer kabuğu hareketleri ile çıkış yolu arayan magma, Erciyes Dağı, Hasan Dağı ve Güllüdağ yanardağlarından yeryüzüne çıkıp Kapadokya bölgesindeki denizi kurutmuş ve oluşan çukura lavlar dolmaya başlamıştır. Bu defalarca tekrarlamış yanardağlar aktifliğini yitirene kadar devam etmiştir.

Yanardağların ardından akarsular bu lav birikintileri arasında akarak derin vadileri oluşturmuşlardır. Rüzgarlarda bu oluşuma katılarak akarsuların oluşturduğu vadilerde dalga dalga görünüm oluşuyor. Rüzgarın etkisi bazı noktalardan ana parçadan kopmalara neden olmuştur.

Şapka görünümlü peri bacalarının şu anki şapka görüntüsünü almaları üst katmanı sert alt katmanı daha yumuşak olan bölgelerde rastlanır. Sert olan üst katman hacmi kadar alana baskı yapıp alt katmanıda sertleştiriyor. Sonuç olarak taşın altında kalan kısım rüzgara daha dirençli olup, bugünkü görüntüsüne kavuşuyor.

 

Elmalı Kilise

Elmalı Kilise
Elmalı Kilise

Elmalı Kilise’nin dokuz kubbesi, dört sütunu ve üç apsisi vardır. Asıl girişinin güney tarafından olmasına rağmen, kuzeyden açılan bir tünel vasıtasıyla kiliseye girilebilmektedir. 11. yüzyılın ortası ile 12. yüzyılın başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

 

 

Ürgüp Müzesi

Ürgüp Müzesi
Ürgüp Müzesi

1971 yılında ziyarete açılan Ürgüp Müzesi’nde, prehistorik dönemlerden Osmanlı dönemine kadar etnografik ve arkeolojik eserler sergilenmektedir.

Kaynak: http://www.gezilebilecekyerler.com/nevsehirde-gezilecek-yerler/

Nevşehir mutfağı bölgesel lezzetleri ve doyurucu özellikleri ile bilinmektedirler. Sofra kültürlerinde başlangıçları çorbadır. Tarhana Çorbası, Kesme Çorba, Sütlü Çorba, Patates Çorbası ve Düğün Çorbası bu mutfağın gözdelerindendir. Düğün çorbası, ince bulgur, soğan ve salça ile yapılan ve çok sevilen bir çeşit çorbadır.

Nevşehir deyince akla ilk Testi Kebabı gelir, bölgede oldukça meşhurdur. Koyun veya dana etinden yapılan bu yemek testiler içerisinde doldurulup yaklaşık 2 saat boyunca pişirilir. Yapımı ve beklemesi oldukça sabır isteyen bu yemeğin yemesi oldukça zevklidir.

Bölgenin diğer meşhur yemekleri ise; Katma Aşı, Ağpakla, Soğanlama, Dıvıl gibi kendilerine has isimleri ile uzayıp gitmektedir.  Ağpakla, Nevşehir’de kuru fasulyeye denmektedir. Ağpakla yemeği, kemikli et, yağ ve fasulyenin çömlekte pişirilmesi ile elde edilen yine oldukça zahmetli bir yemektir. Bunun dışında Ayva Dolması yörenin en güzel ve sevilen yemekleri arasındadır.  Sızgıt, kömbe ve kışlık ekmek mutfağın meşhurlarındandır.

Bunun dışında Nevşehir’e özgü tatlılar da vardır. Bulama, aşure, irmik tatlısı, dolaz, aside ve hoşaf bunlardan bazılarıdır.

Kaynak: https://gastromanya.com/nevsehir-mutfaginin-one-cikan-yemekleri/

Nevşehir ve civarının yaklaşık beş bin senelik bir târihî geçmişi vardır. Bölgenin ilk sâkinleri Hititler olup, bu bölgeye “Nissa” ismini verdiler. Hititlerden sonra Frigler ve Lidyalılar bölgeye hâkim oldu. 

Kapadokya’ya Asurlular “Katputuka” ismini verdiler. M.Ö. 6. asırda Persler bu bölgeyi ele geçirdiler ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı Pers (İran) Devletini ortadan kaldırarak Anadolu ve İran’ı Makedonya Krallığına kattı. Makedonya Kralı İskender’in ölümü ve Makedonya İmparatorluğunun dağılışı üzerine bu bölge Kapadokya Krallığının eline geçti. Roma İmparatorluğu Kapadokya Krallığını ilhak edince bu bölge de Roma İmparatorluğunun eline geçti. M.S. 395 yılında Romaİmparatorluğunun bölünmesi üzerine Anadolu’nun diğer bölgeleri gibi Doğu Roma (Bizans)ın payına düştü. 

İslâm orduları “Niğde-Aksaray-Kayseri” üçgeni içinde kalan bu bölgeyi 8. asırda fethederek 300 sene hâkim oldular, İslâm Devleti, iç isyan ve bölücü faaliyetlerle zayıflayınca bölge tekrar Bizans’ın eline geçti. 

1071 Malazgirt Zaferinden sonra AnadoluFâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şah, bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de fethetti. Türkler bu köye “Muşkara” ismini verdiler. Selçuklu Devletinin yıkılışından sonra İlhanlılar 14. asır ortalarında da Eratnaoğulları ve Karamanoğulları bölgeye hakim oldular. On dördüncü asrın sonlarında Nevşehir ve civârı Osmanlı Devletinin hâkimiyeti altına girdi. Bu esnâda “Muşkara” köyü 10-12 hânelik bir yerleşim merkeziydi. 

Lâle devrinin sadrâzamı (1718-1730) Nevşehirli Dâmâd İbrahim Paşa “Muşkara” köyünü genişleterek îmâr etti. Yeni kurulan şehre “Yeni şehir” mânâsına gelen “Nevşehir” ismi verildi ve bir kazâ olarak Niğde Sancağına bağlandı. 

Cumhûriyet devrinde Niğde iline bağlı iken, 20.7.1954 târihinde 6429 sayılı kânunla il hâline geldi. O günden beri İç Anadolu bölgemizin şirin bir ilidir.

 

Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/nevsehir/tarihce.html

• Acıgöl
• Avanos
• Derinkuyu
• Gülşehir
• Hacıbektaş
• Kozaklı
• Merkez
• Ürgüp

Nevşehir ilinin ekonomisi geniş ölçüde tarıma dayanır. Faal nüfûsun % 75’i tarım sektöründe çalışır. Sanâyi pek gelişmemiştir. Turizm sektörü son senelerde hızla gelişmektedir. Peribacaları ve kayalara oyulmuş kiliseler. Avrupalı turistlerin gezdikleri yerlerden biridir. 

Tarım: Mevsim ve yağış şartları sebebiyle tarım ürünleri fazla çeşitli değildir. Tahıl, yumru ve sanâyi ürünleri başlıca tarım ürünleridir. Patates üretiminde Nevşehir ili Niğde ve İzmir’den sonra üçüncü sırada bulunur. Ayrıca ilde şekerpancarı, buğday, arpa, çavdar, bakla, nohut, fasulye, mercimek yetiştirilir. Sebzecilik gelişmiştir. Fakat meyvecilik bilhassa bağcılık önemli yer tutar. Meyve olarak üzüm, elma, zerdali, armut, kayısı, ceviz, dut, iğde, ayva ve bâdem yetişir. 

Hayvancılık: Nevşehir ilinde arâzinin ekime tahsis edilmesi sebebiyle yeterli otlak (çayır ve mer’a) yoktur. Fakat, besi hayvancılığı gelişmekte olup, bunun neticesi sığır miktarı artarken, küçükbaş hayvan sayısı gittikçe azalmaktadır. 

Mâdenleri: Nevşehir ili mâden bakımından zengin sayılmaz. İşletilmekte olan mâdenleri azdır. Gülşehir kaya tuzlarından yıllık ortalama 20 bin ton tuz üretilir. İl dahilinde yaklaşık 20 bin ton linyit çıkarılır. İl dâhilinde iki kömür ocağı vardır. Bunlar hâlihazırda işletilmektedir. Hacıbektaş Taşı denilen oniks mermerleri çıkarılır. Süs eşyâsı ve biblolar yapılır. Yurdun her yerinde aranan ve dışarıya ihraç edilen bir mâdendir. 

Sanâyi: Nevşehir’de sanâyi yeni gelişmektedir. 10 kişi ve daha fazla işçi çalıştıran sanâyi işyeri sayısı 100 civarındadır. Îmâlat sanâyii daha az gelişmiştir. Başlıca fabrikaları Sümerbank Dokuma Fabrikası, Örgü Örme ve Giyim Sanâyii A.Ş., un fabrikaları, meyvesuyu, pekmez-marmelat, tuğla, kiremit, plastik hortum, yer karoları ve süs eşyâsı fabrika ve îmâlathâneleridir. 

Ulaşım: Demiryolu ilin kuzeyinden geçer. Ankara-Kayseri demiryolu hattı Nevşehir’in Kozaklı ve Kanlıca istasyonlarına uğrar. Karayolu bakımından her tarafa bağlanır. Ankara-Kayseri karayolu, ili doğu-batı istikâmetinde kateder. 

Nevşehir’den Konya’ya, Niğde-Adana yönüne, Kırşehir-Ankara yönüne giden kaliteli asfalt yollar vardır. İl dâhilinde 232 km devlet yolları ve 274 km il yolları vardır. 10-15 kişilik küçük uçakların inip kalkabileceği Tuzlaköy Havaalanı hizmete girmiştir.

Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/nevsehir/ekonomi.html

Nevşehir’in Kültürel Gelenekleri  Evlilik Gelenekleri Evlilik, kişi hayatında ferdi sorumluluktan, ailevi sorumluluğa geçilen önemli bir rol ve statü değişikliğidir. Evlenebilmek için maddi ve manevi yönden, kişiler uzunca bir hazırlık dönemi geçirmek durumundadırlar. Genellikle erkekler için evlenme yaşı 23-25 ‘tir. Askere gitmeden önce evlenen azdır. Bazen annesi ihtiyar veya babası çalışamaz durumda olanlar, eşi ailesine yardımcı olur amacıyla askere gitmeden evlenirler. Kızların genellikle evlenme yaşı 17 -18 Mir. Nevşehir yöresinde, kızlar için evliliğe hazırlık, annesi tarafından başlatılır. 12-13 yaşlan civarındaki kız çocukları annelerine iştirak ederler. Bu dönem içerisinde geleneğin gerekli kıldığı kadar çeyiz hazırlanır. Erkekler ise toplumun evlenmek için gerekli kıldığı kişisel yeterlilik, sorumluluk, maddi bakımdan küçük yaştan itibaren evliliğe hazırlanırlar. Evlenmelerde başlık verme geleneği yok olmuştur. Kız kaçırma olaylarına pek ender rastlanır. Evlenme çağma gelen erkekler için kendisinden yaşça küçük olma, asil aileden gelme, huyu ve dini terbiyesi yerinde ve varlıklı aileden olma özelliklerine uygun bir kız tespit edilir. Daha sonra kızın evine erkek, tarafından kadınlarca görücü gidilir. Gelenlerin görücü olduğu anlaşılınca, kız tarafı bu evliliğe sıcak bakıyorsa, gelen misafirlere yakınlık göstererek ikramda kusur etmemeye çalışır. Şayet bu evliliğe rıza gösterilmiyor s a kız görücüye çıkartılmaz. Nevşehir Kız isteme ve Nişan:Erkek evinden birkaç erkek, kızı istemeye giderler. Kız tarafından erkekler ise gelenleri karşılar. Sohbet edilir ve gelme amacı açıklanır. Daha sonra erkeğin babası, kızın babasının önünde diz çökerek, “Allahın emri, peygamberin kavli ile” diyerek kızını ister. Kızın ailesi ise düşünmeleri için bir kaç gün isterler. Bunun üzerine yine erkek tarafından birkaç erkek, kız tarafına giderek durumu konuşur. Gelenlere sözü bağlama için kız tarafından bir çift çorap verilir. Böylece söz kesilmiş olur. Uygun görülen bir günde, kız evinde, iki tarafın akrabaları toplanır. Nişan törenleri yapılır. Nişanda şerbet ikram edilerek yüzük takılır. Bu işlemler neticesinde olay, toplum huzurunda resmi bir mahiyet kazanır. Nişandan sonra erkek tarafı sık sık kız evine ziyarete gelir. Ziyaret esnasında gelin kıza hediyeler getirmek adettendir. Bu gelip gitmeler esnasında iki taraf istişarelerde bulunarak düğün gününü belirlerler. Düğünden bir hafta önce “düzen bozma(pazarlık bozma)” geleneği tamamlanır. Düzen işi için şehir pazarına gidilerek, erkek tarafı gelinin, kız tarafı damadın kılık-kıyafetiyle ilgili ihtiyaçlarını alır. Akşamleyin ise alman eşyalar konu komşuya gösterilir. Düğün: Bayrak kaldırma töreni ile düğünün olacağı topluma ilan edilir. Geleneksel düğüne salı günü başlanır. Bugünün düğün içerisindeki adı “kız başı yıkama” günüdür. Salı akşamı, kızın bir akrabası tarafından kız başı yıkama işi üstlenilir. Buradaki uygulamalar sadece kadınlara yöneliktir. O evde kadınlar geç vakitlere kadar eğlenirler. Topluluk dağıldıktan sonra gelin kız banyo ettirilerek başı taranır. Geceyi ise aynı evde geçirir. O törende damada kız tarafının almış olduğu kıyafetler dualarla giydirilir. O günün akşamında ise, kız tarafında “Kına Gecesi” yapılır. Kına gecesine sadece kadınlar iştirak eder. Burada önce seyirlik kadın oyunları şergil enir. Folklorik oyunlarla eğlenceye devam edilir.Arkasından gelin olunacak kıza kınası yakılır. Sonuna doğru toplulukça gelin kız ağlatılmaya çalışılır. Kına gecesinde söylenen bazı türkülerin Altın tas içinde kınam özenir sözleri su şekildedir: Kadınlar

Kızım kınan kutlu olsun

Vardığın yer mutlu olsun

Kız anası kız anası

Hani bunun Öz anası

Atladı geçti eşiği Sofrada kaldı kaşığı

Büyük evler yakışığı

Ah gelin anam

Gelin Kızın Cevabı

Keklik gelir seke seke

Kulağında gümüş küpe

Ben annemden ayrılmazdım

Ayırdılar çeke çeke

Damımızda ot muydum

Gümüş tarak ile zülfüm taranır                        

Üstünüzde yük muydum

Nişanlı kızlar eşin aranır      

Bir kızınızdım çok muydum Alı gelin anam                                                             

Vay benim anam Gelin geldi kapımıza

Altın dolu küpümüze

Çamaşır var hepimize

Ah gelin anam

Perşembe günü sabah kız tarafınca hazırlanmış çeyiz, erkek evinden gelen taşıtlara yüklenerek götürülür. Toplu halde çeyiz götürmeye “seysana” adı verilir. O gün öğle namazından sonra erkek tarafında oluşan kadın ve erkek topluluğu gelini almaya gelirler. Kız hazırlanmış ise ağıtlar arasında evden çıkarılır. Uzunca bir yol dolaştırıldıktan sonra erkek evine getirilir. Gelin, oğlan evine geldiği zaman “gelinimizin ayağı uğurlu başı devletli olsun .”denir. Gelin girerken kapı eşiğinde kurban kesilir. Damat veya babası tarafından “saçı” denilen metal para ve leblebi karıştırılarak, gelinin üstüne saçılır. Gelin eve girdikten sonra kadınlar arasında eğlenceler devam eder. Aynı zamanda komşu ve akrabaların getirmiş olduğu hediyeler geline takılır. Perşembe akşamı gerdek anıdır. Gerdeğe girmeden önce damat abdest alır ve yatsı namazına gider. Camii den çıktıktan sonra cemaatle toplu olarak dualarla damat eve getirilir. Hoca son duasını yapar damadın arkadaşları hep bir ağızdan: “Amin , darısı bize olsun .” derler. Damat içeri girerken arkadaşları tarafından yumruklanır. İçerde gelin kızın yanında bir kadın bulunmaktadır. Bu kadın; ” kızın emaneti sana, senin emanetin Allah’a.”der ve çıkar. Aradan bir iki saat geçince iki el silah atılır. Bu da kızı namuslu olduğunu bildirir. Cuma günü “kakül kesme” günüdür. Öğleye doğru erkek evine kadınlar toplanarak gelinin kakülünü keserler. Bu tören genç kızların kadınlığa geçişinin başlangıcı olarak kabul edilir. Yine bu törende kadınlar oynarlar. Oyunlar çıkartarak eğlenirler. Bu topluluğun dağılmasından sonra düğün töreni sona ermiş olur. Nahıl Övme Geleneği Ürgüp ve çevresindeki birkaç köyde, düğünlerde uygulanan bir gelenek olan nahıl övme, evlenecek erkeğin uğrunun açılması ve toplumda prestijinin yükselmesi içindir. Nahıl, 1,5-2m.yüksekliğindeki tahta iskeletten ve düz, bükümlü, gül v.b. şekiller verilmiş grafon kağıtlarından yapılmaktadır. Erkeğin gelecek hayatının aydın olacağı inancıyla nahıl üzerine dört mum konulur. Bunların yanında geçmiş dönemlerde nahıl ağacının üzerine gerçek ve balmumundan kuşlar ve çeşitli meyvalar takıldığı da görülmüştür. Düğünlerde çarşambayı, perşembeye bağlayan gece “Güvey Donatma” töreni yapılır. Bu tören sırasında gündüz hazırlanan nahıl, güveyin yanına konarak mumları yakılmaktadır. Nahılın övme işlemine güvey donatmadan sonra geçilmektedir. Övme işi bağlama, klarnet ve keman eşliğinde sözleri Mahfi Babaya ait olan bir ezgi ile yapılmaktadır.


Kaynak: http://www.fibhaber.com/gundem/nevsehirin-kulturel-gelenekleri-h36797.html