SAMSUN HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Samsun, Türkiye'nin Karadeniz sahilinde yer alan ve 1.269.989'luk nüfusu ile bölgenin en kalabalık ilidir. Orta Karadeniz'in kalbinde bulunan şehir, Karadeniz Bölgesi'nin en gelişmiş şehri konumundadır. Büyük bir liman kenti olan Samsun, Kızılırmak ve Yeşilırmak'ı içine alarak büyük tarım alanlarının oluşmasını sağlamıştır. Ekonomisinin temelini oluşturan tarım, hayvancılık ve sanayi faaliyetlerinin yanı sıra son yıllarda turizm etkinlikleriyle de ön plana çıkmıştır.
Samsun’a Türkiye’nin çoğu yerinden havayolu, karayolu ve demiryolu ile ulaşabilirsiniz.
Havayolu ile ulaşım:
Ülke içinde birçok şehirde Samsun Çarşamba Havalimanı’na direkt seferleri vardır. Şehir merkezine 19 km uzaklıkta olan havalimanından şehre ulaşım taksi ve yolcu servisleriyle yapılmaktadır. Yolcu servis ücretleri mesafeye göre 10-20 TL arasında değişmektedir.
Karayolu ile ulaşım:
Otobüs terminali şehir merkezinde bulunan Samsun’a karayolu ile ulaşım oldukça kolaydır. Karayolu bağlantılarında bir toplanma noktası olan kent, özel aracıyla gelmek isteyen ziyaretçiler için de büyük bir kolaylık sunuyor.
Demiryolu ile ulaşım:
Tren garı şehir merkezinde bulunan Samsun’a demiryolu ile ulaşmak isteyenler için Samsun-Sivas ve Samsun-Amasya demiryolu bağlantıları mevcuttur.
Karadeniz’in önemli turizm merkezlerinden olan Samsun, doğal güzellikleri, tertemiz sahilleri, şifalı kaplıcaları ve tarihi yapıları ile gezginleri keyifli bir keşif yolculuğuna çağırıyor…
Karadeniz’in uzun kıyı şeritlerinden birine sahip, temiz plajları ve denizi olan, zengin ültürü ve tarihi ile turizm açısından büyük önem taşıyor Samsun. Siz de Karadeniz’in bu güzel kentini keşfetmeye karar verdiyseniz Samsun gezilecek yerler listemize bir göz atın…
Müzeler: Cumhuriyet tarihinde çok özel bir yere sahip olan Samsun’da gezinize Samsun müzeleriyle başlayabilirsiniz. Kurtuluş Savaşı döneminde mücadelenin başladığı yer olan Samsun’da Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Bandırma Vapuru ve Gazi Müzesi mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerden.
Tarihi Yapılar: Samsun’un tarihi yapıları arasında en ilgi çeken yapılar camiler. Samsun Büyük Camii, Gökgöl Camii, Sivrikese Camii,Göğceli Camii, Taşkale Camii turistlerin en çok ziyaret ettiği camilerden. Ayrıca tarihi Fazıl Ahmet Paşa Medresesi ve Mater Dolorosa Katolik Kilisesi’ni görülecekler listenize ekleyebilirsiniz.
Örenyerleri: Arkeolojik gezilere ilgisi olan bir seyahatseverseniz Samsun’un örenyerlerini görmenizi öneriyoruz. Amisos Tepesi,Lerdüge Tümülüsleri, İkiztepe Höyüğü ve Dündartepe Höyüğü Samsun’da gezilecek örenyerleri arasında.
Doğal Güzellikler: Samsun, tipik bir Karadeniz kenti ve burada da birçok doğal güzellik bulunuyor. eşi benzeri olmayan bu doğal güzelliklerden Ladik Gölü, Akalan Şelaleleri, Kabaceviz Şelaleleri, Tekkeköy Mağaraları, Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti görülmeye değer olan yerlerden.
Ayrıca yaz aylarında Samsun’da bulunacaksanız denizin keyfini çıkarmak için Geyikkoşan Sahili’ni, stres ve yorgunluğunuzu atmak, şifa bulacağınız bir tatil yapmak için Hamamayağı Kaplıcası ve Ladik Kaplıcası’nı, kış aylarında Samsun’u ziyaret edecekseniz ve kış sporlarına ilginiz varsa Samsun Ladik Akdağ Kayak Merkezi’ni, muhteşem bir gün batımı izleyip, deniz kıyısında keyifli bir yemek yemek için Yakakent ve Alaçam‘ı görmenizi öneriyoruz.
Samsun Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler
Yakakent
Samsun Yakakent ilçesinin eşsiz sahili ve doğası sebebiyle Yakakent Samsun’un incilerinden biridir. Şehirde yaşayan halk Yakakent’e gümenez demektedirler.
Yakakent (Gümenez) sahili: Bir tarafı orman bir tarafı sahil olan Yakakent plajları, lokantaları, otelleri, kafeteryaları ve hediyelik eşya satan yerleriyle daha bir güzel. Sahilde katmerlerin, gözlemelerin yapıldığı küçük büfeler ve semaver çay yapan yerler bulabilirsiniz. Yakakent Limanı ise ayrı bir güzellikte. Sinop sınırında olan Yakakent’ten Sinop merkez sanki denizin ortasında bir ada gibi gözüküyor.
Yakakent’e gittiğinizde Limanda Sinop tarafına doğru ilerledikçe doğanın eşsiz güzelliklerini göreceksiniz. Samsun gezinize sinop tarafından başlarsanız Yakakent’te gezmeden gitmeyin.
Geyikkoşan Sahili
Karadeniz’in en güzel sahillerinden biridir Geyikkoşan Sahili. Samsun’un temiz denizini gözler önüne seren sahil, aynı zamanda bir mesire yeridir.
Geyikkoşan Sahili, Alaçam ilçesinde bulunup, şehir merkezine 78 kilometre uzaklıktadır. Samsun gezinizde, Karadeniz’in sularında serinleyeceğiniz bu bölge, geniş bir kumsala ve plaja sahiptir. Aynı zamanda sahil kıyısı boyunca konaklama tesisleri de yer alıyor. Dilerseniz uzun bir tatil için Geyikkoşan Sahili’ndeki otellerin birinde konaklayabilir, Samsun’un doğasında dinlendirici bir tatil geçirebilirsiniz.
Tatiliniz sırasında şehrin önemli gezi noktaları arasındaki; Fazıl Ahmet Paşa Medresesi’ni, Kabaceviz Şelaleleri’ni ve Akalan Şelaleleri’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Ladik Gölü
Samsun’un coğrafyasını güzelleştiren yapılardan biridir Ladik Gölü, 870 hektarlık bir alana hâkim olan Ladik Gölü’nün üzerine küçük adacıklar bulunur.
Göl, SİT alanı olarak ilan edilmiş olup, çevresinde yapılaşma izni yoktur. Gölün çevresindeki dağ ve orman manzaraları insanı dinlendiren bir atmosfere sahiptir. Gölde; tahta balığı, turna balığı ve tatlı su levreği gibi balıklar bulunduğu için, balıkçılık turizminde önemli bir yeri vardır. Ladik Gölü’nde yelken yarışları ve sörf yapmak da mümkündür.
Samsun Ladik’te bulunan göl, şehirde yapacağınız en huzurlu gezilerden biri olacak. Farklı bir macera için veya sadece dinlenmek için Ladik Gölü’nü mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Akalan Şelaleleri
Samsun-Bafra’da bulunan Akalan Şelaleleri, aynı ismi taşıdığı Akalan Köyü sınırları içerisindedir.
Büyüklü küçüklü tam 18 şelaleden oluşmaktadır ve çevresinin güzelliğiyle farklı bir dünyanın kapılarını aralar misafirlerine.
Şelaleler 15 metre yükseklikten düşmektedir. Çevresindeki bitki örtüsünün zenginliği arasında hem piknik yapılabilir hem de doğa sporları…
Akalan Şelaleleri’nde keyifli ve dinlendirici vakitler geçirebilir ve Samsun tatilinizde doğaya doyabilirsiniz.
Kabaceviz Şelaleleri
Samsun’un tabiat harikalarından biri olan Kabaceviz Şelaleleri, il merkezine yaklaşık 32 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Tekkeköy ilçesine ise sadece 22 kilometre mesafede yer alır.
Kabaceviz Şelaleleri, üç aşamadan oluşuyor. Şelalelerin olduğu bölge turizm açısından önemli bir yere sahip. Çünkü burada dağcılık, trekking, foto safari yapılabiliyor. Bunların yanı sıra piknik yapma imkanı da bulunuyor.
Kabaceviz Şelaleleri’ne en güzel yolculuklar Mayıs ve Ekim ayları arasında oluyor. O dönemlerde yolunuz Samsun’da geçecekse Kabaceviz Şelaleleri’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Kabaceviz Şelaleleri’ne dostlarınızla gidecekseniz trekking yapabilir yada ailenizle birlikteyseniz güzel bir piknikle gününüzü taçlandırabilirsiniz.
Hamamayağı Kaplıcası
Samsun’un turizm açısından önemli bir noktasıdır Hamamayağı Kaplıcası.
Kaplıcaların bulunduğu bölgede tesislerin bulunması ve piknik yapabilme imkânı, bölgenin özellikle yaz aylarında sıkça ziyaret edilmesini sağlıyor. Sadece yöre halkı değil, şehre gelen turistler de Hamamayağı Kaplıcası’na yoğun ilgi göstermektedir.
Hamamayağı Kaplıcası, Ladik ilçesine 13 kilometre uzaklıktadır. Kaplıca suları mineraller bakımından oldukça zengindir. Hatta dünya üzerinde önemli kaplıcaların başında gelmektedir. Mineralli suların; romatizmaya, sinir hastalıklarına, nevrit ve nevraljiye şifa olmaktadır.
Samsun’un Ladik ilçesindeki Hamamayağı Kaplıcası, içerisinde bulunduğu tesisleri ve piknik alanlarıyla sizleri bekliyor.
Fazıl Ahmet Paşa Medresesi
Samsun’un tarihi mekânları arasındaki Fazıl Ahmet Paşa Medresesi, yıllara meydan okuyan mimarisiyle, her yıl turistlerin ilgi odağı durumundadır.
Fazıl Ahmet Paşa Medresesi, Vezirköprü ilçesine bağlı olan Yenimahalle’de yer almaktadır. 1661 yılında adını aldığı Fazıl Ahmet Paşa tarafından inşa ettirilmiştir. Medrese 1664 yılına kadar çok farklı alanlarda kullanılmıştır. Günümüzde ise Halk Kütüphanesi olarak hizmet vermektedir. Kütüphanenin içerisinde çok sayıda Farsça ve Arapça el yazması kitaplar bulunmaktadır.
Samsun’un tarihi ve doğal güzellikleri arasında gezerken Fazıl Ahmet Paşa Medresesi’nin tarihine yakın tanık olmayı unutmayın. Diğer taraftan Mater Dolorosa Katolik Kilisesi, Samsun Büyük Camii ve Gökgöl Camii de ziyaretlerinizi bekliyor olacak.
Mater Dolorosa Katolik Kilisesi
Mater Dolorosa Katolik Kilisesi, Samsun’un farklı ibadet mekânlarından biridir.
Katolik halkı için hizmet veren kilise, 1845 yılında Gürcistan’dan göç eden İtalyan asıllı 8 rahip ve Katolik vatandaşların yaşamasından dolayı V. Murat tarafından yaptırılmıştır. O dönemlerde Samsun’un nüfusunun %30’u Hristiyandı.
Rahipler ilk olarak bölgede çocuklar için bir okul inşa etmiş ve rahibeleri yardım için çağırmışlardır. O yıllarda Osmanlı padişahı olan V. Murat Hristiyanlar ve Müslümanların birlikte yaşamalarını destekliyordu. Bu sebepten dolayı, Hristiyanların da yaşadığı bölgeye bir kilise inşa edilmesi için emir vermiştir. Kilise 1885 yılında tamamlanmış ve hizmet vermeye başlamıştır.
Mater Dolorosa Katolik Kilisesi, günümüzde muazzam mimarisiyle turistlerin yoğun ilgisini görmeye devam ediyor. Samsun gezinizde Mater Dolorosa Katolik Kilisesi’ni mutlaka gezmelisiniz.
Gökgöl Camii
Samsun-Asarcık’ın sınırları içerisinde bulunan Akyazı Köyü’nde Türk ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri vardır. Gökgöl Camii…
Yeşil bir bahçe içerisinde bulunan Gökgöl Camii, kitabesindeki bilgiye göre 1870 yılında onarılmıştır. Tamamı ile ahşaptan yapılan caminin çift kanatlı ahşap kapılarının güzelliği ve diğer tüm detayları görülmeye değerdir. Asarcık’ta bulunduğunuz günlerde Gökgöl Camii’nin muazzam mimarisini görme fırsatını kaçırmayın.
Samsun gezi listenize Göğceli Camii’ni ve Samsun Büyük Camii’ni de dahil edip, şehrin ibadet mekanlarını gezebilirsiniz.
Sivrikese Camii
Samsun-Havza’nın doğasında, tarihi gerçekliğini hala gözler önüne sermektedir Sivrikese Camii. Aynı ismi taşıdığı Sivrikese Köyü’ndeki bu ibadet mekanı, 1903 yılında inşa edilmiştir.
Mimarı Todor Usta olan cami, Ali Osman Ağa’nın isteği üzerine inşa edilmiştir. Sivrikese Camii’nin yapımında düzgün olmayan kesme taş kullanılmıştır. En dikkat çekici detayı minberidir. Minberi ceviz ağacından oyma olarak yapılmıştır. Havza’daki gezinize Sivrikese Camii’ni dahil edebilirsiniz.
Göğceli Camii
Şirin biri mimariye sahip olan Göğceli Camii, Samsun’un Çarşamba ilçesinde bulunmaktadır.
Hasanpaşa Mahallesi’nde bulunan ve camiyle aynı ismi taşıyan Göğceli Mahallesi içerisinde yer almaktadır cami. 1206 yılında inşa edilmiştir. Fakat caminin kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Cami, ahşap mimarinin en güzel örnekleri arasındadır. Yapı, tek katlıdır ve inşası sırasında karaağaç, diş budak gibi sağlam ağaçlar kullanılmıştır. Göğceli Camii’nin tamamı ahşaptır ve 1335 yılında bir onarım geçirmiştir.
Ahşap olup 800 yıl gibi bir sürede sağlamlığını koruyan nadir yapılardan da biridir. Çarşamba gezinizde Göğceli Camii’nin mimari dokularına yakından tanık olabilirsiniz.
Samsun Büyük Camii
Büyük Camii, Samsun’un en büyük ibadet mekanıdır. İlk olarak 1300 yılında Hıdır Bey tarafından yaptırılmıştır.
Ahşap olarak yapıldığından dolayı 1869 yılında bir yangın sonucu tamamen yıkılmıştır. 1884 yılında ise Batumlu Hacı Ali Efendi tarafından ise tekrar inşa edilmiştir. Cami, şehir merkezinde bulunan Kale Mahallesi’nde yer almaktadır.
Mimarisi incelendiğinde inşa edilirken sarı kesme taş kullanıldığı görülmektedir. İki minaresi vardır ve kubbe içindeki bitkisel motifler dikkat çekici detaylar arasındadır. Samsun Büyük Camii, şehir merkezinde yapacağınız geziler arasında mutlaka olmalı diyoruz.
Mistik çekim gücü yüksek olan Samsun Büyük Camii’nin dış mimarisi kadar iç dekorasyonu da beğeninizi kazanacak.
İlk Adım Anıtı – Samsun Atatürk Anıtı
Samsun-Atatürk Bulvarı üzerindeki iskelede bulunan Atatürk’ün heykeli, şehrin simgelerinden biridir.
19 Mayıs 1919 yılında Atatürk’ün Bandırma Vapuru’ndan indiği iskelenin önünde bulunan İlk Adım Heykeli, Atatürk’ün doğumunun 100. yılında yapılmıştır.
Milli Mücadele’nin ilk yıllarında Samsun’a giden Atatürk’ün ilk adım attığı yer olan anıt, Mimar Seçkin Viter tarafından tasarlanıp yapılmıştır.
Şehir merkezinde dolaştığınız günlerde İlk Adım Anıtı’nı ziyaret edebilir ve anıtı ölümsüzleştirmek için fotoğraflayabilirsiniz.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, şehrin en gezilesi noktalarından biridir. Samsun’a gelen turistler şehrin Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ni ziyaret yerlerine mutlaka dahil ediyor.
Müzenin 1976 yılında yapımına başlanmış olup, 1981 yılında ise hizmete açılmıştır. Şehrin en zengin koleksiyonlarına sahip bir müzedir ve en önemli eserlerinin başında Amisos hazinesi gelir.
Müzede yer alan eserler arasında; mezar stelleri, kabartmalar, bronz bir heykel, çanaklar-çömlekler ve som altından ölü hediyeler sergilenmektedir.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ndeki etnografik eserler arasında bindallılar, cepkenler, peşkirler, saat keseleri ve mutfak eşyaları bulunmaktadır. Müze ziyaretinizde hem şehri yakından tanıyacağınız yöresel eşyalar hem de tarihin farklı dönemlerine ait eserler arasında keyifli bir yolculuk yapacaksınız.
Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, il merkezinde yer alan fuar alanının içinde bulunduğu için kolay bir ulaşım yoluna sahiptir.
Lerdüge Tümülüsleri
Eğer yakın bir zamanda Samsun’a gitmeyi planlıyorsanız sizlere bu sayfamızda şehrin tarihi mekanlarından biri olan Lerdüge Tümülüsleri’nden bahsedeceğiz.
Lerdüge Tümülüsleri, Havza’nın 21 kilometre uzaklığında aynı ismi taşıdığı Lerdüge Köyü sınırları içerisindedir. Bu bölgede yapılan kazı çalışmaları 1946 yılında gerçekleşmiştir. Gün yüzüne çıkarılan eserler günümüzdeAnkara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Samsun’un eski yerleşim alanlarından biri olan Lerdüge Tümülüsleri’nda altın süs eşyaları da bulunmuştur.
Samsun gezi rotanıza bu bölgeyi de dahil edebilir eğlenceli bir tarih yolcuğu yaşayabilirsiniz. Hemen söyleyelim; eğer özel aracınızla gelecekseniz Samsun’da yer alan İkiztepe Höyüğü, Tekkeköy Mağaraları,Amisos Tepesi ve Dündartepe Höyüğü’nü de kolaylıkla gezebilirsiniz.
Kaledoruğu Höyüğü
Samsun-Kavak’ta bulunan Kaledoruğu Höyüğü, şehrin eski yerleşim alanlarından biridir.
İl merkezine 40 kilometre kadar uzaklıkta bulunan höyük, Kavak Höyüğü ismiyle de bilinmektedir. Höyükte 1940-1942 yıllarında arkeolojik kazı çalışmaları yapılmıştır. Yapılan kazılarda Eski Tunç Çağı’n ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Yivli kaplar, hançerler, kale kalıntıları gün ışığına çıkarılan eserler arasındadır.
Kaledoruğu Höyüğü, Kavak Ovası’na hakim bir manzaraya sahiptir. Tam olarak Samsun-Havza- Amasya yolu üzerindedir. Höyük, Samsun’da yapacağınız tarihi geziler arasında yerini alabilecek kadar keyifli bir yolculuk sunacak sizlere.
Şehrin en eski yerleşim alanlarındaki; İkiztepe Höyüğü, Tekkeköy Mağaraları ve Dündartepe Höyüğü de ziyaret yerleriniz arasında mutlaka yerini almalı.
İkiztepe Höyüğü
Samsun antik yerleşim alanlarıyla, birçok arkeoloğun çalışma alanlarını oluşturmuştur. Bu antik yaşam alanları ise; turistlerin uzun yıllar yoğun ilgisini görmüştür.
Dündartepe Höyüğü ve Tekkeköy Mağaraları bu arkeolojik çalışma noktalarının başında geliyor. Bu sayfamızda sizlere İkiztepe Höyüğü’nden bahsedeceğiz. Höyük, Bafra ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıktadır. Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında höyüğün Eski Tunç ve Erken Hitit çağında yerleşim alanı olarak kullanıldığı ortaya çıkmıştır.
Höyük, esasında dört tepe olsa da, uzaktan iki tepe gibi göründüğü için İkiztepe adını almıştır. Çıkarılan buluntular arasında; nekropol, süs eşyaları, silahlar, toprak kaplar, kemik iğne, metal gereçler ve testiler mevcuttur.
Tekkeköy Mağaraları
Samsun şehir merkezine yaklaşık 14 kilometre uzaklıkta bulunan Tekkeköy Mağaraları, şehrin kolay ulaşım yoluna sahip tarihi mekanlarından biridir.
Tekkeköy Mağaraları, aynı ismi taşıdığı Tekkeköy ilçe merkezine 1 kilometrelik bir mesafede yer alır. Mağaralarda ilk yapılan arkeolojik kazılar 1941 yılında gerçekleşmiştir. Kazı çalışmalarını Prof. Dr. Kılıç Kökten yürütmüştür.
Buradaki mağaralar doğal yollardan oluşmuş, daha sonra oyularak genişletilmiştir. Tekkeköy Mağaraları’nda yapılan kazılarda; Paleolitik Çağ, Mezolitik Çağ ve Tunç Çağına ait kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Çıkarılan aletlerden burada yaşayan halkın daha çok avcılık ve toplayıcılıkla geçindiği bilgisi ele geçirilmiştir.
Samsun gezinizde Tekkeköy Mağaraları’nı gezebilir, bölgeyi fotoğraflayabilirsiniz. Diğer taraftan Dündartepe Höyüğü ve Amisos Tepesi de gezi listenizde yerini almalı.
Dündartepe Höyüğü
1940-1941 yıllarında ilk arkeolojik kazıların yapıldığı Dündartepe Höyüğü, Samsun’un şehir merkezine sadece 3 kilometre uzaklıktadır.
Karadeniz’in bu yeşil şehrinde güzel bir gezi planlıyorsanız eğer Dündartepe Höyüğü gezi rotanızda mutlaka yerini almalı. Höyük, Öksürük Tepe olarak da adlandırılmaktadır. Yapılan arkeolojik kazılar sonucunda mühürler, heykelcikler, kemik ağırşaklar, silahlar ve maden buluntuları gün yüzüne çıkarılmıştır.
Samsun’un tarihi arasında yolculuk yaparken doğal güzellikler arasında kalan bu eski yerleşim alanını mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Gazi Müzesi
Samsun’daki Gazi Müzesi’nin binası, ilk yapıldığı dönemlerde otel olarak işletilmekteydi. Jean Lonnis Mantika tarafından 1902 yılında inşa edilen otelin ismi Mantika Palas’tı.
Gazi Mustafa Kemal, Samsun seyahatlerinde bu otelde konaklamıştır. Otel binası daha sonraki yıllarda Mustafa Kemal’e hediye edilmiştir. Atatürk’ün ölümünün ardından otel binası Makbule Hanım’a devredilmiştir. Ardından Samsun Belediyesi tarafından alınıp Cumhuriyet Halk Fırkası binası olarak hizmet vermiştir. Bina, 1940 yılında ise Gazi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Gazi Müzesi’nde Onuncu Yıl Nutku’nun aslı, Atatürk’le ilgili fotoğraflar, belgeler ve gezi çantası, Bandırma Vapuru’nun bir maketi sergilenen eserler arasındadır.
Samsun gezinizde Gazi Müzesi’nde bulunan tarihi koleksiyonlar arasında geçmişe kısa yolculukla yapabilirsiniz. Geziniz sırasında Amisos Tepesi’ne gidip, şehri tepeden seyretmenin keyfini çıkarmayı unutmayın.
Amisos Tepesi
Samsun şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta olan Amisos Tepesi, Baruthane olarak adlandırılan bir noktada bulunmaktadır.
Amisos Tepesi yerli ve yabancı turistlerin en çok merak ettiği yerlerden biridir. Tepeye teleferikle çıkılması bu yolculuğu daha cazip kılar. Daha sonra bir tırmanışla ulaşacağınız Amisos, büyük ve bir o kadar büyüleyici manzarasını gözler önüne serer. Deniz ayaklarınızın altında, yeşillikler çevrenizdeyken keyifli anlar yaşamak kaçınılmaz… Amisos Tepesi’nde bol bol fotoğraf çekip renkli kareler yakalamak zamanınızı daha keyifli hale getirecek. Tepede aynı zamanda bir cafe de bulunmaktadır. Tepenin denize bakan kısmındaki ahşap yolda yürümek, şehrin kalabalığını çok uzaklarda bırakmak… Unutamayacağınız bir gün yaşamak için Amisos Tepesi sizleri bekliyor olacak. Samsun’un diğer turistik alanlarını ziyaret etmeyi de unutmayın.
Bandırma Vapuru Müzesi
2003 yılında ziyarete açılan Bandırma Vapuru müze gemisinin aslına uygun inşasına 2000 yılında başlanmıştır. Gemi 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarınıSamsun’a getirmesi ile önemlidir.
Samsun Ladik Akdağ Kayak Merkezi
Samsun Ladik Akdağ Kayak Merkezi’nin zemini, eşine rastlanmayan bir yüzeye sahiptir. Bu durum gerek kayakçının çok daha rahat ve risksiz kaymasını gerekse karın yüzeyde çok daha fazla kalmasını sağlar.
Samsun Ladik Akdağ Kayak merkezinde 6 adet pist alanı bulunmakla birlikte pist uzunluğu 1600-3500 metre arasında değişmekte olup, telesiyej uzunluğu 1365 metredir. Son yıllarda kayak için çok fazla tercih edilen kayak merkezi özellikle Çorum, Amasya, Tokat gibi yakın illerden yoğun ilgi görmekte.
Kaynak: http://www.gezilebilecekyerler.com/samsunda-gezilecek-yerler/
Samsun Pidesi
Samsun pidesinin ünü ise tüm dünyaya yayılmıştır.
Samsun Pidecisi Nuri Usta
Pidesi meşhurdur, ünlülerin uğrak yeridir. Samsun pidesi yemek istiyorsanız mutlaka buraya uğramalısınız.
Tirit
Etli, pirinçli ve hamurlu yiyecekler yaygındır. Kaz, tavuk, ördek gibi kümes hayvanları geleneksel beslenmede önemli bir yer tutar. Bu nedenle Samsun mutfağında önemli yemekler arasında tirit vardır.
Haşhaşlı Çörek
Kocakarı Gerdanı (Burma)
Samsun’un yemeklerinin yanında yer alan tatlı halk arasında kocakarı gerdanı olarak anılmaktadır.
Karalahana, yoğurtlu ve mısır çorbasının yanında; Mercimekli Bulgur Pilavı, Keşkek, Karalahana Çorbası, Hamsili Ekmek ve Hamsili Pilav olarak diğer lezzetlerde yer almaktadır. Köylerde yöreye has ekmekler de çıkmaktadır.
Kaynak: https://www.neoldu.com/samsunun-meshur-lezzetleri-6260h.htm
Samsun’un târihi Hititlere dayanır. Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititler, bu bölgeye hâkim olup, Orta Karadeniz’deki eyâletlerine “Gasgas” ismini vermişlerdir.
M.Ö. 8. asırda Miletliler, Samsun limanında ticârî bir koloni olarak “Amisos” şehrini kurdular. Kafkaslardan gelen Kimmerler, bu bölgeyi ele geçirdiler. Frikyalılar bu toprakların bir kısmına sâhip oldular. M.Ö. 6. asırda Persler, Anadolu’nun büyük kısmı gibi bu bölgeyi de ele geçirdiler.
M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenerek Anadolu ve İran’ı istilâ etti. Yunanlaşmış Pers asıllı Pontus kralları, Kuzey Karadeniz ve Kırım’a hâkim oldular. Pontus Kralı Mitridates, Roma İmparatorluğu ile savaştı. Roma İmparatorluğunun gâlibiyeti üzerine, M.Ö. 1. asırda bütün Anadolu gibi bu bölge de Roma İmparatorluğunun eline geçti.
M.S. 395 senesinde Romaİmparatorluğu ikiye bölününce, bütün Anadolu gibi bu bölge de, Doğu Roma (Bizans)nın payına düştü. Bizans İmparatoru Justinianus devrinde M.S. 4. asırda şehir gelişti ve Piskoposluk merkezi oldu. Muhtelif târihlerde İslâm orduları bu bölgeye akınlar yaptılar. Fakat devamlı kalmadılar. İranlı Sâsâniler de, zaman zaman bu bölgeye akınlar yaptılar. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra, Selçuklu Türklerinden Anadolu fâtihi Kutalmışoğlu Süleyman Şâhın komutanlığındaki Türk ordusu bütün Anadolu gibi bu bölgeyi de fethetti. Bizansın tahriki ve Roma kilisesinin teşvikiyle başlayan Haçlı Seferlerinin birincisinden sonra Selçuklular, bâzı kıyı şehirleri gibi bu şehri de terk ederek Anadolu içlerine çekildiler. Dördüncü Haçlı Seferinin sonunda başşehir Trabzon olmak üzere Pontus Rum İmparatorluğu kuruldu. Cenevizlilerin Karadeniz ticâretini ele geçirmeleri üzerine Samsun limanının önemi arttı.
Selçuklu sultanlarından Sultan Keykâvus ve kardeşi Sultan Alâeddin Keykubât, Trabzon Rum İmparatorluğunu doğuya doğru iterek küçülmesine sebep oldu. Samsun ve Sinop’u yeniden fethettiler. Samsun limanı Sinop yanında sönük kaldı. Bu devirde iki Samsun bulunuyordu: Bugünkü Samsun’un bulunduğu yerde “Müslüman Samsun” ile 2-3 km ötede ve çoğunluğunu gayri müslimlerin teşkil ettiği Ceneviz ticâret sitesi olan “Gâvur Samsun” veya “Kara Samsun” idi. Ceneviz sitesi olan Samsun, 14. asırda Osmanlı hâkimiyetini kabul etmekle beraber, 15. asırda kesin olarak Osmanlı Devletine katılmıştır. Bugün Gâvur Samsun’dan birşey kalmamıştır.
Müslüman Samsun ise, Anadolu Selçuklu Devleti çökmek üzereyken Canik Beyliğinin başşehri oldu. 1398’de Yıldırım Bâyezîd Han Samsun’u alarak, Toroslara ve Fırat’a kadar Anadolu’yu Osmanlı hâkimiyetinde birleştirdi. 1402 AnkaraSavaşında Tîmûr’a karşı yenilmesinden sonra Timur, Samsun’u Kubadoğlu Cüneyd Beye verdi. Birkaç yıl sonra Tâceddinoğlu Hasan Bey, Cüneyd Beyi öldürerek Samsun’u aldı. Az sonra Samsun, Kastamonu’da oturan İsfendiyar (Candar) oğullarının eline geçti. 1413’te Çelebi Sultan Mehmed Samsun’u alarak kesin bir şekilde Osmanlı Devletine kattı.
Osmanlı Devrinde Samsun, “Canik Sancağı” (vilâyeti) adıyla Rumiye-i Suğra Beylerbeyliğinin (eyâletinin) bir vilâyetiydi. Tanzimattan sonra Trabzon vilâyetinin (eyâletinin) 4 sancağından biri oldu. 6 kazâsı vardı.
Samsun, Osmanlı devrinde, Sinop ve Trabzon limanları yanında ikinci derecede bir Karadeniz limanı olmuştur. Bu şehirde askerî ve sivil tersâneler bulunuyordu. Anadolu’ya açılan bir kıyı şehri olarak sâkin bir târihi vardır. Ancak bu sâkin târihî hayat, merkezi Trabzon’da olmak üzere Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop şehirlerini içine alacak şekilde kurulmak istenen “Rum Pontus Devleti”nin teşkili için girişilen vahşet ve katliâmlarla, zaman zaman bozulmuş ve yüzlerce köy haritadan tamâmen silinirken, on binlerce Müslüman Türk, Pontusçu Rum Çeteleri tarafından öldürülmüştür.
İstiklâl Harbinde, Samsun’un mühim yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa, ordu müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmış, bu târih, Millî Mücâdelenin başlangıcı sayılmıştı.
Cumhûriyet devrinde 1924’te, Samsun il olmuştur. 1932’de demiryolunun gelişiyle güneye bağlandı. Samsun limanı, yeni tesislerle Karadeniz’in en mühim limanlarından biridir.
Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/samsun/tarihce.html
• Alaçam
• Asarcık
• Atakum
• Ayvacık
• Bafra
• Canik
• Çarşamba
• Havza
• İlkadım
• Kavak
• Ladik
• Ondokuzmayıs(Ballıca)
• Salıpazarı
• Tekkeköy
• Terme
• Vezirköprü
• Yakakent
İlin ekonomisi geniş ölçüde tarıma dayalıdır. Sanâyi hızla gelişmektedir. Kara, hava ve deniz yolları sebebiyle ticâret hareketlidir. Faal nüfûsun % 65 kadarı tarım sektöründe çalışır.
Tarım: Bafra ve Çarşamba ovaları Çukurova’dan sonra, Türkiye’nin en verimli ovalarıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, çavdar, yulaf, mısır, pirinç, nohut, fasulye, şekerpancarı, ayçiçeği, bol miktarda soya, soğan, sarmısak, patates ve her çeşit sebze, bilhassa domates, biber, lahana, pırasa, patlıcan, tâze fasulye, ıspanak, hıyar ve barbunya yetişir. Türkiye’de mısır ve fasulyenin en çok yetiştiği yer Samsun’dur.
Kaliteli tütün yetişir ve mühim gelir kaynağıdır. Bafra tütünü ünlüdür. Meyvecilik ileridir. Fındık, armut, şeftali, erik, ceviz, kızılcık ve kiraz bol miktarda yetişir.
Hayvancılık: Samsun ilinin iklimi ve bitki örtüsü hayvancılık için çok müsaittir. İlde, sığır, koyun, kıl keçisi ve kümes hayvanları çok sayıda beslenir. Arıcılık gelişmiştir.
Ormancılık: Samsun ili orman bakımından zengin olan illerimizden biridir. Orman ve fundalıkların yüzölçümü 460 bin hektardır. Senede 80 bin m3 sanâyi odunu ve 250 bin ster yakacak odun elde edilir. Köylerinden 477’si orman içindedir.
Mâdencilik: Kömürden başka mâdeni yoktur. Havza ilçesinin Çeltek köyünde ve Vezirköprü ilçesinde az miktarda kömür çıkarılır.
Sanâyi: Samsun ilinde sanâyi hızla gelişmektedir. Bilhassa 1970’ten sonra sanâyi sektöründeki gelişmenin hızı oldukça artmıştır.
İlde 10 ve daha fazla işçi çalıştıran sanâyi işyeri sayısı 500, 2-9 işçi çalıştıran sanâyi iş yeri sayısı ise üç bin civârındadır. Başlıca sanâyi kuruluşları şunlardır: Sigara fabrikaları, un fabrikaları, kereste, tuğla ve kiremit fabrikaları, çeltik fabrikaları, Karadeniz Bakır İşletmeleri, dokuma fabrikaları, 50 çeşit ilâç yapan Adeka İlâç Sanâyii, pompa valfı, pik döküm ve şase üreten Samsun Makina Sanâyii A.Ş., yem fabrikası, mısır özü nişasta ve glikoz fabrikası, plâstik eşyâ fabrikası, boru ve tel fabrikası, kireç fabrikaları ile haşere ve zirâî ilâç sanâyii, tuz ve baharat îmâlât sanâyii, ekmek fabrikaları, mobilya fabrikaları, azot sanâyii, Bakır İzabe Tesisleri, Engiz Süt Fabrikası, yağ fabrikaları, çimento fabrikası, sunta fabrikası, Çarşamba Şeker Fabrikası, 19 Mayıs Tekel Sigara Fabrikası, çuval fabrikası, araçların lâstik aksamını yapan fabrika, (FFK) Konserve Fabrikası, Dişliİmâlat ve Motor Yenileme Fabrikası, şeker, lokum, helva, reçel imâlatı yapan fabrikalardır.
Ulaşım: Samsun ili kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşımında mühim bir kavşak noktasıdır. 1957’den bu yana hava ulaşımı yapılmaktadır. 1986’da pistin yetersiz olması sebebiyle birkaç yıl ulaşım aksamış ise de daha sonra küçük uçaklarla yeniden hizmete başlamıştır. İstanbul ve Ankara’dan Samsun’a haftada 6 günlük karşılıklı seferler vardır. Doğu Karadeniz bölgesinin en büyük limanı Samsun’dadır. 1960’larda açılan bu limanın ana rıhtım uzunluğu 770 m’dir. Büyük ve orta büyüklükte 4 gemi aynı anda yanaşabilir. 180 m uzunluktaki yardımcı rıhtıma 6 küçük gemi yanaşabilir. İstanbul-Samsun-Trabzon arasında karşılıklı yolcu vapur ve Ro-ro seferleri (Köstence bağlantılı) yapılır.
Samsun’un Karadeniz’e uzanan iki büyük burnu ve bunlar arasında kalan geniş bir koyu vardır. Kıyılarının girinti ve çıkıntısı azdır. Kızılırmak’ın döküldüğü yerde Bafra Burnu ve Yeşilırmak’ın döküldüğü yerde Cıva Burnu bulunur. Orta ve Doğu Karadeniz kıyılarında demiryolu ulaşımı olan tek il Samsun’dur. Ankara-Kayseri-Sivas hattı Sivas’ta ikiye ayrılır. Biri Malatya’ya, diğeriyse Samsun’a ulaşır. Sivas-Samsun demiryolu 404 km’dir. Samsun’dan Havza, Kavak ve Çarşamba ilçelerine de uğrar.
Sinop’tan Hopa ve Sarp sınır kapısına kadar uzanan karayolunun en işlek merkezlerinden biri Samsun’dur Samsun-Kastamonu-Bolu karayolu, Samsun-Amasya-Çorum-Ankara karayolu, Samsun-Amasya-Tokat, Sivas karayolları ile yurdun bütün bölgelerine ulaşılır. İl sınırları içinde devlet yolları 364 km, il yolları 437 km’dir. Devlet yollarının tamâmı, il yollarının ise yaklaşık 300 km’lik kesimi asfalt kaplıdır. Samsun-Azot hattı dâhil demiryolu uzunluğu il içinde 186 km’dir.
Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/samsun/ekonomi.html
SAMSUN ÖRF ADET GELENEK VE GÖRENEKLER
Samsun’da özellikle köylerde gelenek ve göreneklere büyük önem verilmektedir. Sürdürülen gelenek ve göreneklerin başında; düğünler, cenazeler ve bayramlar gelir. Bunlar büyük bir önemle yapılmaktadır.
Gerek düğünlerde gerek cenazelerde yapılacaklar birlik beraberlik içerisinde sürdürülür. Örneğin; düğünlerde yapılacak yemeklere tüm kadınlar yardım eder. Düğün evinde kadınlar birkaç gün önceden toplanıp beraberce tatlı açarlar. Yemekler ve tatlılar yapıldıktan sonra gelen misafirlere ikram edilir. Erkek evinde davullar çalınır veya Kur’an okunur. Kız evinde de saz çalgı çalınır. Erkek tarafı kız evine kına tepsisi götürür. Gelinin başında toplanıp köyün kızları geline kına türküsü söyler ve gelini ağlatmaya çalışırlar. Kına gecesinde yiyecekler ikram edilir. Bu şekilde gece sona erer. Ertesi gün öğleye doğru damat düğün topluluğunun önüne çıkarılır ve takılar takılır. Daha sonra gelin almaya gidilir. Gelin damat evine götürülür. Büyüklerin elleri öpülür. Gelin eve gelirken geline Kur’an, ekmek, su ve bardak verilir. Eve girerken suyu döker bardağı kırar. Sabah olunca duvak yapılır ve düğün sona erer.
Cenazelerde; ölüm olayı gerçekleştikten sonra sala verilir. Ölü yıkanır ve kefenlendikten sonra camiye götürülür. Camide cenaze namazı kılınır. Cenaze gömüldükten sonra Yasin okunur. Ölü evinde ilk gece yemek yapılmaz. Komşular ve akrabalar yemek götürür. İlk gece Kuran okunur. Ölünün kırkı çıktıktan sonra mevlit okutulur. Bu süreçte ölü evine başsağlığı dilenir.
Bayramlarda; bayrama bir gün kala mezar ziyaretleri yapılır. Bayramın ilk günü köyün erkeleri camiye bayram namazını kılmaya giderler. Cami çıkışında büyüklerin elleri öpülür. Eve dönüldüğünde Ramazan Bayramı ise yemek yenir. Bayramlık temiz elbiseler giyilir ve köyün büyüklerinin elleri öpülür bayramları kutlanır. Küçüklere şeker, çikolata, mendil ve para verilir. Kurban Bayramında ise cami dönüşünde kurbanlık kesilir. Yemek yenir ve bayramlar kutlanır.
SAMSUN YÖRESEL GİYİM
Erkek Giyimi: Giysi olarak erkekler içlik denilen gömlek, Aba potur veya İngiliz külot pantolonunu, aba ceket kullanırlar. Ayaklara örme yün desenli veya düz çorap, sivri çakır ile sonraları lastik veya yandan bağcıklı sivri burunlu yüksek topuklu kundura veya aceska kullanılırdı. Bele yün kuşak sarılırdı. Kırsal kesimlerde ‘Kalabalık’ denilen el örgüsü yün başlıklar, kalpaklar veya sekiz on iki köşe kasket ve yelekler kullanılır. Günümüzde bile ilimizin merkez ilçesi hariç hemen hemen bütün ilçelerinde aba ceket, sivri burunlu yüksek topuklu kundura ve sekiz on iki köşe kasket kullanan kişilere rastlamak mümkündür.
Kadın Giyimi: Sile bezi iç gömlek, kadife sim işlemeli cepken, alta sire saten şalvar ve bütün bedeni örten kadife sim işlemeli üç etek giyerlerdi. Üç etek üstüne bez önlük peştamal veya şal; bele örme ince yün kolan veya gümüş kemer takılırdı. Başa pul işlemeli yaşmak bağlanır, beşibirlik kullanılır, ayaklara işlemeli veya düz yün çorap ve çarık giyilirdi. Özellikle Vezirköprü ilçemizin Tahtaköprü köyünde günümüze taşınan kadın giysilerimize rastlanmaktadır.
SAMSUN YÖRESEL YEMEKLER
Samsun mutfağında; en başı keşkek ve tirit çekmektedir. Kara lahana, yoğurtlu ve mısır çorbasının yanında; Yazı pancarı, Kocakarı Gerdanı tatlısı da meşhurdur. Köylerde yöreye has ekmekler de çıkmaktadır. Samsun pidesinin ünü ise tüm dünyaya yayılmıştır. Samsun’un beslenme biçiminde mısır, lahana ve kuru fasulye ağırlık kazanmaktadır.
Etli, pirinçli ve hamurlu yiyecekler yaygındır. Kaz, tavuk, ördek gibi kümes hayvanları geleneksel beslenmede önemli bir yer tutar. Lorgon, Kırçan, Kaldırayak, Madımak, Nünük gibi bitkilerden kavurma ya da çorba yapılır.
Yöreye ait yemekler arasında Tir (Kaz Yufkası), Yer Pancarı (Yazı Pancarı), Mısır Çorbası, Yoğurtlu Çorba, Mercimekli Bulgur Pilavı, Keşkek, Karalahana Çorbası, Hamsili Ekmek, Hamsili Pilav (İli Pilav), Oymaağaç Kebabı, Halukça ve Kocakarı Gerdanı (Burma) sayılabilir.
SAMSUN HALK OYUNLARI VE FOLKLOR
Doğu ve Batı Karadeniz’in kesiştiği noktada kalan Samsun’un çok eski bir medeniyete sahip olması, XIX yy. ve XX yy. başlarında gelen göçlerle çok değişken bir yapıda bulunması, kültürel açıdan farklılıklar göstermektedir.
Samsun’da evlenme, halk mutfağı, halk hekimliği, halk veterinerliği, sünnet düğünü adetleri, ninniler, yemekler, kışlık hazırlıklar ve yiyecekler, doğum, tekerlemeleri, ölüm, kani, gelin ağlatma, bilmece, atasözleri, efsaneler, masal, seyirlik oyunlar, inançlar, halk takvimi ve meterolojisi, halk mimarisi, el sanatları, halk oyunları, giyim-kuşam konusunda araştırmalar yapılmış, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü arşivine kazandırmıştır.
Samsun yöresi oyunlarının bazıları eller tutularak, eller tutulup dirsekler birleştirilerek, eller omuza atılarak oynandığı gibi eller tutuşmadan karşılıklı oynanan oyunları da vardır. Çökme figürü, el vurma figürü çapraz yürüme figürü topuk vurma yada ayak ucu vurma figürü dönme figürü oyunlar içerisinde yer almaktadır. Oyunlar genellikle oyuncuların belli bir alan içerisinde dolaşması şeklinde icra edilir. Az da olsa düz sıra halinde oynanan oyunlara rastlanılmaktadır. (Örneğin alafranga oyunu gibi) Oyunların oynanışında hiçbir zaman daire oluşturulmamaktadır. Oyunlar genellikle yavaş başlar. İlerleyen bölümlerde hızlanır. Bazı oyunlarda oyuncuların nara attıkları (Sarhoş barı ve kaba ceviz) gözlenir. Karşılama türü oyunlarda yaygın bir şekilde omuz sallama figürü vardır. Erkeklerin omuz sallama figürleri kızlara nazaran daha ağır ve diktir.
Samsun halk oyunları yönünden ülkemizde geçiş bölgesi sayılan illerimiz arasındadır. Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra bölgeye yerleşen balkan göçmenleri Hora – Karşılamaları yöreye getirmiştir. Doğu Karadeniz Bölgesinden şehre gelen göçler nedeni ile horon çeşitleri yaygınlaşmıştır. Ladik ilçesi gibi bazı bölgelerde bulunan alevi vatandaşlarımızın dini dansları sayılan semahlara da Samsun ilinde rastlamak mümkündür. Görüldüğü gibi Türk Halk Danslarının üç değişik karakter yapısında olan danslara Samsun’da ulaşılabilir.
Alaçam, Sarıkız, Tombul gelin, Samsun sallaması oyunları, Bafra, Sarıkız ikileme, Demirağa, Zirto, Kabadayı, Kasap, Samsun horonu, Tombul gelin, Rumeli dik horonu, Köroğlu, Kızlar havası, Çarşamba, Çarşamba çiftetellisi, Çarşamba düz oyun havası, Çarşamba karşılaması, Sağır perde, Anadolu çiftetellisi, Karaçalı, Kasap, Kaba ceviz, Alafranga, Gürcü horonu, Salı pazarı, Üçlü horon, Terme, Üçlü horon, Gürcü horonu, Horon kurma, Ladik, Üç ayak, Makinalı, Tamzara, Hoşbilezik, Temurağa, Sarhoşbarı, Sarıkız, Oduncular, Ağam ben yandım, Yelleme, Ladik horonu, Ladik semahı, Vezir köprü, Sarıkız, Oduncular.
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Tütün Üretimi, Çarşamba ve Bafra Delta Ovaları, Havza ve Ladik Kaplıcaları, Atatürk Anıtı, Bafra Pidesi
Kaynak: https://www.umiforum.org/il-ilce-koylerimiz/10974-samsun-gelenek-ve-gorenekleri.html