Aydın

AYDIN HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Efeler diyarı olarak anılan Aydın, Ege Bölgesi'nde yer alır. Toplam 1.053.506 kişiden oluşan nüfusuyla Ege Bölgesi'nin İzmir ve Manisa'dan sonra üçüncü büyük şehridir. Turizm ve tarım açısından en gelişmiş illerden biri olan Aydın, aynı zamanda Didim ve Kuşadası gibi önemli tatil beldelerini de sınırlarında barındırır. Tarımsal zenginliği açısından dikkat çeken şehirde zeytin, incir, pamuk, domates, patlıcan, karpuz, buğday, dolmalık biber ve mısır gibi ürünler yetiştirilir. Tarihi M.Ö. 7000 yılına kadar uzanan Aydın şehrinde doğal güzelliklerin yanı sıra pek çok tarihi eser de görülmektedir. Selçuklularla birlikte Türk uygarlığının kültür varlığı ve yaşayış biçimi bölgede hakim olmaya başlamıştır. 14. yüzyılda Anadolu Beylikleri zamanında bölgede kurulan Aydınoğulları beyliği döneminde ismi Aydın olarak değişmiştir. Aynı yüzyılın sonunda Aydınoğulları, Osmanlı Sultanlığı’na katılmıştır.

Otobüsle ulaşmak isteyenler için hemen hemen her şehirden Aydın’a otobüs seferleri mevcuttur. Özellikle yaz aylarında Kuşadası, Didim, Söke gibi ilçelere de seferler bulunabilir. Havayolunu kullanmak isteyenler içinse en yakın seçenek İzmir’de bulunan Adnan Menderes Havaalanı’dır. Buradan servislerle Aydın merkeze ulaşılabilir. Otomobil ile seyahat edecekler için Muğla 130 kilometre, İzmir 195 kilometre, İstanbul 730 kilometre, Bursa 440 kilometre, Ankara 600 kilometre, Eskişehir 470 kilometredir.

Aydın’ın Müzeleri

Aydın Müzesi

Aydın Müzesi 1959 yılında kurulmuştur. Çok geniş ve güzel bir bahçe içinde modern Müze binasına sahiptir. Müze bahçesinde Aydın çevresinden derlenmiş lahitler, mezar taşları, sütun başlıkları, yazıtlı steller ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir. Müze içerisinde bir Arkeoloji salonu, bir sikke salonu ve bir etnografya salonu mevcuttur.

aydın müzesi

Milet Müzesi

Milet antik kenti içinde yer alır. 1973 yılında hizmete açılan Milet Müzesi’nde mavi salon, küçük salon ve orta salon olmak üzere üç teshir salonu vardır. Mavi salonda; kronolojik sırayla eserler teshir edilmiştir. Bunlar, fosiller, keramikler, geometrik eserler, taban mozaikler ile amphoralardir. Küçük salonda; tiyatro maskeleri, kandiller, maden eserler, cam eserler, heykelcikler, altın eserler ve küçük madeni eşyalar ile sikkeler bulunmaktadır. Orta salonda; heykeller ve mezar taşları yer alır.

aydın milet müzesi

Afrodisyas Müzesi

Karacasu ilçesi, Afrodisyas antik kenti içinde bulunmaktadir. 1979′da ziyarete açilan Müzede Afrodisyas kazilarindan elde edilen arkeolojik buluntular sergilenmektedir. M.Ö. 4000′den itibaren yapildigi anlasilan eserler sekiz ayri salonda yer almakta olup, bu salonlar; Afrodit salonu, Panthesilaia salonu, küçük eserler salonu, bitmemis eserler salonu,odeon salonu, Melpomene salonu( iç avlu ve bahçe açik salonu)’dur. Ayrica bu salonlarin disinda bahçede birçok eser bulunmaktadir.

Aydın’ın Örenyerleri

Nysxa

Sultanhisar ilçesinin kuzeyindeki Malgaç Dagi eteklerinde zeytin bahçeleriyle dolu yamaçlara kurulmus Nysxa (Nisa) antik kentinin tarihinin kaynagi, cografyaci Strabon’dur. Sel yatagindan dolayi iki kisimdan olusan kent Atymbra isimli eski bir ;yerlesmenin üzerine Selekvos Krali I. Antiochus tarafindan kurulmuş ve kralin esinin adini almistir. Nyxsa’da yetismis olan Aristodem’in kurdugu iki katli kütüphane, Hellenistik çaga ait su deposu, Roma dönemine ait stadyum ve köprü, halk meclisi ve Acharaka yolu üzerindeki sehir nekropolü görülebilecek baslica yapi kalintilaridir.

Alabanda

Ismi Karia dilinde at ve zafer anlamina gelen ALA ve BANDA sözcüklerinden olusmus bir Karia kentidir. Helenistik ve Roma dönemlerinden kalma kuleli sur, tiyatro, senato, halk meclisi binasi, Agora ve anit mezar görülebilecek kalintilardandir. Ayrica güney yönündeki Kemer Deresi üzerinde Roma yapisi bir su kemeri uzanir.

Priene

Çaginin önemli piskoposluk merkezi olan antik kent Prienne, Milet’in kuzeyinde, dik açilarla kesisen bir geometrik düzene göre kurulmustur. Kentin en önemli yapisi kentin tepesine kurulmus olan Athena Tapinagidir. Bundan baska kentin;kuzeydogusunda bulunan ve Helenistik devirde yapildigi belirtilen tiyatroda görülmeye degerdir.

Milet

Yenihisar ilçesi, Balat köyü yakinlarindadir. Milet’te ilk yerlesimin M.Ö. 2000 ortalarindan baslamak üzere Myken kolonisi varligi ile görüldügü bilinmektedir. Daha sonra Milet, Atina Krali Kodros’un oglu Nekus önderligindeki Ionialilar tarafindan tekrar kurulmustur. Ionia’nin en önemli sehir limanlarindan birisidir. Dört limani vardir. Ören yerinde bu dönemlerden kalma; Milet Tiyatrosu, Faustina Hamami, agora, tören caddesi, anitsal çesme, gymnasium, Virgilius Capito, hamam, Türk hamami, Athena Tapinagi stadium, delphinion, liman aniti, agora, Zeus Olympios Temenosu, bouleuterion (Senato Binasi), Misir Tanrilarinin Temenosu kalintilari bulunmaktadir.

Tralles (Tiral)

Aydin il merkezine 1 km. kadar uzakliktadir. Kentten günümüze halk arasinda “üç göz” olarak bilinen yapi ve kuzeydeki tiyatroya ait bir kalinti olan cavea gibi az sayida eser kalmistir. 1997 yilindan itibaren burada arkeolojik kazilara baslanmis olup, Roma dönemine ait bir hamam, Hellenistik. Roma ve Bizans dönemlerinde kullanilmis bir Arsenal yapisi ve bir Bizans dini yapisi açiga çikarilmistir.

Afrodisias

Bu kent Antik Çagin önde gelen mimarlik, sanat, heykeltiraslik ve tapinma merkezlerindendir. Karacasu ilçesinin 12 km. güneydogusunda bir Karia kenti olarak kurulan Afrodisyas altin çagini Roma döneminde yakalamistir. Bu dönemde olaganüstü güzellikte ;mermer heykeller ve yapilar insa edildi. Yapilan arkeolojik arastirmalar sonucunda kentte mimarlik ve heykeltirasligin yani sira tip ve astronomi alanlarinda da çalismalar yapildigi belirlenmistir.

Aydın Afrodisias

Kentte görülebilecek baslica yapi kalintilari, MS 12. yy.da Imparator Hadrianus zamaninda ;yapilan hamam, büyük havuzlu agora, MÖ. 100 yillarinda tanriça Afrodit için yapilan tapinak, stadyum, tiyatro, hamam,odeon, psikopos sarayi, felsefe okuludur. Panionon: Kusadasi Davutlar beldesindedir. Antik Dönemde, Ion kentleri birliginin merkeziydi. Ionlar burada toplanip, kararlar alirlardi.

Neopolis

Kusadasi’nin hemen yakininda, Yilanci Burun denilen yerdedir. Ilçenin ilk antik yerlesimi olarak bilinir.

Didyma

Miletos’un 18 km. güneyindedir. Antik çagin kehanet merkezidir. Apollon tapinagi en önemli eserlerindendir.Tapinak dipteros planli (çift sira sütun) olup, hiçbir zaman bitirilememistir.

Myus

Söke’nin 18 km. güneyindedir. Iyon birligine ait önemli bir kiyi kenti idi.

Iassos: Didim ilçesi yakinlarinda bulunmaktadir. Bu antik kent, Dionysos sarap tanrisi adina insa edilmis tiyatro ve burada yapilan festivaller ile bir müzik ve tiyatro kenti olarak ün kazanmistir.

Gerga

Çine ilçesi yakinindadir. Kaidelerden koparak düsmüs dev boyutlu insan heykelleri ile “Gerga” yazili yapilar dikkat çekicidir.

Alinda

Karpuzlu ilçesindedir. Kraliçe Ada’nin granit kentidir. 35 sirali bir tiyatro, iki katli kule, agora ve surlar önemli kalintilardir.

Mastaura (Mastavra)

Nazilli ilçesi yakinindadir. Eskiden para basilan ticaret merkezlerinden biriydi. Ören yerinde sur, tiyatro, su kemeri ve bazi yapi kalintilari vardir.

Magnesia

Germencik ilçesi, Ortaklar beldesi yakinindadir. Önemli olaylara sahne oldugu için olaylar kenti olarak tanimlanir. M.Ö.3 yy.a ait Artemis ve Zeus tapinaklari, agora, hamam, tiyatro, gymnasium, stadium ve Bizans surlarina ait kalintilar mevcuttur.

Orthasia (Ortosi)

Yenipazar ilçesi yakinindadir. Menderes vadisine bakan bir tepede Akropolü mevcuttur.

Acharaka (Akaraka)

Sultanhisar ilçesi, Salavatli köyü yakinindadir. Saglik merkezi olarak bahsedilir. Plutonium tapinagi ve içindeki sifali su ve gazlar bulunan Charonium magarasindan bahsedilir.

Aydın’ın Kaleleri

Küçük Ada Kalesi

Kuşadası ilçesi, Güvercin Adası’ndadır. Çok eski bir yapı olup, 19. yüzyılda meydana gelen Mora ayaklanması sırasında, adalardan saldırılara karşı ileri karakol olarak Osmanlılar tarafından kullanılmıştır.

Arpaz Kalesi

Nazilli ilçesinde bulunan kale, 18. yüzyıl Osmanlı dönemi yapıtıdır.

Körteke Kalesi

Bozdoğan ilçesine bağlı Körteke köyü ile Örencik köyü arasında doğal tepenin üzerindedir.

Cin Cin Kalesi

Koçarlı ilçesinin aynı adı taşıyan köyündedir. 18. yüzyılda Cin Bey tarafından yaptırılmıştır.

Aydın’ın Camileri

Bey Camii

İstasyon binası yakınında bulunan ve Süleyman Bey Camii olarak da bilinen bu büyük yapı, 1683 yılında Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı ve kesme taştan inşa edilmiş olan cami, 16 kenarlı kasnağında 16 pencere bulunan bir kubbe ile örtülüdür. Kubbe içi, kalem işleri ile süslenmiştir. Kesme taştan yapılmış mihrabı sade olup, mermerden yapılmış minberin merdiven altı işlemelidir. Tek şerefeli minaresinin gövdesi çok kenarlıdır.

Aydın - Bey Camii

Ramazan Paşa Camii

Üveys Paşa’nın kardeşi Ramazan Paşa tarafından 1595 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Ahşap giriş kapısı, oyma işleri ile bezenmiştir. Yapının üzeri büyük bir kubbe ile örtülmüştür. İçerisini 10 uzun pencere ve su damlacığı şeklindeki küçük pencereler aydınlatmaktadır. Alçı kabartmalar, renkli cam işçiliği ve ağaç oymacılığı bakımından süslemeleri önemlidir.

Aydın - Ramazan Paşa Camii

Üveys Paşa Camii

Mısır Beylerbeyi Üveys Paşa tarafından 1568 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı olan yapıyı yüksek kasnak üzerindeki kubbe örtmektedir. Mermer giriş kapısı üzerinde bir yapım yazıtı bulunmaktadır. Mihrabı ve minberi az süslemelidir.

İlyas Bey Camii

Menteşoğullarından İlyas Bey tarafından 1404 yıllarında yaptırılmıştır. Cami önünde, avluyu çevreleyen, medrese ve imaret odaları mezarlık içindedir.Han Menteşoğullarından kalmıştır. Dörtgen şekilli bina ortada bir avlu, etrafında tonoz çatı, örtülü, ahır ve odalardan meydana gelmiştir ve iki katlıdır.

Aydın’ın Kaplıcaları

Menderes Havzası 900′lü rakımlardan başlayarak Ege denizine kadar sağ ve sol yamaçlardan kaynaklanan zengin su akışlarıyla binlerce yıl içerisinde oluşturduğu tekne biçimindeki bu zengin vadi zengin yer altı su kaynaklarına da sahiptir. Germencik; ilçesi; Bozköy ve Gümüşköy mevkilerindeki kaplıcalar bölgenin önemli kaplıcalarıdır. Davutlar ilçesindeki sıcak su kaplıcası ve Sultanhisar’ın batısında yeralan Salavatlı Kaplıcası yöre halkı tarafından kullanılmaktadır.

Aydın’ın Plajları

Turistlerin Turizm çekiciliği açısından rağbet ettikleri plajlar; Pigale Plajı (Kuşadası), Kadınlar Denizi Plajı (Kuşadası), Güvercinada Plajı (Kuşadası), Yavansu ve Aslanburnu Plajı (Kuşadası), Güzelçamlı Plajı (Kuşadası), Altınkum Plajı (Didim), Tavşanburnu Plajı (Didim), Gevrek ve Akbük (Didim) plajlarıdır.

Yuvarlama

aydindenge

Kıyma, soğan, yumurta ve baharatların bir araya gelip yuvarlanarak önce tavada kızartılması, ardından tereyağı, su ve yine çeşitli baharatların bulunduğu bir tencerede pişirilmesiyle ortaya çıkan yuvarlama, üzerine kese yoğurdu ve toz biberli bir sos eklenerek bir şahesere dönüşür, yemelere doyulmaz.

Düğünler onunla güzel: Keşkek

nefiskurufasulyeci

Buğday, tavuk ya da kuzu eti ve tereyağı ile yapılan keşkek, üzerine yine tereyağı ve kırmızı biber ile hazırlanan sos döküldüğünde tek başına midelere ziyafet yaşatacak güce ulaşıyor. Az malzemeyle de dünyanın en güzel yemeklerinden birinin yapılabileceğini gösteren bu eşsiz lezzet, Aydın’da özellikle düğün ve sünnet gibi özel günlerde ikram ediliyor.

Ege’nin vazgeçilmezi: Zeytinyağlı börülce

resimli-yemek

Kurusu da tazesi de apayrı bir lezzette olan börülce, zeytinyağı ile buluşup sofralara çıkınca tabaklar dolusu yemek istiyor insan. Hazır mevsimi de gelmişken özellikle Aydın usulü taptaze bir zeytinyağlı börülce yemeğini denemeden geçmeyin.

Lezzeti baharatından: Çine Köftesi

gurmerehberi

Kendine has meşhur bir köftesi olmayan ilimiz neredeyse yok. Aydın’ın Çine ilçesinde yapılan Çine köftesi de bunlardan biri. Ama meşhur olmasının hakkını veren köftelerden olduğunu da ekleyelim. Tahsin Işık’ın bulduğu ve hala yapılışını çok az kişinin bildiği bu köfteyi sadece Aydın’daki birkaç lokantada ağız tadıyla yiyebilirsiniz. Yanında yayık ayranı içmenizi de şiddetle tavsiye ediyoruz. 

Kızartma sevilmez mi hiç: Kırlı kızartması

sibelinkahvesi

Patlıcan, yeşil sivri biber, soğan ve sarımsakla yapılan, tabii ki lezzetini zeytinyağı ile tamamlayan kırlı kızartması, sebze yemeği sevenlerin gözdesi. Soğuk olarak servis edilen bu yemeğin en nefis eşlikçilerinden biri de yoğurt.

Bir börekten çok daha fazlası: Paşa böreği

nurselinmutfagi

Aydın’ın ünlü yemeklerinden olan paşa böreği, gerçekten ana yemeklerle yarışır bir lezzet ve zenginlik sunuyor. El açması yufkaların et suyuyla ıslatılması yetmezmiş gibi bir de dana kıymasıyla donatılmasıyla yapılan yemeğin üstü de yoğurt ve kıymalarla kaplanınca geriye bir tek afiyetle yemek kalıyor.

Ziyan etmek yok: Enginar yemeği

bereketlimutfak

Enginarın gövdesi, yaprakları ve sapının kullanıldığı, yani bir enginarın hiçbir yerini ziyan etmeden yapabileceğiniz bu nefis ve tutumlu yemek, özellikle Ege lezzetleri sevenlerin damaklarına şenlik yaşatır. Enginar mevsimi gelmişken Aydın’da yapılan bir diğer nefis yemek olan enginar dolmasını da denemeden geçmeyin.

İçinde yok yok: Çingene pilavı

e-sehir

Bakmayın adının pilav olduğuna, neredeyse içinde aklınıza gelebilecek her şey olan bu yemek, kahvaltıdan akşam yemeğine her öğün yenebilecek güzellikte. İçinde çökelek, domates, biber, salatalık, maydanoz, soğan, kekik ve zeytin bulunan çingene pilavının üzerine de bol bol has zeytinyağı eklenince tadına doyum olmuyor.

Denemeyen farkı anlayamaz: Tahinli pide

eksitarif

Aydınlılar bilir, bir pide ancak memlekette böyle güzel olabilir. Hele de tahinliyse. Aydın gezisi yapmayı planlayanlara da bizden tavsiye, Söke, Nazilli, en çok da Yenipazar’da bulunan pidecilere uğramayı sakın atlamayın. Yoksa hayatınızda yiyebileceğiniz en güzel pideleri kaçırmış olursunuz.

Turunç her yerde: Turunç reçeli

resimlitarifleri

Şehrin sokaklarındaki ağaçlarda bile yetişen, her yerde karşınıza çıkacak bu nefis lezzeti Aydınlılar en iyi şekilde değerlendirmesini bilmiş tabii ki. Üstelik onunla sadece misler gibi reçeller yapmakla kalmayıp salatalara bile limon gibi sıkar olmuşlar. Çok da güzel, çok da leziz olmuş.

Bildiklerinizi unutun: Kabak tatlısı

e-sehir

Evet, bu tatlı her yerde yapılıyor ama Aydın’daki gibi değil. Aydın’ın dillere destan kabak tatlısı, kabakların incecik kesilip özenle pişirilmesiyle ortaya çıkıyor. Üzerine de bol bol dövülmüş ceviz içi eklenince bir harika oluyor.

Enerji olur bonusu: Kuru incir arası ceviz

kadinlarkulubu

Aydın’ın efsane yemişi incirin kurusu ayrı tazesi ayrı lezzetli. Yolunuz düşerse geziniz boyunca bol bol kuru incir arası ceviz yiyerek enerjik kalabilir, dönüşte eşinize dostunuza kutular dolusu kuru incir götürebilirsiniz. 

Kaynak: https://yemek.com/aydin-yemekleri/

Aydın İli Tarihi

Eski bir tarihe sahip olan Aydın ile Türkiye’nin batısında yer alan illerimizden birisidir. Aydın, tarihi boyunca bir çok medeniyetin merkezi konumunda olmuştur. Aydın ile ilgili ilk tarihi kayıtlar Hitit’lere uzanmaktadır. Hitit kaynaklarında Seha ırmağından yani Büyük Menderes nehrinden bahsetmektedir.

Hititlerden başka Spartalılar ve Perslere de ev sahipliği de yapmıştır. Ardından Büyük İskender hakimiyeti altına girmiştir. Roma İmparatorluğuna da ev sahipliği yapan Aydın tarih boyunca birçok isimle anılmıştır. 11. yüzyılda Türklerin hakimiyeti altına giren Aydın sonrasında Bizans hakimiyetine girmiştir. 1280 tarihinde önce Menteşe Beyliği sonrasında ise Aydınoğlu Beyliği ele geçirmiştir. Bu tarihten sonra bu bölgeye Aydın Güzelhisardenilmiştir. Sonraki zamanlarda ise Aydın olarak kalmıştır.

M.Ö. 14. ve 12. yüzyılda Ege ve Doğu Akdeniz’in her yanına dağılan halk toplulukları kavimler halinde Ege kıyılarına kadar geldiler. Bu göç sonucunda Hitit Devleti, Truva Krallığı, Miken kolonileri yıkılmıştır. Bu kavimlerden Aioller ve İİonlar Batı Anadolu’da, Büyük ve Küçük Menderes ovalarına yerlestiler ve Lidya Krallığı bünyesinde 12 kıyı kenti kurdular, site denilen bu kentlerde deniz ticareti geliştirildi. Siyaset, sanat, bilim, felsefe, mimarlik, alanında da sosyo-kültürel etkinlikler yarattılar.

aydın tarihçesi-1

Lidya döneminde, Tralles kenti, Karya, Kilikya, İran, Suriye ve Uzak Doğu’dan gelen ticaret mallarının toplandığı ve Ege limanina gönderildiği dağıtım merkezi durumundaydı. Ayrıca Büyük Menderes vadisinde yetistirilen ürünler Milet limanından Yunanistan, Roma, Mısır ve Fenike’ye ihraç edilmekteydi. Nitekim Lidya gerek kendi kaynakları gerekse topladığı vergilerle olağanüstü gelişti, bölge ekonomisinde önderlik etti. Dünyanin ilk parasını darp eden ülke oldu.

Frigler, Anadolu’da ilk büyük devleti kurdular. M.Ö. 1200 yılında Büyük Menderes’in yukarı platosuna yerlestiler. Frigler’in Trak Kavimleri’nden olduğu İliryalılar’ın saldırısı üzerine Boğazlar’dan geçerek geldiklerini, Hitit Krallığı’nı yıktıkları biliniyor.

lonlar‘in M.Ö. 1200 yılında Gediz ve Büyük Menderes ovalarında kurmuş oldukları şehirlerin en önemlisi Milet sehri idi. İonlar felsefede önemli aşamalar yaptılar. Matematik ve astronomi bilgini Tales herşeyin ana elementinin su olduğunu ileri sürdü; Lidyalılar’la Modyalılar arasında yapılan savaştaki güneş tutulması olayını önceden hesapladı. Miletli diğer bir bilgin Anoksimandros, herşeyin başlangıcının “sınırsızlık-sonsuzluk” olduğunu ileri sürdü.

aydın tarihçesi-2

M.Ö. 5. yüzyılda İran’dan gelen Persler‘in istilası sonucunda doğu kültürü ile tanışan Batı Anadolu kentlerinde Greko-Pers denilen yeni ve özgün bir kültür sentezi oluştu. M.Ö. 546 yılında Lidya kralı Krezüs, Pers kralı Kyros (Kurus) ile yaptığı savaşı kaybedince, İon şehirleri Pers Krallığı’na bağlandılar. Persler’in hosgörüsüz davranışları kolonileri ile şehirlerin bağlarını kopardı. M.Ö. 500 yılında karışıklıklar başladı. Persler’in bölgedeki egemenliği Makedonya’nın başına Büyük İskender gelene dek devam etti ve Hellenistik dönem başladi. Tüm bu istilalar sırasında Tralles odaksal konumu nedeniyle askeri üs olarak kullanılmıştır.

M.Ö. 1.ve 2. YY.da Roma yönetimi altında kalan bölge, ekonomik, ticari ve kültürel alanda önemli gelişmeler gösterdi. Romalilarin yerel kültürü benimsemeleri, kaynakları, yolları ve ticareti geliştirmesiyle yöredeki antik kentler, özellikle Efes, Milet, Tralles, Aphrodisias kalkindi, büyük boyutlu anıtsal yapılarla donatıldı.

aydın tarihçesi-3

M.S. 4. Y.Y. sonlarında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılması sonucunda Anadolu tümüyle doğu Roma diğer bir deyişle Bizans egemenliğinde kaldı. Antik tapinaklar kiliseye, tiyatrolar savunma kulelerine dönüştürüldü. Düz alanlarda bulunan kentlerin çevreleri yüksek surlarla koruma altına alındı. Ramsey’ e göre Tralles açık alanlardan, bir çayın sürükleyip getirdiği taş yığınlarında oluşmuş bir tepe üzerine alındı. Böyle bir ortamda, 10.YY. dan itibaren devam eden Türk göçleriyle gelen Türkmenler kırsal alanları hemen hemen boşalmış olarak buldular.

Anadolu’daki erken dönem Türk kolonizasyonu sistematik bir fetih olmaktan öte küçüklü büyüklü göç gruplarının Anadolu’ya gelerek kırsal yöre halklarıyla uzlaşması ve ekonomik kaynakları paylaşmasıdir. Türkler denizlere ulaşmadıkça uluslararası ticaretin dışında kalacaklarını gördüklerinden Anadolu yarımadasını çevreleyen yabancı kuşatmasını kırarak denizlere ulaştılar. Önceleri merkezi otoritenin ortadan kalkmış olduğuna sevinen Latinler, bölgeye daha önceleri göçle gelmiş olan Türkmen toplulukları ile yeni gelenler arasındaki yakınlaşma ile yüzyüze geldiler. Böylece belli bir isim (Aydın Beyliği) ve bayrak altında Ege denizinin Anadolu kıyılarında siyasi ve ekonomik gücü elde eden Türkmenler denizcilikle tanışmışlardır.

Aydın Beyliği’nin hükümdarları kültür, sanat ve bilim hayatına önem vermişlerdir. Yörede günümüze ulaşan cami, medrese, türbe gibi mimari eserlerin yanısıra günümüze ulaşan ve çeşitli kütüphanelerde bulunan değerli el yazma eserler bulunmaktadır. Aydınoğulları Beyliği, 14. YY.’in sonlarında Osmanlı Devletine katılmıştır.

aydın tarihçesi-4

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Batı Anadolu’da yaygınlaşan çetecilere “Efe” denilmiştir. Genelde Ege kırsal alanında tek tek ya da gruplar halinde yaşayan gözüpek dürüst, mert kişilerdir. Başkanları “Efe”, yardimcıları “Zeybek” ve “Kızan” adıyla anılır. Efelik 10.y.y.’ in sonunda Yusuf Paşa ile başlamış olup, en bilinenleri, 17.y.y. da Sivri Bölükbaşı, 19.y.y. da Atçalı Kel Memet ve nihayet 20.y.y. da Yörük Ali’ dir. Bu efeler adaletsizliğe ve haksızlığa uğradıkları gerekçesiyle hükümete başkaldıran silahlı eylemcilerdir. Zenginden alıp fakire vermişler, milli mücadele yıllarında kurtuluş yanlısı savaşçılar olmalarıdır. Milli mücadele yıllarında bölgenin Yunanlılarca işgali karşısında yörenin yurtsever asker, aydın ve din adamları efeleri yurt savunmasına davet etmişler ve Yörük Ali Efe grubu oluşturulmuştur. Az sayıda maiyetiyle dağınık halde Yunan askerleriyle mücadeleye giren Yörük Ali Efe ile birlikte Demirci Mehmet Efe ve maiyetindekiler giderek artan direniş göstermiş ve Yunan askerlerinin geri çekilmelerini sağlayarak çok etkili olmuşlardır. Düşman işgalinden kurtuluş günü olan 5 Eylül Kuyucak, Nazilli, 6 Eylül Söke, 7 Eylül Aydın’da her yıl törenlerle kutlanmaktadır.

1425 yılında II. Murat tarafından Osmanlı topraklarına katılan kent Anadolu eyaletine bağlı bir sancak olur. Batı Anadolu’nun önemli bir kültür merkezi olan Aydın 16.yüzyıl sonlarında bir çok ayaklanmalara sahne olur. II.Mahmut döneminde Müşirlik, Tanzimat’tan sonra eyalet, 1867’de ise vilayet olur. Anadolu’nun ilk demiryolu Aydın-İzmir arasında yapılıp işletmeye açılır. 27 Mayıs 1919’ta Yunanlılar tarafından işgal edilir, 30 Haziran 1919’da geriye alınan kent tekrar işgal edilir. Kent 7 Eylül 1922 yılında işgalcilerden kurtarılır. Antik Çağın Afrodisias, Milet, Alinda, Didyma, Nisa, Prien, Magnesia gibi önde gelen kentlerinde sayısız bilgin ve bilge kişiler yetişmiştir. Bugünkü Aydın; kuzeyindeki Top Yatağı sırtında kurulan Tralles Kenti ile birlikte MÖ 2500 yılında Hititler zamanında gelişmiş,  VII. yy.da Lydia zamanında da en parlak çağını yaşamıştır. Selçuklularla birlikte Türk uygarlığının kültür varlığı ve eserleriyle donatılan Aydın, sosyal hizmetler, tarım ve mimaride uygar günlere şahit olmuştur.

Aydın’ın Türk egemenliğinde bir yönetim birimi statüsü kazanması 1390 yılında Yıldırım Beyazıt’ın şehzadesi Ertuğrul Bey’in Vali olarak Aydın’a atanmasıyla başlamıştır. Aydınoğulları zamanında şehrin adı Aydın Güzelhisarı olmuş, daha sonra Aydın adını almıştır. Şehir, XIV yy. da bugünkü yerine kurularak idari kademelendirme sırasıyla, 1390 yılında eyalet, 1426 yılında  sancak, 1811’de İzmir, Saruhan (Manisa), Menteşe (Muğla), Antalya, Isparta sancaklarını kapsayan eyaletin merkezi oldu. Eyalet merkezi (1857) İzmir’e taşındıysa da bu yönetim biriminin adı Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar “Aydın” olarak kaldı. Aydın’ ın 1919 yılına kadar sancak şeklinde devam eden bu yönetim şekli, 25 Mayıs 1919-7 Eylül 1922 yılları arasında 40 aya yakın süren işgalden sonra ve Kurtuluş Savaşının kazanılmasıyla birlikte 1923 yılında değişmiş, müstakil vilayet olmuştur.

Aydın  İlinin Adı Nereden Gelmiştir?

1280 tarihinde önce Menteşe Beyliği sonrasında ise Aydınoğlu Beyliği ele geçirmiştir. Bu tarihten sonra bu bölgeye Aydın Güzelhisar denilmiştir. Sonraki zamanlarda ise Aydın olarak kalmıştır.

• Bozdoğan
• Buharkent(Çubukdağı)
• Çine
• Didim(Yenihisar)
• Germencik
• İncirliova
• Karacasu
• Karpuzlu
• Koçarlı
• Köşk
• Kuşadası
• Kuyucak
• Merkez
• Nazilli
• Söke
• Sultanhisar
• Yenipazar

Ekonomisi tarım, tarıma dayalı sanayi ve turizme dayanır. Nüfusun % 71’i tarımla uğraşır. Ulaşım kolaylığı, iklim ve tabii güzelliklerin ve tarihi eserlerin çok olması sebebiyle turizm oldukça gelişmiştir. 

Tarım: Ovaları çok bereketlidir.Modern tarım araçları, gübreleme ve sulama ile verim daha da artmıştır. Türkiye’de incir üretiminde birinci, pamuk ve zeytin üretiminde ikincidir. Başlıca tarım ürünleri saf pamuk, çiğil pamuk, buğday, arpa, patates, ayçiçeği, mısır, tütün ve susamdır. 

Aydın’da meyvecilik ve sebzecilik çok önemlidir. Tarıma elverişli arazinin yarısı meyve ve sebzecilik için ayrılmıştır. 2,5 milyon incir, 15 milyon zeytin, 1 milyona yakın turunçgil ağacı ile meyvecilik oldukça ileridir. Senede 110 bin ton incir, 110 bin ton zeytin ve 45 bin ton üzüm elde edilir. Ayrıca badem, ceviz, armut, kavun, karpuz, kestane, vişne, kiraz, kayısı, erik, elma, antep fıstığı ve her çeşit meyve yetişir.

Sebzecilik, seracılık ve turfanda sebzecilik çok gelişmiştir. Seralar, jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır. Senede ortalama 25 bin ton pırasa, 25 bin ton lahana, 60 bin ton patlıcan, 120 bin ton domates, 60 bin ton biber ve 40 bin ton soğan yetiştirilir.

Dünyanın en lezzetli inciri Aydın’da yetişir. Sarılop, göklop ve karazaplak, sultan lop, ak lop, ballı lop, aydın lopu ve şekerli lop cinsleri vardır. Endüstri bitkilerine ayrılan alanlar, hububat ziraatine ayrılan alanlardan daha fazla yer tutar. Bu özellik Türkiye’nin başka hiçbir ilinde görülmez.

Hayvancılık: Bitki örtüsü ve iklimi bakımından hayvancılık gelişmiştir. Fakat mer’alar gittikçe azalmaktadır. Koyun, kıl keçisi ve sığır beslenir. Arıcılık gelişmekte olup, arı kovan sayısı 70 bine yükselmiştir. Tavukçuluk da bazı bölgelerde önem arz etmektedir.

Ormancılık: Tomruk, sanayide kullanılan direk ve 40 bin ster (1 ster, 1 m3 kesilmiş odun yığını) yakılacak odun elde edilir. Ormanlar dağınıktır. Her sene altı milyona yakın çam ve diğer ağaç fidanı dikilmektedir.

Madenler: Maden bakımından zengin değildir. Sadece az miktarda linyit ve zımpara taşı çıkar. Bundan değirmen taşı imal edilir. Civa, antimon, baryum, demir, kuvars, amyant, mağnezyum ve talk madenleri bulunmuş fakat işletilmemektedir.

Enerji: Sıcak yeraltı suları seracılıkta kullanılır. Kemer hidroelektrik santralı vasıtasıyla senede 150 milyon kilovat saat, muhtelif küçük enerji santrallarında beş milyon kilovat saat elektrik enerjisi istihsal edilmekte olup, enterkonnekte sisteme bağlıdır.

Sanayi: Aydın’da tarıma dayalı sanayi daha gelişmiştir.Yağ ve sabun, konserve ve dokuma fabrikaları vardır. Başlıcaları Söke İplik Fabrikası,Nazilli İplik Fabrikası, Nazilli Basma Fabrikası ve Aydın Tekstil İplik Dokuma İşletmesidir. Bunların dışında Koçarlı Alüminyum Profil ve Boru Fabrikası, oto yedek parçaları ve dondurma makinası imal eden fabrikalar, tarım aletleri, çimento, tuğla, kiremit ve mobilya imal eden işletmeler mevcuttur.

Ulaşım: Ege sahilini takip eden E-24 karayolu Aydın’dan geçer. Aydın komşu il merkezlerine asfalt yollarla bağlıdır. Aydın’ı ilçe ve köylere bağlayan yollar oldukça kalitelidir. Denizli, Aydın, İzmir demiryolu vardır. Aydın’a ait Kuşadası limanına büyük yolcu gemileri yanaşabilir. Ayrıca bu limanda yüzlerce yat barınır.

Kaynak: http://www.cografya.gen.tr/tr/aydin/ekonomi.html

Aydın Geleneksel Giyim

Aydın yöresi geleneksel giysilerin kullanımı hızlı kentleşme, modern yaşantı ve moda eğilimleri gibi nedenlerle gün geçtikçe azalmaktadır. Fakat çeşitli kutlamalarda, festivallerde ve özel günlerde geleneksel giysileri görmek mümkündür. Aydın’da şehirliler, Türkmenler, Aleviler, Yörükler olmak üzere farklı kültürel özelliklere sahip guruplar vardır. Bu guruplarda kadınlarda görülen ortak giysi parçaları şalvar, gömlek, üçetek, fermile ve zıbındır.

Geçmişte Kullanılmış Geleneksel Kadın Giysileri

Geçmişte kadınlar ayağa şalvar, üzerine de içlik adı verilen gömlekleri giyerdi. Gömleğin üstüne geniş kollu cepken giyilirdi. Peştemal adı verilen kırmızı çizgili ipek örtüler ise bele dolanırdı. Başa oyalı krep takılır üzerine üstlük adı verilen beyaz örtü örtülür.

Gömlek: Pamuklu ve ipekli dokumlardan dikilir. Yörük ve Türkmenlerde gömleğin boyu diz altına kadar iner. Bele kadar olan kısmı vücuda oturacak şekilde belden aşağısı ise büzgülüdür.  4-5 metre kumaştan dikilen gömleklerin yakası yuvarlak kesimli olup ön taraf göğüse kadar açıktır.

Şalvar: “Gönçek, don” gibi adlarla da anılan şalvarın uskufa ve çitareden yapılanlarına “koca don” denir. Koca donun ağı boldur ve diz altına kadar iner.

Üçetek: Yöredeki köylerde zıbın olarak da adlandırılır. Şehirde giyilenlerde daha çok simli ve ipekli kumaşlar kullanılır. Kırmızı, pembe, mor ve kahverengi kumaşlar tercih edilir.

Önlük- Göğüslük: Alevi kadınlar tarafından göğsü kapatmak için kullanılır. Yarım metre kumaştan yapılan önlük yuvarlak ve boyna paraleldir.

Kuşak: Üçeteğin beline sarılan kuşak, kenarlarına simden saçaklar ve püsküller takılarak süslenir.

Fermile/Fermene: Şehirde kadife, köylerde ise pamuklu kumaşlardan yapılır. Önü belden bir iki düğme kapatıldığı gibi genellikle açık olarak kullanılır.

Fes: Bordo veya kırmızı renkli olup başa giyilir. Alın kısmına maddi duruma göre gümüş veya altın paralar dikilir. Fesin tepe kısmında bulunan gümüştepelikten aşağı gümüş zincirlerle veya sim tellerle işlemeli püsküller akar.

Krep: Daha çok şehir merkezinde kullanılır ve kenarları iğne oyaları ile süslenmiştir. Kullanılan her iğne oyası motifinin ayrı bir anlamı vardır. Gelin başına biber oyalı krep takmışsa bu onun acı çektiğini, kaynanasından dert yandığını gösterir. Gül oyalı, karanfilli krepler ise mutlu olduğunu gösterir.

Uladu örtü: Saf ipekten yapılan uladu örtünün kenarları sim tel ve renkli iplerle işlenir. Fesin üzerine üçgen katlanılarak örtülen krepin üzerine örtülür. Fes işlemeli ise tepesindeki püskülü öne bırakılır.

Çeki: Genellikle ince kumaşlardan sarı, kırmızı, yeşil, siyah, mor olarak hazırlanır. Kare şeklinde kesilen kumaşlar 2-3 cm en kalacak şekilde katlanıp dikilir. Dikilmiş üç renk kumaş başın arkasına doğru sarılır ve arkada bir nevi örgü sistemiyle bağlanarak uçları sarkıtılır.

Çorap: Köylerde burun kısmı renkli iplerle nakışlı beyaz yün çoraplar giyilir.

Ayakkabı: Siyah gön papuçlar, topukları nalçalı ve altları kabaralı kunduralar giyilir.

Aydın İli Geleneksel Oyunları

Aydın Çocuk Oyunları

  • Alev Aldı Oyunu (Aydın)
  • Dokuz Kiiremit Oyunu (Aydın/Buharkent)
  • Rüzgar Gülü (Aydın/Nazilli)
  • Patlangaç (Aydın/Bozdoğan-Yazıkent kasabası)
  • Topaç Çıkarma (Aydın)

Aydın Halk Dansları

Erkek zeybek oyunları: Bayramlarda, kurtuluş günlerinde, düğünlerde, nişanlarda, sünnet düğünlerinde, çeşitli eğlence toplantılarında ve kutlamalarda herkesin izleyebileceği geniş mekanlarda oynanan oyunlardır. Oyunlara en az iki zurna ve bir davuldan oluşan çalgı takımı eşlik eder. Oyunda tek zurna-davul kullanılmışsa usta oyuncular “ayağım dönmeyo” diyerek oyuna kalkmazlar. Erkek zeybek oyunlarında cura, bağlama, tambur, çoban düdüğü, dilsiz kaval, keman, klarnet, cümbüş gibi çalgılar da kullanılabilmektedir. Darbuka kadın çalgısı olarak kabul edildiğinden erkek zeybek oyunlarında kullanılmaz. Yiğitlik, mertlik, çeviklik, atılganlık, sağlam karakterlilik anlamına gelen zeybekliğin oyunları da aynı kavramlar üzerine kurulmuştur. Oyunlarda akılcılık hakimdir. Soğukkanlılık ve kararlılık vardır.

Aydın Zeybek Oyunları

  • Aydın Zeybeği
  • Yörük Ali Zeybeği
  • Gerali Zeybeği
  • Harmandalı Zeybeği
  • Ortaklar Zeybeği
  • Nazilli Zeybeği
  • Germencik İnova Zeybeği
  • Çine İki Parmak Zeybeği
  • Bayındır Koşması Zeybeği
  • Abdal Havası Zeybeği
  • Karaali Koşması Zeybeği
  • Soğukkuyu Zeybeği
  • Ataköy ( Damderesi) Zeybeği
  • Sabah Namazı Zeybeği
  • Kocaarap Zeybeği
  • Yağmur Yağdı
  • Kuruoğlu Zeybeği
  • Kerimoğlu Zeybeği
  • Kadıoğlu Zeybeği
  • Elifoğlu Zeybeği
  • Tahtacıoğlu Zeybeği
  •  Hataboğlu (Hatipoğlu) Zeybeği
  • Sinanoğlu Zeybeği
  • Ödemiş Zeybeği
  • Muğla Zeybeği
  • Ağır Melas(Milas) Zeybeği
  • Eski Tavas Zeybeği
  • Yeni Tavas Zeybeği
  • Köroğlu Zeybeği
  • Ege Çiftetellisi (Kadın/Erkek)
  • Mevlana (Kadın/Erkek)
  • Sepetçioğlu (Kadın/Erkek

Aydın Yöresinde Oynanan Kadın Oyunları

Düğün, nişan, sünnet düğünü, hıdrellez ve çeşitli eğlence toplantılarında oynanan oyunlardır. Kadın oyunlarına öncelikle cümbüş, darbuka, tef bazen de kemandan oluşan “çengi” adı verilen çalgı gurubu eşlik eder. Yöre kadın oyunları imkan bulunduğunda bağlama ailesi, kabak kemane, dilsiz kaval gibi sazlar eşliğinde de oynanır.

aydın zeybek oyunu

Halk Tiyatrosu

Aydın’da genellikle Karpuzlu ilçesi köylerinde görülen köy seyirlik oyunları asker uğurlamalarında, düğünlerde, bayramlarda oynanır. Büyük bir coşku içerisinde oynanan oyunlar, bu özel günlerin eğlence kaynağıdır. Oyunlar, genelde askerlik çağına gelmiş gençler tarafından oynanır. Seyirciler de bir şekilde oyuna dahil edilmeye çalışılır.

  • Çiftlik Oyunu
  • Deve Oyunu
  • Arap Oyunu
  • Sınır Taşı Oyunu
  • Gelin Kaçırma Oyunu
  • Ayı Oyunu
  • Köçek Oyunu
  • Gavur İmam Oyunu

Halk Müziği ve Müzik Araçları

Erkek İçin;
Aydın Zeybeği, Harmandalı Zeybeği, Eski Tavas Zeybeği, Ortaklar Zeybeği v.b.

Kadın İçin;
Harmandalı Zeybeği, Muğla Zeybeği, Fatma Gelin, İnce Mehmet

Aydın Yöresi Türküleri

  • Abalımın Cepkeni
  • Akşam Oldu Yakamadım Gazımı
  • Altı Kızlar
  • Atçalı Kel Mehmet Efe
  • Ayşem (Arabadan Atladım)
  • Baba Aydın’a Vardın mı
  • Bir Zaman (Ey Şahin Bakışlı)
  • Çaktım Çaktım Yanmadı
  • Denizlerin Kumuyum
  • Duman Da Vardır
  • Dumanı Vardır (Bozdoğan Zeybeği)
  • Eğil Kavağım Eğil
  • Eklemedir Koca Konak
  • Emirim Suya Gider
  • Fesimin Kozasına
  • Genç Osman
  • Germenciynen Baltacıgın Arası
  • Harmandalı
  • Hergün Sarhoş
  • İnce Memed
  • Isparta’dan Çıktım Başım Selamet
  • Menderes (Ayağına Potini Giymiş)
  • Nazifimin Evleri
  • Şu Benim Karşımda Duran
  • Top Yatağın Önü Gayfe
  • Üçgözler (Kalenin Başında)
  • Yolumda Sen Falımda Sen
  • Yörük Ali

    Aydın El Sanatları

    İnsanların gereksinimleri doğrultusunda ortaya çıkmış, doğa şartları, yaşayış özellikleri ve iklim gibi etkenlerle çeşitlilik göstermiş olan el sanatları Aydın ve çevresinin önemli kültürel özelliklerindendir. El sanatlarından bazıları; İğne oyaları, kıl dokumacılık, toprak seramik yapımcılığı, semer ve eğer yapımcılığı ve hasır dokumacılığıdır.

    Dokumacılık

    Giyim kuşamda kullanılan dokumalar sanayileşme sonucu önemini yitirmişse de yörenin el dokuması halı, kilim ve heybeler kendilerine özgü nakış ve renkleriyle ünlüdür. Sumak tekniği ile dokunan Yörük çuvalları da yöreye özgü özellikler taşır. Aydın’da sürdürülmekte olan geleneksel bir dokuma örneği de her türlü iklim koşullarına elverişli olan kıl çadır örtüsü yapımıdır. Kıl dokumacılığın ham maddesi keçi kılıdır.

    İğne Oyası

    Dünya literatüründe “Türk danteli” olarak bilinen iğne oyalarının çok eskilere dayanan bir geçmişi bulunur. Bazı kaynaklar, iğne oyaları ile yapılan örgülerin XII. Yüzyılda Anadolu’dan Balkanlar’a oradan İtalya yolu ile Avrupa’ya yayıldığı belirtmektedir. Oya, süslenmek ve süslemek ayrıca taşıdıkları mesajlarla bir iletişim aracı olarak da kullanılan ve tekniği örgü olan bir el sanatı olarak tanımlanır. Günümüzde geleneksel kullanım alanlarının yanı sıra kadın giyim aksesuarlarında da kullanılır.

    Çömlekçilik (Seramik)

    Günümüzde Çarşıyaka’da 3, Cuma mahallesi ve Büyükdağlı mahallesinde 25’e yakın seramik ocağı bulunmakta ve 50’ye yakın aile geçimini bu yolda elde etmektedir. Testi, bardak, güveç, saksı ve çeşitli süs eşyaları üretilmektedir. İhtiyaca yönelik ürünler, süs eşyalarına göre daha fazla rağbet görmektedir. Turizm faaliyetlerinin arttığı yaz aylarında çömlek atölyeleri de en yoğun dönemlerini yaşamaktadır. Çömlek yapımında demir oksit oranı yüksek killi kırmızı toprak kullanılmaktadır.

    Körüklü Çizmecilik

    Körüklü çizme, Aydın efesinin değişmez aksesuarı olup siyah renktedir ve altı kösele olup el işçiliği ile yapılır. Körüklü çizmenin dışında dana derisi, içinde ise sahtiyan adı verilen palamutla pişirilmiş (terbiye edilmiş) keçi derisi kullanılmaktadır.

    Yorgancılık

    Aydın’da hemen her ilçede yorgancı esnafı bulunmaktadır. Yorgancılık mesleğine günümüzde ilgi azalmış olduğundan yeni çırak yetişmemektedir. Yorgancıların çoğunluğunu emekli oldukları halde mesleklerini devam ettiren ustalardan oluşmaktadır. Yaz aylarıyla beraber artan düğünler için çeyizlik olarak hazırlanan ipek saten yorganların satışıyla birlikte yorgancıların da gelirleri bu mevsimde artmaktadır.

  • Nakış

    Nakışlar genellikle Türk işi iğne tekniklerinden muşabak, mürver, balık sırtı, civan kaşı, düz pesent, verev pesent, hasır işi teknikleri kullanılarak yapılır. İplik olarak çamaşır ipeği, domino, muline nakış iplikleri kullanılır. Kumaş olarak Ödemiş ipeği ve yöresel dokuma kumaşlar kullanılır. Kumaşlar ipek, pamuk veya yün olabilir. Motifler kasnağa geçirilmiş kumaş üzerine boncuk iğnesi, kurdele iğnesi, dikiş iğnesi ile nakşedilir. Tel sarmalarda ve tel kırmalarda motifleri oluşturmada malzeme olarak bakır tel ve el nakışı simleri kullanılır. Tel sarmada velev sarma, düz sarma, ibrikçi düğümü (muşabak), sarhoş bacağı tekniği kullanılarak motifler meydana getirilir.

    Semercilik

    Semercilik günümüzde nadir rastlanan mesleklerden biridir. Aydın merkezde bu işi yapan tek usta Aydın Merkez’de bulunan tarihi Zincirli hanın hemen yanında küçük bir dükkanı olan 82 yaşındaki Orhan Çerezcioğlu’dur. Orhan Çerezcioğlu bu mesleği dedesinden devraldığını ve on iki yaşından beri bu işin içinde olduğunu söylüyor. Tam yetmiş yılını bu işe vermiş. “Eskiden işler iyiydi yanımda çırak da çalıştırırdım. Tam altı çırak yetiştirdim. İki tanesi ölene kadar bu işi yaptı. Diğerleri işler azalınca rençberlik falan yapmaya başladı. Şimdi bu işi yapan bir ben varım Aydın’da. Ben de elimde kalanları satınca bırakacağım. Artık yeni semerde yapmıyorum zaten” diyor.

2017-2018 sezonunda, futbol takımı Aydınspor 1923, 3.ligdedir. Nazilli Belediyespor 2.ligdedir.1.lig ve Süper liglerde takımı bulunmamaktadır. Kadın 3.futbol liginde 4, erkek basketbol, voleybol ve hentbol 2.liglerinde birer takımı vardır.