Bartın

BARTIN HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Bartın, kuzeyindeki 59 kilometrelik sahil şeridiyle Karadeniz'i çevrelemektedir. Doğuda Kastamonu, güneydoğuda Karabük, batıda ise Zonguldak illeri ile çevrili olan Bartın 2143 kilometrekarelik bir alana kuruludur. Bu bölgede yazlar sıcak, kışlar serin geçerken kentte ılıman deniz iklimi (karadeniz iklimi) hüküm sürmektedir. Denize yakınlığı ve pek yüksek olmayan dağ sıralarının kıyıya paralel oluşu, genellikle kıyı şeridi üzerinde sıcaklık farklarının azalmasına, nemin artmasına ve balkanlardan gelen hava kütlelerinin etkisine açıklığa neden olmaktadır.

Bartın iline Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon, Bursa ve Antalya illerinden her gün düzenli olarak otobüs seferleri yapılmaktadır. Sahil kenti konumunda olan Bartın’da uluslararası liman olarak hizmet veren Bartın Limanı aynı zamanda bir yolcu giriş-çıkış kapısıdır. İlde Bartın limanı ile birlikte Amasra ve Kuruçaşile limanları ulusal ticari limanlar olarak hizmet vermektedir.

 

Milli parkları, şelaleleri, denizi, uçsuz bucaksız ormanları, köklü tarihi, yüzyıllık çınar ağaçları, ahşap evlerle çevrili dar sokakları ve yaylaları ile doğal bir film platosu gibidir Bartın. Geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan ve antik adı Parthenion olan Bartın, bakire tanrıça Athena’ya izafeten almıştır ismini: Bakirekent. Doğa ile iç içe olmak, geçmişin izlerini sürmek ve telaşsızca yaşayacağınız bir tatil geçirmek istiyorsanız Bartın tam da aradığınız adres.

Tarihi Eserler:Doğal güzelliklerinin, kültürel değerlerinin yanında geçmişin izlerini günümüze taşıyan tarihi eserleri ile de dikkat çeker güzeller güzeli Bartın. Bu eserlerden en bilinen ve en dikkat çekenleri; Amasra Hamamı, Şehir Hamamı, Dervişoğlu Hanı, Taşhan, Tekkeönü Kalesi ve Amasra Kalesi’dir.

Plajlar ve Yat Limanları: Bartın’ın hareketliliğini artıran ve bölgeye renk veren yerleridir plajları ve yat limanları. Kurucaşile Limanı,İnkumu Plajı, Çakraz Plajı, Amasra Plajı, Çambu Plajı, Güzelcehisar Plajı ve Amasra Limanını gezinize dahil edebilirsiniz.

Camiler ve Kiliseler: Bartın’da yüzyıllara meydan okuyan birçok cami ve kilise vardır. Aya Nikolas Kilisesi, Ebu Derda Türbesi, İçkale Mescidi, Şadırvan Camii, Halilbey Camii, Amasra Küçüktepe Martyriumu ve İbrahimpaşa Camii en bilinenleri arasında gelir. Gezi listenize mutlaka ama mutlaka dahil etmelisiniz ve Bartın’ın tarihine daha yakından şahit olmalısınız.

Yaylalar ve Milli Parklar: Bartın’ın doğal güzellikleri ile iç içe olmak ve bol oksijenden sersemlemek istiyorsanız yaylaları ve milli parkları mutlaka ziyaret etmelisiniz. Gezen Yaylası, Bartın – Kastamonu Küre Dağları Milli Parkı, Uluyayla ve Ardıç Yaylası bölgeye renk veren, güzellik katan yerlerin başında geliyor.

İşte Bartın Gezilecek Yerler – Tarihi Mekanlar

Güzelcehisar Kalesi

Güzelcehisar Kalesi
Güzelcehisar Kalesi

Amasra’nın Güzelcehisar Köyü’nde bulunan Güzelcehisar Kalesi, Cenevizlilerden kalma bir yapı. Eskiden, tarihi Kromna Kenti’nin gözcü kalesi olarak kullanıldığı söyleniyor.

Şuan yapının içi tamamen taş oldu. Kalenin en üst tepesine çıktığınız zaman, Güzelcehisar Köyü’nün eşsiz manzarasıyla karşılaşıyorsunuz. Kuzey yönüne baktığınızda ise, Karadeniz’in büyüleyici manzarası sizi hemen etkisi altına alıyor.

1900’lü yıllarda Güzelcehisar Kalesi, oldukça büyük bir yapıymış aslında. Ancak şimdilerde yalnızca tek bir burcu ayakta kalabilmiş.

Kaleye araçla ulaşım sağlayabilmek oldukça güç. Bu nedenle kalenin 1,5 kilometre uzağına aracınızı park edip, yürümeniz gerekiyor.

Yolunuz Amasra’ya düşerse, Güzelcehisar Kalesi’ni görülecek yerler listenize eklemeyi sakın ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.

Güzelcehisar Lav Sütunları

Güzelcehisar Lav Sütunları
Güzelcehisar Lav Sütunları

Amasra’da bulunan ve 80 milyon yıllık tarihiyle Güzelcehisar’ı anlamlı kılan, ülkemizin nadir güzelliklerinden biridir Lav Sütunları. Çapları 50 – 100 cm, boyları ise 30 metre üzerinde olan Lav Sütunları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumlarından biridir.

Güzelcehisar Lav Sütunları’nın çok eski bir yanardağın lav akıntıları olduğu biliniyor. Bununla birlikte, dünyada en eski 3 yanardağı kalıntısından biri de burada bulunuyor.

Oldukça etkileyici bir görselliğe sahip olan Güzelcehisar Lav Sütunları’nı mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz. Şimdiden iyi tatiller dileriz.

Amasra Tavşan Adası

Amasra Tavşan Adası
Amasra Tavşan Adası

Amasra’nın en önemli adalarından biridir Tavşan Adası. Tarihi Amasra Kemere Köprüsü’nün karşısında yer alır. İçerisinde Cenevizlilerden kalma Bizans Kilisesi ve Manastır gibi tarihi kalıntılar bulunur. İsmini, yıllar önce yerliler tarafından adaya bırakılan ve halen daha adada yaşamakta olan tavşanlardan alır.

Tavşan Adası’nın doğu ucunda bir kaya kavuğu bulunur. Bu kaya kavuğunun da ilginç bir hikayesi olduğu söyleniyor; çok eski zamanlarda, çeşitli hastalıkları olanlar, sandal ve motorlarla o kaya kavuğunun aralığından geçirilerek iyileşecekleri umut edilirmiş.

Tavşan Adası, Amasra’da karayla bağlantısı olmayan tek ada olma özelliği taşıyor aynı zamanda. Adanın kuzey tarafında bir mağara bulunuyor. 70 metre uzunluğunda olan bu mağarayı, yüzerek geçebilmeniz mümkün. Amasra’dan düzenlenen tekne turları ile Tavşan Adası’na gelebilir ve bu muhteşem adada, tavşanlarla birlikte güzel vakitler geçirebilirsiniz.

Yolunuz Amasra’ya düşerse, Tavşan Adası’nı gezi listenize eklemeyi lütfen ihmal etmeyin. Şimdiden iyi tatiller dileriz.

Güzelcehisar Koyu

Güzelcehisar Koyu
Güzelcehisar Koyu

Karadeniz’in en güzel sahil kıyılarından birine sahip olan Güzelcehisar Koyu, bu sene keşfedeceğiniz yeni yerler arasında mutlaka yerini almalı.

Bartın’da bulunan Güzelcehisar Koyu, Karadeniz’in en büyük sahillerinin başında geliyor. Aynı zamanda Bartın halkının en çok vakit geçirdiği plaj da bu koydadır. Güzelcehisar Koyu İnkumu’na yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta olsa da bölgede hiçbir yerleşim yok. Bu sebepten dolayı doğası günümüze bozulmadan gelebilmiştir.

Özellikle temmuz ve ağustos aylarında ayrı bir güzellik sunar. İnce bir kumsalı olan suyu, başlarda sığ olup, ilerledikçe derinleşmektedir. Güzelcehisar Koyu’nun gelecekte de doğasının bozulmaması için Doğal Sit Alanı olarak ilan edilmiştir.

Burada şezlong ve şemsiye de bulunmuyor. Yanınızda getireceğiniz eşyalarınızla Güzelcehisar Koyu’nda keyifli vakitler geçirebilirsiniz.

Bartın Fatih Cami

Bartın Fatih Camii
Bartın Fatih Camii

Bartın-Amasra’da bulunan Fatih Camii, ilk yapıldığı dönemde kilise olarak inşa edilmiştir. IX. yüzyıl eseri olan yapı, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra camiye çevrilmiştir.

Bizans mimarisinin duvar işçiliğini en iyi yansıtan kiliselerden biri olmasına rağmen camiye çevrildikten sonraki dönemlerde onarımda geçmiştir ve orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Caminin üst örtüsü tonozludur. Amasra’nın dillere destan doğal güzellikleri arasında tarihi değerini korumaya devam eden Bartın Fatih Camii, şehirde yapacağınız gezi turlarına dahil olabilir.

Direkli Kaya, Kuş Kayası Yol Anıtı, Amasra Antik Tiyatro ve Amasra Müzesi sayfalarımızdan şehirdeki gezi alanları hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Gürcüoluk Mağarası

Gürcüoluk Mağarası
Gürcüoluk Mağarası

Bartın-Amasra’nın turistik değer taşıyan noktalarından biridir Gürcüoluk Mağarası. Amasra’ya yaklaşık olarak 10 kilometre uzaklıktaki mağaranın uzunluğu 169 metredir.

Yıl içerisinde turistler tarafından ziyaret edilen Gürcüoluk Mağarası tek galeriden oluşmaktadır. İçinde bulunan damlataş sütunları odacıklar oluşturmuştur. Mağarayı gezerken sarkıt, sütun ve dikitler kesinlikle farklı bir dünya yaratacak sizlere.

Gürcüoluk Mağarası’na ulaşım oldukça kolaydır. Amasra-Çakraz karayolu üzerindeki Karakaçak ve İnpiri köyünün sapaklarından mağaraya gidebilirsiniz. Amasra’nın gizli güzelliklerini görmek için; Göldere Şelalesi’ne, Direkli Kaya’ya ve birbirinden güzel plajlarına da mutlaka zaman ayırın.

Direkli Kaya

Direkli Kaya
Direkli Kaya

Bartın’ın Amasra ilçesinde bulunan Direkli Kaya, turistik bir gezi alanı olup, muhteşem birdeniz manzarasına sahiptir.

7 metre uzunluğunda olup; buradan denizle bağlantılı bir havuz ve kayaya oyulmuş basamaklar ile mermerden bir iskele görülmektedir. Aslında denizi aydınlatmak ve gözetlemek için yapılmıştır Direkli Kaya ve Cenevizliler tarafından inşa edildiği bilinmektedir. Amasra’nın güzel noktalarından birini oluşturur. Tıpkı; Kuş Kayası Yol Anıtı gibi, Gürcüoluk Mağarası gibi, Amasra Feneri gibi,Göldere Şelalesi gibi… Amasra tatilinizde kesinlikle Direkli Kaya’ya ve hakim olduğu manzaraya şahit olmalısınız.

Ulukaya Şelalesi

Ulukaya Şelalesi
Ulukaya Şelalesi

Bartın’da bulunan Ulukaya Şelalesi, Ulus ilçesindedir ve yapacağınız yolculuk oldukça özel olacak.

Ulukaya Şelalesi’nin 20 metre yükseklikten akışını yemyeşil doğa içinde gördüğünüzde kesinlikle büyüleneceksiniz. Şelale Ulus Çayı ile birleşmektedir ve panoramik güzelliğine şahit olmak için turistlerin bu bölgede mutlaka uğradığı yerler arasındadır. Yaz aylarında suyunda azalma olur ve buna nazaran kış ayarında su debisi oldukça fazlalaşır.

Ulukaya Şelalesi’nin bulunduğu yerde bir tesis yoktur. Bir kanyonun içinden akan şelalenin çevresi keşfedilmeyi bekleyen detaylarla doludur. Eğer Bartın tatili planlıyorsanız kesinlikle Ulukaya Şelalesi’nin eşsiz müziğini dinlemeye gitmelisiniz. Ardından; Göldere Şelalesi’ni, Kuş Kayası Yol Anıtı’nı, Kapısuyu Plajı’nı ve İnkumu Plajı’nı gezerek, hem tatiliniz sırasında bolca serinleyip güneşin tadını çıkarırsınız hem de doğal güzelliklerin tadına varmış olursunuz.

Göldere Şelalesi

Göldere Şelalesi
Göldere Şelalesi

Karadeniz’in en güzel yerine konumlanmış olan ve Bartın’ın sınırlarında bulunan Amasra, cennetin kocaman bir parçasını içinde saklamaktadır.

Hiç kuşkusuz bu parçalardan biri de Göldere Şelalesi’dir. Göldere Şelalesi’ni gezerken akan sular sanki dışardan gelen bir ses değil, içinizde akan duygular gibi dokunacak damarlarınıza. Küçük olmasına rağmen etkisi büyüktür Göldere Şelalesi’nin. Seyrine ve güzelliğine doyum olmaz. Düzenleyeceğiniz bir gezide bu şelaleyi ziyaret edebilirsiniz.

Kapısuyu Plajı

Kapısuyu Plajı
Kapısuyu Plajı

Batı Karadeniz’in en harika yerlerinden biri olan Amasra, otantik yapısıyla insanı şaşırtan, bir cennet sunan ve sunduğu cennette misafirlerini sarmalayan haliyle Bartın’a saklanmıştır. Amasra’dan sahil boyunca devam ettiğinizde Kurucaşile adındaki ilçede size harika bir plajı gösterecektir.

Bilenler bilir; Amasra’nın plajları bir harikadır. Bu bölgenin plajları Kurucaşile’de de kendini gösterir. Güneşin yakan etkisinden kurtulmak isteyenleri sularında serinletir. Allah bu bölgeyi yaratmak için ne kadar uğraştı diye düşündürür görenleri.

Kapısuyu Plajı bu noktanın en önemli parçalarından biridir. Turkuaz rengiyle doğadaki diğer tüm renklere uyum sağlayan bu plaj, hiç olmayan bir yerde gibi hissettirir sizi. Fantastiktir. Ünlü bir ressamın çok ünlü bir tablosunu anımsatır. Burada tatil yapmak farklıdır; tadını aldığınızda bir daha vazgeçemezsiniz. Bu güzelliğe şahit olmak kesinlikle değişik duyguları içinizde hissetmenize sebep olacak.

Kuş Kayası Yol Anıtı

KuşKayası Yol Anıtı
KuşKayası Yol Anıtı

Bartın’ın Amasra ilçesi sınırlarında yer alan Kuş Kayası Yol Anıtı, ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıktadır.

Amasra-Bartın yolu üzerinde yer alan anıt, Anadolu’daki tek yol anıtı olması ile önemlidir.

Roma İmparatoru tarafından Bitinya Valisine yaptırılan anıt, kral heykeli, iki kitabe ve kartal figüründen oluşmaktadır.

Bir karayolu dinlenme özelliği taşıyan yol anıtı, Roma İmparatorluğu döneminde Tiberius Claudius Cermanicus zamanında, o dönem Bithynia Pontus Valisi olarak görevlendirilen Gaius Julius Aquilla tarafından yaptırılmıştır.

Roma yol ağının bir parçası konumunda olan ve imparatorun anısına yapılmış olan bu yol anıtı, kayalara oyulmuş kral heykeli, Roma hakimiyet kartalı ile birbirini tamamlamış olan kitabelerle ve kaya nişlerinden oluşmaktadır. Huzur dolu ve eşi benzeri olmayan Amasra’nın değerli bir parçası olan Kuş Kayası Yol Anıtı görülmeye değer yerlerden sadece bir tanesidir.

Amasra Feneri

Amasra Feneri
Amasra Feneri

Zengin bir yerleşim alanı olan Amasra, her yüzü farklı ve her yüzünde insanı şaşırtmaktadır. Bartın’da bulunan bu bölge, Amasra Feneri ile de ayrı bir güzellik oluşturmaktadır.

Amasra turizm açısında da oldukça ilgi gören bir bölge olmayı devam ettiriyor eski tarihine rağmen. Hala güzel, hala sevimli ve hala sıcak…

Tatil yaptığınız sırada özellikle akşam vakti, Boztepe üzerinde yer alan Amasra Feneri’ne çıkıp akşamın karanlığını aydınlatan küçük ışıklarını ve eşsiz manzarasını izlemek size farklı bir duygu tattıracak. Buradan gün batımının her saniyesini ve Amasra’nın her noktasını izlemek sakinlik ve dinginlik verecek.

Amasra Plajı

Amasra Plajı
Amasra Plajı

Bartın’ın Amasra ilçesinde yer alan ve aynı ismi taşıyan Amasra Plajı, şehir merkezinin kuzeyinde kalmaktadır.

Tarihi köklü olan Amasra, eski yapılarıyla ve doğal güzelliğiyle yıllara rağmen hala tatil merkezleri arasındadır. Bu güzellikler arasında gizlenen her koy arasında yaklaşık olarak 200 metre mesafe vardır. Bu plajların arasından dikkatleri üzerine çeken Amasra Plajı, sakin bir tatil geçirmek isteyenleri huzurlu atmosferine davet ediyor.

Güneş, kum ve deniz üçlemesini Karadeniz’in sularında yaşamanın keyfine varın. Burada Amasra Kalesi’ni de ziyaret ederek farklı ve keyifli anlar yaşayabilirsiniz.

İnkumu Plajı

İnkumu Plajı
İnkumu Plajı

Olağanüstü bir güzelliğe sahip olan ve cenneti anımsatan İnkumu Plajı, Bartın’ın en beğenilen yerlerinden biridir.

Koyları bir harika, kumları tertemiz olan İnkumu Plajı, fazla dalgası olmayan suyuyla oldukça ilgi çekmektedir.

Mavi ve turkuazın birleştiği denizi, yeşillikleri gözler önüne seren ormanları, dağın en üstüne çıktığınızda eşsiz bir manzara oluşturur.

O noktadan renklerin dansını izlediğinizde ruhunuza iyi geldiğini hissedeceksiniz. Burada konaklamanız için sizi misafir etmeye hazır oteller bulunmaktadır. Değişik bir bölgede tatil yapma isteğiniz varsa, kesinlikle burası tam size göre.

Amasra Galla Pazarı
Amasra Galla Pazarı
Bartın, Amasra gezisinde görülmesi gereken, Amasra’da geleneksel hale gelmiş her salı ve cuma günleri kurulan yöre kadınlarının ürettiği, hazırladığı ürünlerin sergilendiği ve satıldığı pazardır.

Amasra Çekiciler Çarşısı

Amasra Çekiciler Çarşısı
Amasra Çekiciler Çarşısı

Çekiciler Çarşısı, Amasra merkezinde, yöreye özgü el emeği, göz nuru hediyelik ürünlerin satıldığı küçük bir çarşıdır.

Bu çarşıda ahşap işçiliğinin nadide ürünleri görmeye değerdir.

Amasra Bakacak Mevkii

Amasra Bakacak Mevkii
Amasra Bakacak Mevkii

Amasra’ya gelen ilk yol ayrımından değildi, düz devam edip geldiğiniz yoldan Amasra’yı ilk gördüğünüz yerdir. Bu mevkiiden coğrafik yapısı nedeniyle Amasra’yı kuş bakışı bir bütün olarak izleme imkanı vardır.

Bakacak Mevkii’nde, Amasra’ya ilk gelindiğinde merhaba, giderken hoşçakal demek için kısa bir mola verilir.

Amasra Ağlayan Ağaç

Amasra Ağlayan Ağaç
Amasra Ağlayan Ağaç
Amasra, Boztepe’de yer alan ağaç denizden aldığı nemi yılda bir kaç kez yapraklarından çiseleme, damlama şeklinde bırakmaktadır. İsmini bu durumdan gelmektedir.

Amasra Boztepe

Amasra Boztepe
Amasra Boztepe
Boztepe, Amasra’nın en güzel manzaralı yeridir. Doğayı seviyor, güneşin batışında hüzünleniyorsanız burası Amasra gezinizde gitmeniz gereken bir yer.

Amasra Delikli Şili

Amasra Delikli Şili
Amasra Delikli Şili

Amasra’da göreceğiniz enteresan bir doğa harikasıdır. Kayanın ortasında açılmış delik şaşırtıcıdır. Rivayete göre ismi birbirini seven, Delkianus ve Shilla olan genç aşıklardan gelmektedir.

Günümüzde tekne ile denize açılıp, önünden geçerken dilek dilenen bir yer olmuştur.

Amasra Kaymakamlık Evi

Amasra Kaymakamlık Evi
Amasra Kaymakamlık Evi

Günümüzde Kaymakamlık Lojmaı olarak kullanılan yapı, 1884 yılında Bolu mutasarrıfı İsmail Bey tarafından kaleiçinde iptidai mektep olarak yaptırılmıştır.

Günümüze kadar korunarak gelen yapı Amasra gezinizde görülmesi gereken yerlerdendir.

Amasra Kemere Köprüsü

 
Amasra Kemere Köprüsü
Amasra Kemere Köprüsü

Amasra’da Sormagir ve Boztepe mahallerini birbirine bağlayan Roma döneminde şehre inşa edilmiş olan bir köprüdür.

Köprü hali hazırda kullanılıyor olması nedeniyle restorasyon görmüştür.

Amasra Küçük Kilise

Amasra Küçük Kilise
Amasra Küçük Kilise
Amasra’da günümüzde kültür ve sanat evi olarak kullanılan yapı, 19.yy.’da inşa edilmiştir. Yapı Amasra Kalesi içerisinde yer almaktadır.

Amasra Edhem Ağa Konağı

Amasra Edhem Ağa Konağı
Amasra Edhem Ağa Konağı

1889 yılında inşası tamamlanan yapı, Amasra’da korunarak günümüze kadar gelebilmiş özgün yapı olması nedeniyle önemlidir.

Müslüman bir yatırımcı olan Edhem Ağa hatrı sayılır servet edindikten sonra, Amasra’da satın aldığı arsada,Safranbolu’dan gelen ustalara, mimarisi İstanbul’da yapılan bu konağı inşa ettirmiştir.

Amasra Kalesi

Amasra Kalesi
Amasra Kalesi

Amasra şehir merkezinde sahilde yer alan kale, Zindan ve Sormagir Kalesi olmak üzere iki ana yapıdan oluşmaktadır.

Roma döneminde stratejik konumu ve şehiri koruma nedenleriyle inşa edilen kale, Bizans, Ceneviz ve Osmanlılar döneminde önemi nedeniyle onarımlar görmüş ve kullanılmıştır.

Amasra Cenova Şatosu

Amasra Cenova Şatosu
Amasra Cenova Şatosu

Cenova Şatosu, Cenova ailesi tarafından bir iç kale olan yapıda saray haline getirilen yerdir. Yapının en ilginç özelliği olan girişdeki kapıda Amasra’ya egemen olmuş ailelerin armaları, tüm güzelliği ile korunup günümüze kadar gelmiştir.

Amasra merkezdeki büyük liman tarafından çıkıldığında Şatoya ulaşılmaktadır.

Amasra Kemerdere Köprüsü

Amasra Kemerdere Köprüsü
Amasra Kemerdere Köprüsü

Bartın-Amasra yolu üzerinde, Amasra’ya 3 Km. mesafedeki cevizlik vadisinde yer alan köprü, Roma döneminde inşaa edilen yolların bir parçasıdır.

Amasra gezi programlarında tarihi yerler içerisinde geçmekte ve ziyaret edilmektedir.

Amasra Antik Tiyatro

Amasra Antik Tiyatro
Amasra Antik Tiyatro
Amasra’da Aya Yorgi tepesinin güneyinde yer alan tiyatronun günümüzde sadece nişleri ayakta kalabilmiştir.
Kaynak: https://www.gezilebilecekyerler.com/bartinda-gezilecek-yerler/
Bartın’ın mutfak geleneğini belirleyen unsurlar arasında, halkın hayata bakış tarzı, gelenek ve görenekleri, ortak karakter, pişirme teknikleri, iklim ve ekolojik dengelerin büyük payı vardır.
 
Çok çeşitli ve lezzetli Bartın yemekleri etli, sebzeli, sütlü, hamur işli ve zeytinyağlı yemekler ile pilav, çorba ve tatlı çeşitlerinden oluşur.
 
Dikkati çeken başka bir husus ise aynı türe ait yiyeceklerden pek çok çeşidin olmasıdır. Örneğin 10’dan fazla dolma ve pilav çeşidine rastlanır.
 
Bartın mutfağı ile ilgili yapılan araştırmalarda, 100’den fazla çeşide rastlanmış ve bu durum açıkça yöre mutfağının zenginliğini ortaya koymaktadır.
 

 

 
 
Su Böreği

Balık ve Amasra Salatası 🙂

 

Bartın yemekleri etli, sebzeli, sütlü, hamur işli ve zeytinyağlı yemekler ile pilav, çorba ve tatlı çeşitlerinden oluşur. Dikkati çeken başka bir husus ise aynı türe ait yiyeceklerden pek çok çeşidin olmasıdır. Örneğin, ondan fazla dolma ve pilav çeşidine rastlanır. Bartın mutfağı ile ilgili yapılan araştırmalarda, yüzden fazla çeşide rastlanmıştır ve bu durum açıkça yöre mutfağının zenginliğini ortaya koymaktadır.
 
 

BARTIN ADININ KAYNAĞI   

  “PARTHENİA”dan Bartın’a dönüşen adın kaynağı “PARTHENİOS” dur. Bartın Irmağının antik çağdaki adı olan Parthenios; Yunan mitolojisinde, Tanrıların Babası OKENAUS’un çocukları olan yüzlerce tanrıdan birisi ve “Sular Tanrısı”dır. “Sular ilahı veya Muhteşem akan su” anlamlarına gelir. Bir başka anlamı da “Genç Kızlar için koro türküleri” veya tanrıça Athena’nın bir sıfatı olan “Genç bakire”… 

Antik çağda, Parthenios adı verilen Bartın Irmağının kenarında kurulan Bartın Kentinin PARTHENİA adıyla anıldığı ve zamanla Bartın’a dönüştüğü yazılı kaynaklardan anlaşılmaktadır.


Ünlü ozan HOMEROS, İLYADA destanında; Truva kentini korumak için Anadolu’dan gelen cengaverlere Parthenios Irmağı’nın suladığı ülkeden de yiğitlerin katıldığını anlatır. Amasyalı Strabon da bir eserinde yine Parthenios’tan söz eder.

 

Bartın kentini, İ.Ö.14. yy’da Gaskalar sahiplenmiş… Sonra; Hititler, Frigler, İonlar, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Pontuslular, Roma ve Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yurt edinmişler.

 

Tarihi “Paphlagonia” bölgesindeki antik kentlerden; Sesamos (Amasra), Kromna (Kurucaşile) ve Erythinoi (Çakraz) Bartın sınırları içindedir.

 

Antik değerlerin en fazla görüldüğü yer Amasra ilçesidir. Dünyada tek olan Kuşkayası Yol Anıtı, kale ve üzerindeki armalar, Kilise ve Chapel, Bedesten, İnziva mağarası antik kentin görünen yüzleri sayılır. Tiyatro (5000 kişilik), Forum, Şeref yolu, akropol ve nekropol gibi bölümler toprak altındadır.

ESKİ ÇAĞLARDA BARTIN 

Bartın’ın ilk sahiplerinin,M.Ö.14.yy.da Gaskalar ve M.Ö.13.yy’da Hititler olduğu kabul edilmekte,daha sonra Bolu Havalisine yerleşen Bitinyalılar ile Kastamonu Havalisinde hüküm süren Paflagonyalıların,sınırlarını Parthenios’a kadar Genişlettikleri böylece Bartın Topraklarının bu iki egemenliğin sınırları içinde yeraldığı bilinmektedir.M.Ö.12.yy.sonlarında Bithynie Bölgesindeki Bartın Friglerin, Paplagonie Bölgesindeki Amasra Fenikelilerin eline geçmiş, Fenikeliler; Amasra (Sesamos), Ereğli (Heraklia), Sinop(Sinope) ve Tekkeönü’nde (Kromna) ilk Sayda Kolonilerini oluşturmuşlardır.

 

M.Ö. 9.yy.da Akdeniz’deki güç dengelerinin bozulmasıyla Fenikeliler ve ortakları Karyalılar Amasra ve Kromna’yı terkettiler.Bartın ve çevresi,M.Ö.7.yy.sonlarında Kimmerlerin,M.Ö.6.yy.da Lidyalıların, M.Ö.547 yılında da Perslerin hakimiyetine girdi. 216 yıllık Pers döneminde Karadeniz Kolonileri Perslon dostluğu sayesinde uzun süre bu statülerini korudular.

 

M.Ö. 334 yılında, Makedonya Kralı İskender, Perslerin hakimiyetine son vererek bölgenin sahibi oldu.Bartın ve Ulus’un yönetimini “General Eumenes”, Amasra ve Tekkeönü’nün yönetimini de Fridya Satrabına bıraktı.Ancak, Amasra yönetimi M.Ö.302-286 yılları arasında el değiştirerek Kraliçe Amastris tarafından yönetilmeye başlandı.M.Ö. 12. yy’dan beri Sesamos adıyla anılan kent 16 yıllık Kraliçe Amastris Döneminden sonra kraliçenin adını aldı.Bu dönemde; Kromna (Tekkeönü), Tios (Filyos-Hisarönü) ve Kyteros (Gideros) sitelerinden oluşan Symoikismos Siteler Birliğine Başkent oldu.M.Ö.286 yılında Kraliçe Amastris,oğulları tarafından bindiği gemi batırılmak suretiyle öldürülünce kent yeniden Eumenes’ce yönetilmeye başlandı.Amasra ve Bartın çevresi yöredeki savaşlar sonrasında M.Ö.279 yılında Pontus Krallığının egemenliğine girdi.

 

BİZANS DÖNEMİNDE BARTIN

M.Ö. 70 yılında Anadolu’ya giren Romalılar Pontus Krallığının Egemenliğine son vererek yöreye sahip oldular.Roma döneminde Bitinya ve Pontusun Paflagonyadaki bölümü Bitinya-Pontus eyaleti olarak Satraplıkla yönetilmeye başladı.Amasra bu eyaletin Pontus bölümü başkenti oldu.M.S.395 yılına kadar Roma İmparatorluğu’nun, Roma-Bizans bölünmesi üzerine de Bizansın payına düşen Bartın ve çevresi uzun yıllar Bizans’ın hakimiyetinde kaldı.

ORTAÇAĞDA BARTIN VE AMASRA

Bartın ve çevresi M.Ö. 390 yıllarında Hazar hükümdarı Sahip Han komutasındaki Peçenek ve Kumanların, M.S. 798 yıllarında Abdülmelik komutasındaki Müslüman Arapların, 800 yıllarında Selçukluların ve 865 yıllarında da Rusların yoğun akınlarına hedef oldu.

 
Türklerin yöreye ilgisi 1084 yıllarında başladı. Kutalmışoğlu Süleyman Bey’in Komutanlarından Emir Karatigin 1084 yılında Sinop, Çankırı,Kastamonu ve Zonguldak’ı alarak yörede Bartın, Ulus, Eflani, Safranbolu ve Devrek’i de kapsayan bir Türk Emirliği kurdu.Ancak, 1086 yılında Süleyman Bey’in ölümü ve 1096 yılında başlayan 1.Haçlı Seferleri, Kuzeybatı Anadolu’ya yerleşen Türkler açısından ciddi sıkıntılar yarattı.Haçlı müttefiklerle Bizans arasında yapılan anlaşma sonrasında başta Amasra, Sinop ve Ereğli olmak üzere İstanbul’dan Samsun’a kadar tüm Karadeniz sahili yeniden Bizans’ın hakimiyetine girdi.


Bartın ve çevresi ise Bizans’tan sonra 11.YY sonlarında Anadolu Selçuklularının eline geçti.200 yıllık Selçuklu döneminden sonra 1326’da Kastamonu yöresine hakim olan Candaroğulları Beyliği ve 1392’den itibaren de Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yer aldı.

OSMANLI DÖNEMİNDE BARTIN

1402 yılında yapılan Ankara savaşı sonunda bir ara İsfendiyaroğlu Beyliği’nin eline geçen kent 1461 yılında tekrar Osmanlı Devleti egemenliğine girmiştir.1460 yılına gelindiğinde, Bartın ve Çevresi; Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, Amasra ise Ceneviz Kolonisi idi.Anadolu’da Türk birliğini sağlamak Cenevizlilerin elinde bulunan Karadeniz ticaretini ve denizyolunu ülkesine kazandırmak amacıyla Kuzey Anadolu Seferine hazırlanan Fatih Sultan Mehmet Han, ilk hedef olarak Amasra, Kastamonu ve Sinop’ seçti.1460 yılında, Fatih Sultan Mehmet Üsküdar’dan avlanmak bahanesiyle yola çıkarken,Mehmet Paşa Komutasındaki Osmanlı Donanması da denizden hareket etti.Fatih Bolu’ya geldiğinde Kastamonu ve Sinop yörelerine hakim olan ve Candaroğulları Beyliği’nin devamı sayılanİsfendiyaroğulları’nın Beyi İsmail Bey, padişaha kıymetli eşyalar göndererek bağlılığını bildirdi.Yoluna devam eden Fatih Ekim ayında Bartın’a gelip ordugahını bugünkü Orduyeri’ne kurdu.Donanmayla haberleşme sağlayan haberciler, Donanmanın Amasra açıklarında göründüğünü bildirdiklerinde , Amasra üzerine yürüyen Fatih, Ceneviz Senyoru’ndan kan dökülmemeden Amasra’yı teslim aldı. 

Bartın, Osmanlı döneminin 1460-1692 yılları arasında Anadolu Beylerbeyliği’ne bağlı Bolu Sancağı sınırları içinde yer aldı.Bolu Sancağının kaldırılmasıyla 1692-1811 yılları arasında Voyvodalıkla yönetilen Bartın, 1811 yılında da Kastamonu Vilayetine bağlı olarak yeniden kurulan Bolu Sancağına bağlandı.Bu dönemde ticari potansiyeliyle bölgenin Pazar yeri olan ve Oniki Divan adını alan Bartın, 1867 yılında ilçe oldu. 1876 yılında da Belediye Teşkilatı kuruldu.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE BARTIN 

1920 yılında Zonguldak Mutasarrıflığına bağlanan Bartın’ın 1924 yılında Zonguldak’ın il olmasıyla birlikte bu ilin ilçesi haline gelmiştir.07 Eylül 1991 tarihinde de 28.08.1991 tarih ve 3760 sayılı yasayla il statüsüne kavuşmuştur.

 

Bartın iline bağlı ilçelerden Osmanlı döneminde ilçe iken Cumhuriyetle birlikte bucak statüsüne düşürülen Amasra; 1987 yılında yeniden, Ulus;1944 yılında, Kurucaşile; 1957 yılında ilçe olmuştur. 

Bartın’ın halen Merkez, Amasra, Ulus ve Kurucaşile olmak üzere 4 ilçesi vardır.

Kaynak: http://www.bartinbelediyesi.com/icerik.asp?i_id=143

  • Bartın (il merkezi)
  • Amasra.
  • Kurucaşile.
  • Ulus.

İlin ekonomisi tarım, sanayi ve ticarete dayalıdır. Tahıllardan en çok buğday, mısır, meyvelerden ise çilek yetiştirilir. Büyük baş hayvan yetiştiriciliği ve yumurta üretimi de önemli gelir kaynakları arasında yer alır. Gemi yapımcılığı en önemli sanayi koludur. Buna bağlı olarak ip, halat ve makara yapımı gibi sanat kolları da gelişmiştir. Kontrplak, kereste, kiremit, çimento, kağıt sanayii gibi oldukça çeşitli sanayi kolları şehirde ticaretin gelişmesini sağlamıştır. 

Kaynak: https://www.turkcebilgi.com/bart%C4%B1n_ekonomisi

Bartın Folklörü


Genellikle 4’lü ve 6’lı gruplar halinde ayrı ayrı oynanan Bartın halk oyunlarının en belirgin olanları şunlardır:

  1. Mavili
  2.  Dıv Dıv
  3. Kavşak suyuna giderken
  4. Haydah Nirinay
  5. Bahçelerde Patlıcan
  6. Gide gide
  7. Elma aldım Bartın’dan
  8. Bartın çiftetellisi
GELENEKSEL GİYSİLER:

200 yıllık Bartın Mahalli kıyafetlerinin geleneksel özellikleri erkek giyimde tamamen kaybolmasına rağmen bayan giyiminde ve takılarda nispeten yaşatılmaktadır.

Erkek Giyimi: Şehirde bol ağlı ve Süvari Yamalı pantolon, keten yada şayak ceket, yakasız mintan, yelek ve kuşaktan ibarettir. Ayaklara ise yemeni veya çapula giyilirdi. Kırsal kesimde zıpka pantolon ile ayaklara çarık tercih edilirdi.

Bayan Giyimi: Şehirdeki kadınlar göynek, şalvar, eski desenli yazma giyerken, genç kızlar, Uskufa veya Kutnu Yelek, İpek Göynek, Şalvar, Tombaklı Kemer, özel bir teknikle yapılmış Çatku Tel Kırma yazma ve Taç kuşanırdı. Kırsalda yaşayan kadınlar; etek dışındaki bölümü çiçek desenleriyle süslü “Şilityan” isimli şalvar, basma ve pazenden yapılmış entari giyip, ince bezden ve yine çiçek desenli başlık ile bu başlığı da örtüp yarı bele uzanan “örtme” tercih ederlerdi. Vücudun alt tarafı için, Şilityanı kapatmak üzere bele düğümlenen, pamuk yada ipekten dokunmuş ve Rize’de yapılanı tercih nedeni olan” Peştamal” kullanılırdı. Ayakkabı olarak alçak topuklu yemeniler tercih nedeniydi.

BARTIN ÇİFTETELLİSİ

Balkanlarda ve ülkemizin batı bölgelerinde yaygın olan bir halk oyunu çeşididir. Özellikle Bartın Zonguldak ve Bursa’da bu tür oyunlar yaygındır. Ezgi ve ritim birbiri ile benzerlik gösterirken figürlerde farklılıklar vardır.

18. yy sonlarına kadar davul, zurna ve türküler eşliğinde, 19. yy başlarından itibaren de Ud, Keman, tef Klarnet, Flüt, Cümbüş ve Darbuka gibi çalgılar eşliğinde oynanan oyunların asıl müziğini türküler oluşturur.

Kadının zarafet ve güzelliğini, canlılık ve hareketliliğini simgeleyen bu oyunlar, oyuncuların giysi ve takı zenginlikleri yönüyle de diğer yöre oyunlarımızdan ayrıcalıklı özellikler taşımaktadır. Geçmişte davulcuların omuzlarına astıkları çift davulla oynadıkları bilinmektedir. Tutunmadan, ayrık olarak oynanan oyunlar, Kaşık, Zeybek ve Zil oyunları tütündendir.

 

Bartın Türküleri


Bartın’da Yöresel Halk Oyunlarını ve Türküleri düğünlerden ayrı düşünmek olası değildir. 18. yy sonlarına kadar davul, zurna ve türküler eşliğinde, 19. yy başlarından itibaren de Ud, Keman, Klarnet, Flüt, Cümbüş ve Darbuka gibi çalgılar eşliğinde oynanan oyunların asıl müziğini türküler oluşturur. Türkülerin kaynağı ise, yöre insanının özel yaşamıdır. Kentteki bir olay, aktüel bir konu hemen türkü haline dönüşür ve dilden dile dolaşır.

Dıv Dıv da Dıv Dıv

Atlı geliyor atlı 
Altında kilim katlı 
Benim sevgili yarim 
Baldan şekerden tatlı

Dıv dıv dıv dıv dıv 
Dıv dıv dıv dıv dıv 
Dıv dıv dıv dıv dıv dıvc

Dallarda yeşil yaprak 
Kirazlar tabak tabak 
Kavuşalım sevdüğüm 
Sonumuz kara toprak

Dıv dıv dıv dıv dıv 
Dıv dıv dıv dıv dıv 
Dıv dıv dıv dıv dıv dıv

Mapushane İçinde Yanıyor Gazlar

    • Bartın-Muzaffer Özden-Muzaffer Sarısözen

Mapushane İçinde Yanıyor Gazlar 
Bayramdan Bayrama (Da A Canım)  
Çalınır Sazlar 
Kiminin Annesi Ağlar Kimine Kızlar 
Böyle De Düştüm Zindana  
Yanar Yanar Ağlarım 
Demir De Parmaklıktan (A Canım)  
Bakar Döner Ağlarım

Mapushane İçinde Mermerden Direk 
Kimimiz Onbeşlik (A Canım)  
Kimimiz Kürek 
İdam Cezasına Dayanmaz Yürek 
Böyle De Düştüm Zindana  
Yanar Yanar Ağlarım 
Demir De Parmaklıktan (A Canım)  
Bakar Döner Ağlarım

Gel Çıkalım Dağlara

Gel çıkalım dağlara 
Aman dağlar olsun evimiz 
Aman her ağaçtan bir yaprak 
Aman olsun kiremitimiz

Gidemem ben gidemem 
Aman yol yokmudur arada 
Aman seni benim elimden 
Aman ancak alır yaradan

Gemi gelir yanaşır 
Aman içi dolu çamaşır 
Aman benim yarime 
Aman her giydiği yaraşır

Dondurmam dondurmam içkiyi bulandırmam 
Dondurmam dondurmam serhoşum uyandırmam

Kaynak: http://360sanalturbartin.com/tr